Hollandalı yatırımcıların öncelikli kaygısı; adalet


  • Kayıt: 12.09.2017 19:22:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:03:40

Hollanda-Türkiye Ticaret Odası Başkanı Ethem Emre, Hollanda’da son dönemde Türkiye ile ilgili en çok işlenen konunun Türkiye’de adaletin olup olmadığı olduğunu belirtti. Emre’ye göre Türkiye’ye yönelik algıyı kırmak için kararlı adımlar atılmalı.

Son dönemde Türkiye ile Almanya ilişkilerinde gerginlik ön planda olsa da referandum kampanyası sürecinde ciddi bir kriz atlatılan Hollanda ile sular durulmuş değil. Türkiye, o dönemde izin sebebiyle yurtdışında olan büyükelçinin ‘bir süre’ Türkiye’ye dönmemesini istemişti. Aradan geçen 5 ayı aşkın bir sürenin sonunda büyükelçi hala dönmüş değil.

Hollanda ve Türkiye’deki seçimlerin geride kalmasıyla konu gündemden uzak olsa da iki ülke ile iş yapanlarda soru işaretleri devam ediyor. Hollanda-Türkiye Ticaret Odası Başkanı Ethem Emre, bugüne kadar politik gelişmelerin ekonomiye yansımasının çok büyük olmadığını ancak ciddi bir moral çöküntüsünün olduğunu söyledi.

Rakamlar sorunun ekonomiye yansıması konusunda net bir şey söyleyemiyor. Hollanda’ya ihracat yılın ilk 8 ayında yalnızca yüzde 1.4 geriledi. Hollanda’dan Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlar ile ise yılın ilk altı ayında iki kattan fazla arttı. Ancak söz konusu artış büyük oranda Hollandalı şirket Vitol’ün Petrol Ofisi’ni Avusturyalı şirket OMV’den devralması işleminden kaynaklandı. Bu işlem dışında yatırımlardan bir canlılık olduğunu söylemek zor. Turizm tarafı ise krize en net tepki veren alan oldu. Ocak-Temmuz döneminde Hollanda’dan gelen turist sayısı yüzde 20 azaldı. Üstelik bu düşüş 2016’daki yüzde 26’lık düşüşün üzerine geldi. 

‘Güvence de sorgulanıyor’

Hollandalı iş adamlarında Türkiye’ye karşı ciddi bir ön yargı oluştuğunu aktaran Emre, “Hollanda’da son dönemde Türkiye ile ilgili en çok işlenen konu, Türkiye’de adaletin olup olmadığı. Adalet iş adamına da lazım. Yarın öbür gün yaptığı iş ile ilgili Türkiye’de başına bir şey gelirse Türk mahkemelerine gidecek. Adalet olmayan bir ülkede nasıl iş yapsın? Ben inanmıyorum Türkiye’de adaletin olmadığına ama ön yargılar bu yönde. Avrupalılar rahat iş yapmayı seviyor. Korku içinde bir ülkeye iş yapmak istemezler. Devlet güvence veriyor yabancı yatırımcılara ancak bunun ne kadar uygulanacağı tartışma konusu oluyor. Türkiye’ye alternatif çok ülke de var. Gerek üretim olarak gerek turizm olarak” dedi.

‘İletişim çalışmaları etkisiz’

Türkiye’nin uluslararası alanda imajını düzeltmek ve olumlu bir algı yaratmak için çeşitli STK’lar ve kamu düzeyinde çok sayıda kampanya yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Ancak Hollanda’da yaşayan iş adamı Ethem Emre’ye göre bu çalışmalar etkili olmaktan çok uzak. 2016’daki darbe girişiminden sonra Hollanda’ya gerek hükümet düzeyinde gerek de iş dünyası temsilcileri düzeyinde ziyaretler yapıldığını hatırlatan Emre, “Ancak bunların hiçbir etkisi olmadı. Tabana yayılmadıkça ve periyodik olmadıkça yapılan üst düzey ziyaretler çok da anlamlı değil” dedi. Emre, bölgedeki çalışmaların orada yaşayan Türklerin katılımı ile kolektif bir biçimde yapılmasıyla sağlanan faydanın artacağının altın çizdi. Emre, her şeye rağmen mevcut gerilimli ortamın uzlaşı ile sonuçlanacağını düşündüğünü, AB’nin de Türkiye’nin de birbirine ihtiyacı olduğu söyledi.

Gettolaşma arttı

Türkiye siyasetinden bağımsız olarak Hollanda içinde de sorunlar yaşadıklarını anlatan Hollanda-Türkiye Ticaret Odası Başkanı Ethem Emre, şöyle konuştu: “Türk toplumuna karşı önyargılar arttı. Hollanda, orada yaşayan azınlıkların Hollanda’nın meseleleri ile ilgilenmesini istiyor. Türk toplumu ise hala büyük oranda Türkiye’ye bağımlı. Türk dizilerini izliyor. Türkiye siyaseti ile ilgileniyor. Ancak bu sadece orada yaşayan Türklerin tercihinden kaynaklanmıyor. Hollanda toplumu dışarıdan gelenleri kendi içine almıyor. Ciddi bir gettolaşma var. Hollandalıların yerlileri bir yerde, göçmenler bir yerde yaşıyor. Mesela şehir merkezlerinin yüzde 80’i yabancılardan oluşuyor artık. Bu da kaynaşmalarının önündeki en büyük engel. Oradaki hükümetler entegrasyon için yerlilerin rolüne de dikkat etmeli.”

Kaynak: Dünya Gazetesi