Avrupa Birliği 28 ülkenin ekonomik ve finansal olarak birbirleriyle kurmuş oldukları bir birlik olarak bilinmektedir. Bugün üye ülkelerden bazılarının ekonomik olarak zayıflaması ve diğer ekonomisi güçlü olan ülkelerde sürekli eleştiri ve tartışma konusu olmaktadır. En son Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik kriz ve Avrupa Birliği’nin bu ülkeyi kurtarma girişimleri ile başlayan tartışmalar, Hollanda’da halk arasında tartışılırken bazı aşırı sağ politikacıların Avrupa Birliği’ne bakışları sert ve hatta birliğin devamını bitirecek söylemlerde bulunmaları ne derece doğru ve makul olduğunu bu ayki güncel köşemde siz okurlarımla ele almak istedim.
Hollanda ekonomisinin büyük bir bölümünü dış üye ülkelere yaptığı ihracatlarla elde etmekte olan bir ülke. Dolayısı ile Avrupa Birliği’nde olması Hollanda açısından pozitif bir netice oluşturmaktadır. Öte yandan Avrupa Birliği ekonomik ve finansal ilişkilerle birbirine bağlı olması, bankalar, sigorta şirketleri ve yatırımların bütün birlik içersinde olmasından dolayı her ülkede çıkarları bulunmaktadır. Ne zaman ki, birlik içerisinde bir ekonomik kriz söz konusu olsa, bu diğer ülkeleri direkt olarak etkilemektedir. Çünkü bu ülkelerde diğer ülkelerin bankaları, yatırımları ve kredileri bulunmaktadır. Birlik içinde bu çözülmediği zaman, bu negatif yapı diğer üye ülkeler üzerine de yansıyarak, sadece finansal anlamda değil, siyasi anlamda da birliğin geleceğini tehdit eder duruma gelir. Bunun için Avrupa Birliği’nde bu tür sorunlar için acil para yardım fonu bulunmaktadır. Ekonomik kriz ve sorun yaşayan ülkelere bu acil yardım fonundan faizi ile geri ödemek şartı ile kredi verilmektedir. Bu krediye bağlı olarak ilgili ülkenin finansal bütçesini düzeltme, gerekli ekonomik reformların adımlarını atma gibi şartlar mevcuttur. Şayet bu şartlar yerine getirilmez ise, üye ülkeye parasal ceza uygulanmaktadır.
Avrupa Birliği neden önemli ve bugün uluslararası alanda etkinliğini gösterebilmekte midir?
Bugün Avrupa Birliği serbest dolaşım, sınırlar ötesi denetim ve ticaret imkanıyla birlik içerisinde avantajlar sağlarken, bir takım gelişmemiş üye ülkelerin vatandaşlarının bu serbest dolaşımla gelişmiş ülkelerin ekonomisini ve iş istihdamını paylaşması sağ görüşlü kitleleri tedirgin etmektedir. Bunun için Avrupa Birliği üye ülkeleri kalkınma ve gelişmede daha çok ortak çalışması, hukuk, eğitim ve güvenlik alanlarında ortak ve eşit yasal düzenlemeleri uygulaması önem arzetmektedir. Avrupa Birliği güçlü olması için mutlaka birlik olan ülkeler arasında ayrıcalığı, ortak düşünce platformuna çekmesi gerekmektedir. Tek ağızdan konuşan bir Avrupa Birliği ve farklı seslerin olmadıği üye ülkeler dünya siyasetinde daha etkin ve güçlü kararların alınmasında rol oynayabilir. Aksi takdirde ekonomik birlik boyutunda kalıp, uluslararası güvenlik, insan hakları ve Avrupa Birliği bölgesini Amerika, Çin ve Rusya gibi güçlerin kontrolüne bırakmış olur.
Avrupa Birliği önemini her geçen gün artırmakta olduğunu görüyoruz; birçok yasalar, kararlar burada oluşturulup üye ülkelerin temsilciler meclisinden geçmektedir.
Peki niçin bu kadar önemli olmasına karşı toplum olarak Avrupa Birliği bize uzak kalıyor?
Aslında bu sorunun yanıtı çok kolay; Avrupa mı bize, biz mi Avrupa’ya uzak sorunu sormak lazım? Sonra biz uzak isek yaklaşmalı, Avrupa uzaksa onu kendimize yaklaştırmanın yollarını bulmalıyız. Evet 22 Mayıs 2014 tarihinde bu bir fırsat size yaklaşmayan Avrupa’yı siz kendinize yaklaştırın. Dünya vatandaşı olmak ve uluslararası evrensel değerleri takip etmek içinde yaşadığımız ülkede toplumlara daha hoşgörü ve vizyon katması açısından da Avrupa Birliği önem arzetmektedır. Aksi takdirde sınırlar içerisine kapanmış bir Hollanda’da nefes almak zorlaşabilir. Mutlaka Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilgi duyalım ve katılalım, fakat bu yetmez. Avrupa Birliğinin işlevi, çalışmaları ve topluma sunduğu projeler konusunda bilgi edinelim ki bunlar bizi Avrupa Birliği’ne daha çok yakınlaştırsın. Aksi durumda içinde yaşadığımız Avrupa ülkesi Hollanda’da Avrupa Birliği’ne uzak bir yaşam sürmüş olup, bir çok kararlarda ve projelerde devre dışı kalmış oluruz. Aralık 2009 Lizbon anlaşmasıyla Avrupa Birliği daha demokratik, şeffaf ve halkın girişimlerde bulunabilmesi için imkanlar tanıması önemli gelişmeler olduğunu belirmek isterim.
Bir sonraki konumuzda siz değerli okurlarımla buluşmak umuduyla…
