İş Stresini Azaltmanın 4 Yolu


  • Kayıt: 21.07.2017 19:36:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:03:22

 

İş Stresini Azaltmanın 4 Yolu

Herkes aynı durumu yaşıyor. İşimizle ilgili bir problemin tüm hayatımızı alt üst edeceği düşüncesinin bizi sardığı o nokta. Ve bu hem sağlık için hem de kişisel hayat için büyük bir negatif etken.

Normal düzeyde stres motive olmak adına iyidir, acımasız olan ise kariyer basamaklarında bir noktada hepimizin yüzleştiği o baş edememe gerçeği.

Patronunuzun üzerinizdeki baskısı veya işi yetiştirememe korkusu olsun, işle alakalı stresle etkili bir şekilde nasıl baş edilir öğrenmelisiniz ki böylece sizinle eve gelmesin ve gününüzü mahfetmesin. Hayat kontrolünüz dışında gelişen şeyler için haftanın 40 saatini endişelenerek geçirmek için çok kısa.

Eğer siz de bu stresle nasıl başa çıkabilirim diye düşünüyorsanız size bir kaç ipucu:

1. İşi eve götürmeyin


İşten kaynaklı stresle başa çıkmak için bilmeniz gereken en önemli şeylerden biri işi işte bırakmak. Bir kere bilgisayarınızı kapayıp o binadan çıktıysanız eğer yarın sabah tekrar o binaya girene kadar içindekilerin hiçbir önemi olmamalı.

Eğer bu konuda zorlanıyorsanız, tüm dikkatinizi verebileceğiniz aktiviteleri deneyebilirsiniz. Bir hobi edinebilir ya da arkadaşlarınızla anlaşıp oyun günleri düzenleyebilirsiniz. Ya da her ikisi de.

Uzun mesai saatlerinden sonra eve gelip koltuğa yayılmak kulağa inanılmaz gelse de bunu yapmak sizi strese sokan şeyi kara kara düşünmeye itecek. Unutmayın sizin evde kukuman kuşu gibi işlerinizi düşündüğünüz saatlere ödeme yapılmıyor. Keyfinize bakın.

2. İş yükünüzü düzenleyin


Bazen stresle başa çıkabilmenin en iyi yolu köküne inmektir.

Eğer düzensiz bir çalışma şekliniz varsa işinizle ilgili o kadar strese girmenizin kaynağı bu olabilir. Birçok işle aynı anda uğraşma fikri bile baş döndürmeye yeter de artar bile.

Eğer sürekli birçok farklı yöne çekildiğinizi ve parçalara ayrıldığınızı hissediyorsanız, sizin için bir geri adım atıp düzeniniz üzerine düşünmenin zamanı gelmiş demek. Böyle devam etmenin size bir yararı olmaz.

Zamanınızı ve işlerinizi bölmek ve öncelik sırasına göre düzenlemek düşünebileceğiniz iyi bir strateji. 30 dakika boyunca bir işe odaklanın ve onu bitirmeye çalışın. Her şeyi bir kerede yapmaya çalıştığınızda genelde bir bakarsınız hiçbir şey tam bitmemiş olur.

Tabii ki söylemesi kolay. Ama bu aşamada size ve ayrıca çalıştığınız şirkete yardım edebilecek farklı araçlar mevcut. Mesela Workzone; Adidas, Bose ve Wells Fargo gibi büyük şirketler tarafından da kullanılan bir kaynak yönetim aracı. Yöneticilere işlerin eşit olarak bölünebilmesi ve zamanında tamamlanabilmesi için iş yükünü gözlemleme olanağı sunuyor.

İş bölümü, iletişim ve hedeflere ulaşmayı sağlayan güvenilir bir sistem kurmak uzun vadede hem şirket için hem de çalışanların akıl sağlığı için çok yararlı olacaktır.

3. Uykunuzdan ödün vermeyin
Stresin en yaygın sonuçlarından biri gece uykuya dalamamak. Ne yazık ki en zararlısı da.

Uyku yoksunluğu hayatı her anlamda etkiler – hem iş hayatını hem de kişisel hayatı. Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi’nin yaptığı bir araştırma gösteriyor ki beynimizde sadece uyku durumundayken yok olan zehirli proteinler var. Eğer bu proteinler ortadan kaldırılmazsa bu durum ne kadar kafein alırsanız alın mantıklı düşünme becerinizi olumsuz etkiliyor.

Önemli olan ritmi tutturmak. Bir düzen oluşturun ve ona bağlı kalın. Her gece yaklaşık 8 saat uyuyun. Ayrıca uyku zamanında bütün ekranlardan uzaklaşın. Televizyon izlemek ya da telefona bakmak beyni harekete geçirerek uyku düzeninizi negatif etkiler. Onun yerine bir kitap okuyun.

Size yardımı dokunabilecek bir kaç telefon uygulaması var. Autosleep ve Sleepbot uyku düzeninizi takip etmeye ve uyku kalitenizi değerlendirmeye yarayan bir kaç uygulamadan ikisi.

Kendinize bir iyilik yapın ve uykunuzu düzenleyin. İyi dinlenmiş bir beyin neler yapabilir bir düşünsenize!

4. Gitmeyi bilin
Bazı durumlarda iş stresi artık baş edilemez olabilir. Bazı sorunlar da sizin çözemeyeceğiniz kadar büyük olabilir.

Eğer işe gitme düşüncesi bile midenizi bulandırır bir hal aldıysa, artık hiçbir şeyden zevk almaz hale gelip ofisteki her gün hayatınızın en kötü günü olduysa belki de artık bırakmanın zamanı olabilir. Kötü bir durumdan kendini kurtarmanın utanılacak hiçbir yanı yok.

Gelişmeye açık olmayan toksik bir ortama takılıp kalmak en sonunda sizi depresyonun eşiğine getirir. Ekonomik güvence en büyük endişe kaynağınız evet ama sağlığınızı satın alamazsınız. Eğer durum o raddeye geldiyse tekrar kendi ayaklarınızın üzerinde durabileceğiniz vakte kadar biriktirdiklerinizden faydalanabilir ya da küçük çapta diğer işlerle uğraşabilirsiniz.

Unutmayın özellikle iş dünyasında davulun sesi uzaktan hoş gelir. O sesi nereden duyduğunuzu yalnızca siz bilirsiniz. Size gerçekten değer veren insanlar bu durumunuzu da anlayışla karşılayacaktır.

Dilay Doğru

Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı