Başarılı iş kadını, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) İcra Komitesi Üyesi Berna İlter, 15 Temmuz kalkışması sonrası iş dünyasının da, ekonominin olumsuz etkilenmemesi için hızlı ve doğru kararlar aldığını kaydetti.
Hükümetin ve iş profesyonellerinin attığı adımların ekonominin gücüne güç katacağını kaydeden İlter, “İş dünyası temsilcileri olarak yapacağımız en önemli şey, Türkiye’nin yalnızca başarılarıyla konuşulmasını; ekonomisiyle, iş gücüyle, üretimiyle öne çıkan bir ülke olarak kalmasını sağlamak olmalı” dedi.
-İş dünyasının darbe girişiminin ardından aldığı hızlı refleksi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyanın 18’inci, Avrupa’nın 7’nci büyük ekonomisi olan Türkiye, ne kadar güçlü bir ülke olduğunu hem sosyal hem de ekonomik anlamda bir kez daha kanıtladı. Hain girişimlere karşı dimdik duran Türk milletinin yanı sıra, iş dünyası da birbiri ardına aldığı destek kararları ile Türkiye’yi dibe çekmek isteyenlere en güzel cevabı verdi. İcra Kurulu Üyesi olarak görev aldığım DEİK Yönetimi de 15 Temmuz sonrası yapılan toplantının ardından ‘seferberlik’ ilan edilmesi kararı aldı. Kısa, orta ve uzun vadede, darbe girişimi sonrası dış ekonomik ilişkilerin kesintisiz devam edebilmesi için ilk etapta uygulanmak üzere 11 maddelik acil eylem planı oluşturuldu. Öncelikli amaç, Türkiye’de yaşanan gelişmelerin yurt dışına doğru şekilde aktarılmasını sağlamak ve dezenformasyonun önüne geçmek. Türkiye başarılarıyla konuşulması gereken bir ülke. Bu başarının oluşmasında Türk iş dünyasının çok büyük bir payı var. Yaşanan süreçten döviz fiyatları da etkilenmedi. 15 Temmuz sonrası en çok 3,09 TL’yi gören doların ateşi sonrasında söndü. Piyasalar hain planlara karşı sağlam durdu. Tüm bunlar gerçekten çok güçlü bir ekonomimiz olduğunu gösteriyor.
Bundan sonraki süreç sizce nasıl ilerler?
Gerek hükümetimizin aldığı önlemler, gerekse iş dünyasının elini taşın altına koyması yüzleri güldürdü. Uzun vadede de olumlu havanın devam edeceğine inanıyorum. 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan rakamlar da bu durumu destekliyor. Bankacılık sistemimiz dimdik duruyor. Piyasalar kalkışma ertesinde hemen rayına oturdu. Türkiye’nin ekonomik büyümesine gelecek 10 yılda yıllık yüzde 1,5 ilave katkı sağlaması hedeflenen Türkiye Varlık Fonu (TVF) kurulmasına ilişkin kanun tasarısı Meclis’e gönderildi. Atılan tüm adımlar ekonomimizin gücüne daha da güç katacak. İş dünyası temsilcileri olarak yapacağımız en önemli şey, Türkiye’nin hainleriyle değil yalnızca başarılarıyla konuşulmasını; ekonomisiyle, iş gücüyle, üretimiyle öne çıkan bir ülke olarak kalmasını sağlamak olmalı. Türkiye ekonomisi 2009’da yaşanan küresel kriz sarsıntısı sonrasında 26 çeyrektir aralıksız büyüyor. Bu başarıyı da sürdürülebilir kılmak gerekli.
-15 Temmuz darbe girişimi sonrası, hain darbecilerin sığındığı Yunanistan’da, tüm itirazlara karşın önemli bir ekonomi toplantısına başkanlık ettiniz. Ortamın karışık olduğu günlerde böyle bir toplantıyı gerçekleştirmek sizi nasıl etkiledi?
Türkiye’nin, yakaladığı ekonomik başarılarla konuşulması ve yeni iş kapılarının açılması için Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından Selanik’te 2223 Temmuz 2016 tarihlerinde düzenlenen Balkanlar Girişimci Toplantısı bizi çok heyecanlandıran bir buluşma oldu. Ancak öncesinde malum olay yaşandı. DTİK Balkanlar Komitesi ev sahipliğinde, DTİK İcra Komitesi Üyesi olarak başkanlık ettiğim toplantının yapıldığı topraklara bir hafta gibi kısa bir süre önce Türkiye’den bir grup hain sığınmacı olarak gelmişti. Çok sayıda kişi bu toplantıyı ertelememizi, ortamın karışık olmasının toplantının verimli geçmesine engel olabileceğini söyledi. Gerek DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, gerekse DTİK Başkanı Nail Olpak, yaşadığımız bu sürece rağmen, bu çok önemli toplantının ertelenmemesi yolunda çok önemli bir karar aldılar. Bu karar aslında mesajlarla dolu. Onlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. DEİK ve tüm Türk iş dünyasının ilan ettiği seferberliğe bizler de DTİK olarak destekliyoruz. Biz işadamları, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet’in desteği sürdüğü müddetçe, hainlerin planlarını bozarız. Çünkü ekonomi günümüzde en büyük güç. Bunu başaracak kadrolar da bizde var.
