Schuldhulp De Schie Hollanda’da bir ilke imza attı


  • Kayıt: 21.01.2022 16:58:34 Güncelleme: 21.01.2022 19:43:06

Bu sayımızın kapak konuğu göçmen kurumlarından ilk NVVK'ye üye olan ve sertifika alan başarılı iş insanı Schuldhulp De Schie genel müdürü Hülya Dumrul ve kurucusu Fehmi Uzun. İlgi ile okuyacağınız bir röportaj gerçekleştirdik. 

-Merhaba. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba. Ben Fehmi Uzun. 1974 Karaman doğumluyum. İlk ,orta okul ve Lise öğrenimimi Türkiye'de tamamladım. 1991 yılında Hollanda'ya geldim. Buraya gelmemdeki en büyük sebep Anne ve babamın

Hollanda’da yaşıyor olmasıydı. Lise eğitimimden sonra, Burada farklı alanlarda, değişik Sivil Toplum Örgütlerin de görev yaptım. Eğitim hayatımı önce işletme okuyarak, sonrasında Emlak üzerine eğitim alarak tamamladım.

--Kaç yıldır bu sektördesiniz? 

10. Yılımızı geride bıraktık. Toplamda 11 yıldır bu sektördeyim.

--Neden bu sektörü seçtiniz ve nasıl başladınız? Diye sorsak. 

Bizim çok güzel bir inanışımız vardır. "Allah bir kapıyı kapatır, ötekini açar" diye. Benim de sektörde ki hikayem tam da böyle başladı.

--Biraz açar mısınız?

Sizde hatırlarsınız 2007-2008 yılları arasında Hollanda'da birçok alanda finansal olarak büyük

krizler yaşandı. Bankalar başta olmak üzere, birçok büyük şirket battı. Emlakçılar aynı şekilde

kepenk kapattı. Tabii ben de bu krizden nasibimi aldım ve şirketimi kaybettim. O krizden sonra herkes gibi bizim için de zorlu günler başladı. Bir yandan borçlarla boğuşurken, diğer yandan çıkış yolları arıyorduk. Tam umudumuz tükenmek üzereyken, bir Avukat arkadaşımızın tavsiyesi ve yönlendirmesi üzerine bu işe başladık.

--Okurlarımızın daha iyi anlaması açısından, yaptığınız işi özet olarak anlatır mısınız? Tam olarak ne iş yapıyordunuz? 

Şöyle izah edeyim: borçlu vatandaşlarımızınn borçlarını , gelir gider durumlarına göre pazarlık

yöntemiyle anlaşmaya götürüyoruz. Bazende borçlarının vadesini ve süresini uzatarak, ödeme

limitini de düşürerek büyük bir rahatlık sağlıyoruz.

--Siz aynı zaman da bir aile şirketisiniz.

Evet. 2017 yılında kurulan

"De Schie, Eşim "Hülya Dumrul” burada Genel müdür ve yönetici olarak çalışıyor. Birlikte çalışıyoruz.

--Göçmen kurumlarından ilk siz, NVVK'ya üye oldunuz ve sertifika aldınız. Bunun önemi nedir? NVVK' ya üye olmak çok mu zordur? NVVK nedir? bizi bu konuda aydınlatır mısınız? 

Öncelikle NVVK'nın açılımından başlayalım isterseniz.

1932'de Hollanda parlamentosu tarafından kurulan NVVK Hollanda'nın en büyük branş organizelerinden biridir. Hollanda'daki belediyelerin çatısı altındaki Schuldhulpverlening’leri ve bewindvoerder’ları da

denetleyen bu kuruma ilk göçmen kimliğine sahip bir kurum olmak bizi onurlandırmıştır.

Yaklaşık üç yıl boyunca bu sertifikanın alınması için gecemizi gündüzümüze kattık. Çok katı kuralları

ve yönetmeliği olan NVVK'nın tüm isteklerini yerine getirdik. Ofisimiz NVVK tarafından tam bir gün

denetime tabi tutuldu ve denetim sonucunda bize yüksek derecede not verildi. Ancak o dönem araya giren pandemi nedeniyle sertifika kararının bize geri dönüşü gecikti. Ama sonuç itibariyle verdiğimiz emeğin karşılığını almış olduk.

--Borçlu insanların, hüznüne de sevincine de ortak oluyorsunuz. Bu kadar tecrübeden sonra insanların neden borçlandığını düşünüyorsunuz? 

Aslına bakarsanız hiç kimse bilerek ve isteyerek borçlanmıyor. Borçlanmanın birden fazla nedeni var.

Bunların başında "Masum borçlar" dediğimiz işsizlik geliyor. Misal bu arkadaşlar işlerini kaybediyorlar ve çalıştıkları zaman zarfında çektikleri krediyi iş kaybından sonra ödeyemez duruma geliyorlar. Veya çalışıp para kazandıkları dönem de alıştıkları yaşam standartlarını iş kaybından sonra azaltmak yerine aynı şartlar da yaşamaya devam ettiriyorlar. Bir süre sonra elde avuçta ne varsa tükeniyor haliyle. Faturalar, ödenmesi gereken krediler

ödenemiyor. Ve bu şekilde borçlanma başlıyor.

Bir diğer neden: Arkadaşın biri şirket kurmuştur ve şirket belli nedenlerle iş yapamamıştır. Arkadaş, tek alternatif olan borç para alarak şirketini kapatmıştır veya hiçbir ödemesini yapamayarak

kapanmak zorunda kalıyor. Öncelikle kira ve vergi borcu olmak üzere birçok borçla başbaşa kalıyor.

Üçüncü kişi ise: Bir şey yapmaya kalkar ama ne yaptığını bilmez. Mesela kredi çeker imzayı atar ama neye imza attığını bilmez. Veya krediyi çeker, maksimum çeker o günü kurtarmak için çeker. Uzun vadeli düşünmez.

Bir de çok üzücü olan, benim çok canımı acıtan bir durum da şu: Özellikle Türkiye'den buraya gelin olarak gelmiş, tamamen kendini, hayatını, geleceğini,

çocuklarını kocasına vakf etmiş kadınlar, maalesef kocalarından çok büyük darbe yiyenler geliyor.

Kocası şu kâğıda imza at diyor, kadın güvendiği kocasının gösterdiği kağıtlara gözü kapalı imza

atıyor. Sonrası içler acısı. Adam ortadan kayboluyor, kadın çoluk çocukla ortalarda kalıveriyor. Bu durum gerçekten çok can yakıcı.Ve maalesef benzer konular burada azımsanmayacak kadar

çok fazla.

--Borçlu olan kişinin, işini aldığınızda tahmini ne kadar sürede sonuçlandırılıyor? 

Bize baş vuran kişinin evrakları eksiksiz bize ulaşması durumunda en fazla dört ay sonunda sonuc

alabiliyoruz. Eğer borçlardan biri veya birden fazlası teklifimizi kabul etmezse, bu pazarlığı uzlaşma

mahkemelerine götürerek sonuc almaya çalışıyoruz.

--Sürekli borçlu insanlarla ilgileniyorsunuz. Unutamadığınız veya önemli bulduğunuz hatıranız, 

anınız var mı? 

Çok fazla anım var. Ama özellikle mesaj vermek adına anlatmak istediğim bir anım var.

Bir anne ve oğul geldi bize. Ellerinde epey zarflar vardı. Bazıları açılmamış zarflardı. Anne konuşmaya başladı. Ben de oğluyla konuşmak istedim ve neden siz konuşuyorsunuz? Ben oğlunuzla konuşmak istiyorum dedim. Oğlu da annesine dönerek. Anneciğim bak benim onca

borçlanmamın tek sebebi sensin. Bana hiçbir şekilde güven aşılamadın. Yapmam gereken işleri bana yüklemen gereken yerde kendin

yaptın. Bugüne kadar hiçbir sorumluluk yüklemedin. Ve bugün ben, bu şekilde özgüvensiz sorumsuz biri oldum çıktım dedi.

Sonraki günlerde o arkadaş farklı bir kişiliğe bürünmüş, özgüveni yerine gelmiş bir şekilde beni

arayarak teşekkür etti ve dedi ki, size ömür boyu minnettar kalacağım. Bugüne kadar hiç kimse beni bu denli kaile alıp, gerçek anlamda bir birey olduğumu hatırlatmamıştı. Siz, benimle yetişkin bir birey gibi konuşarak tüm özgüvenimi yerine getirdiniz. Dedi. Ve hayatına çekidüzen vererek sorumluluk sahibi bir birey oldu.

Bu olay beni çok etkilemişti. Çocuklarımızı yetiştirirken özellikle annelerin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesidir bu.

Burada ebeveynlere de sosyal mesajı da verelim hemen. "Çocuğum yorulmasın, ben yaparım", "çocuğum beceremez ben yaparım" gibi söylemler yerine, "Çocuğum her işi başarır, başarmak zorunda" deyip, sorumluluklarını yerine getirmeleri için fırsat verelim.

--Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı? 

Son olarak eklemek istediğim şu var. Borçlu insanlara çağrımız borçlarından dolayı gelen kağıtlarla

birlikte bize mutlaka ulaşsınlar ve bilgi alsınlar. Bu tür danışmalardan ücret talep etmiyoruz.

Bir önerimde gelen borç kağıtları üzerine olacak. Gelen borç kağıtlarını atmasınlar. Borcun geldiği merkezleri arasınlar ve bugün ödeyemiyorum, bana bir kolaylık sağlayın desinler. Bir şekilde borç zamanını erteletsinler. Ama kâğıt atıldı bir köşeye karşı taraf işlemeye devam ediyor. Ve sonuç olarak borç mahkemeye intikal ediyor. Ardından haciz işlemleri başlatılıyor. En nihayetinde İş bu şekilde büyüdükçe büyüyor. İş bu raddeye varmadan önlem alınması daha

sağlıklı olacaktır.

Tekrar çağrımı yineliyorum. Rica ediyorum bilgi almayı, araştırmayı sorgulamayı bırakmayın. Biz her zaman yanlarındayız. Çekinmeden kağıtlarınızla birlikte bize gelebilirler. Biz ön görüşmelerden ücret talep etmiyoruz.