Doktorluğu Bıraktı Çiftçi Oldu


  • Kayıt: 17.09.2017 16:29:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:03:42

İstanbul'da doktorluk ve hemşirelik yaparken mesleklerini bırakarak Erzincan'da süt sığırı yetiştiriciliği sektörüne giren Doğan çiftinin kurduğu modern tesiste 100 kadın uygulamalı eğitim aldı.

KEMAL ÖZDEMİR - İstanbul'da doktorluk ve hemşirelik yaparken mesleklerini bırakarak Erzincan'da süt sığırı yetiştiriciliği sektörüne giren Doğan çiftinin kurduğu modern tesiste 100 kadın uygulamalı eğitim aldı.

İstanbul'da kendisine ait tıp merkezinde dahiliye uzmanı olan Bayram ile hemşire eşi Gökay Doğan, mesleklerini bırakıp, stresten uzak yaşam sürmek amacıyla 2012'de Erzincan'a yerleşti.

Süt sığırı yetiştiriciliği yapmaya karar veren çift, 2014'te Üzümlü ilçesi Denizdamı köyünde 42 bin metrekarelik arazi satın aldı. Bayram ve Gökay Doğan, başlarda küçük bir çiftlik kurma hayaliyle çıktıkları yolda, oluşturdukları modern tesisle yatırımcılara örnek oldu.

Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğince hazırlanan "Hayvancılık Sektörünü Kayıt Altına Alıyoruz" projesi kapsamında mesleki eğitim alan 100 kadın da tesisteki proje gezisine katıldı.

Süt sığırı yetiştiriciliği konusundaki eğitimlerinin uygulamasını burada yapan kadınlara, sağım teknolojileri, buzağı bakım ve beslenmesi ile ahırdaki sistemlerle ilgili bilgi verildi.

"Şehir hayatı stresli"

Gökay Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurdukları çiftlikte 340 hayvanın bulunduğunu söyledi.

Şehir hayatının stresine değinen Doğan, şu ifadeleri kullandı: 

"Şehir hayatından sıkıldığımız için böyle bir işe başvurduk. Burada süt üretimiyle ilgileniyoruz. Bayanlar işlerinde daha dikkatli ve titiz davranıyor. Hayvanların da aslında bu tür titizliğe ve dikkate ihtiyaçları var. Çünkü hastalıkların oluşumunu, beslenmesini iyi gözlemlediğiniz zaman çok iyi süt verimi alabilirsiniz. Bu nedenle bayanların bu işte erkeklere göre daha başarılı olabileceklerini düşünüyorum."

Bayram Doğan da hayvanlar için yıllık ihtiyaçlarını belirleyerek tarlaya ekim yaptıklarını, işçilerle hasat çalışmasına katıldığını belirtti.

Kendi arazilerine ektikleri ürünlerle ihtiyacın ancak yüzde 50'sini karşılayabildiklerini bildiren Doğan, "Ekilen ürünlerin başında mısır silajı geliyor. Paketlenmiş mısırın maliyeti çok yüksek olduğu için bunu kendi ovamızdan karşılamak istiyoruz. Ancak su sorunu ve bölgede artan hayvancılık nedeniyle istediğimiz verimi alamıyoruz." diye konuştu.

Kursiyerlerden Songül Ekmez de bugüne kadar hayvancılık konusunda doğru bildiklerinin yanlış olduğunu kurs sayesinde öğrendiğini ifade etti.

Ekmez, "Kurstan sonra baktığımız hayvanların sağımı olsun, beslenmesi olsun, hastalıkları olsun, bunlar konusunda daha bilinçli davranacağız. Şu an gezdiğimiz tesis, gerçekten Erzincan'da bir numara. Her yönden güzel. İlerleyen zamanlarda kendimi daha çok geliştirip, böyle bir tesis kurmak istiyorum." dedi.

"Belirlediğimiz 8 yetiştirici Amsterdam'a gidecek"

Kursiyer eğitmenlerinden veteriner Mesut Özdemir ise proje kapsamında 100 kadın yetiştiriciye 20 gün boyunca süt sığırcılığı hakkında bilgiler verdiklerini anlattı.

Özdemir, "Yuvayı dişi kuş yapar misali, onlara bu işi öğreterek 100 aileyi kurtarmanın derdine düştük. Kursun bitiminde kurayla belirlediğimiz 8 yetiştiricimiz, Hollanda Amsterdam'a gidecek ve oradaki daha modern çiftlikleri görecek. Bu memleketin kurtuluşu tarım ve hayvancılık üzerine olacaktır. Bizim çabamız, gayemiz bunun için. Yıllardan beri de bunun için çalışıyoruz." diye konuştu.