Avusturya'da oy kaygısı aşırı sağı güçlendiriyor


  • Kayıt: 01.12.2016 15:21:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:00:51

Avusturya'da artan işsizlik, ekonomik durgunluk ve sığınmacı sorunu gibi meselelere çözüm bulamayan Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve merkez sağdaki Halk Partisinin (ÖVP) oluşturduğu koalisyon hükümetinin 4 Aralık'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Türkiye karşıtıve İslamofobik söylemlerini artırması, hükümetinin başarısızlıklarını perdeleme siyaseti olarak yorumlanıyor.

Başbakan Christian Kern ve Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'un, aşırı sağcıların talepleri arasında yer alan "Türkiye ile AB müzakerelerinin durdurulması, Türkiye'ye yaptırım uygulanması, Türk bayrakları, başörtüsü ve yürüyüşlerin yasaklanması" konularını sıklıkla dile getirmeleri sağa kayan oyları kazanma çabası olarak değerlendiriliyor.

Hükümetin, popülist kaygılarla Türkiye karşıtı ve ırkçı söylemlere yönelmesi aşırı sağın güçlenmesine yol açarken, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisinin (FPÖ) adayı Norbert Hofer ile Yeşiller Partisinin adayı Alexander Van der Bellen arasındaki 1 puanlık farkın, Hofer lehine açılması dikkati çekiyor.

Son kamuoyu yoklamalarına göre Hofer'in yüzde 52 oy alması beklenirken, Van der Bellen'in oyları yüzde 48'de kalıyor.

"Aşırı sağcıları taklit etmeye çalışarak sadece kaybediyorlar"

Emekli Büyükelçi Wolfgang Petritsch, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda ana akım siyasilerin politikalarının, popülist sağcı partinin söylemlerinden beslendiğini söyledi.

Petritsch, sol eğilimli partilerin uzun süre basit toplumsal sorunları görmezden gelmeyi tercih etmesinin, seçmenin artan şekilde sağcı partilere yönelmesiyle sonuçlandığını dile getirdi.

Küreselleşmenin adil olmayan refah dağılımı getirdiğini kaydeden Petritsch, "Bu, yabancı düşmanlığı ve ırkçı politikaların propagandasını yapan popülist partilerin yükselişini hızlandırdı. Sağ kanat partiler bugünkü atmosferi değerlendirdi ve geleneksel merkez partiler inandırıcılığını kaybetti. Bence aşırı sağcıları taklit etmeye çalışarak sadece kaybediyorlar. Onlar her zaman kopyadır, orijinal olamazlar." ifadelerini kullandı.

Petritsch, dünyada daha adil ve eşitlikçi sosyal düzenin tesis edilebilmesi için demokratların taze bir başlangıca ihtiyacı olduğunu ifade etti.

"İslam karşıtı şovenizm yapılıyor"

Gazeteci-yazar ve insan hakları aktivisti Wilhelm Lagthaler de gelir dağılımındaki eşitsizliğin tepkilere neden olduğunu ancak sistemin Türkiye ve İslam karşıtlığını ön plana çıkartarak sosyal sorunları gölgelemeye çalıştığına dikkati çekti.

Verilen sözler tutulmadığı için halkın sol partilere güveninin kalmadığına işaret eden Lagthaler, hem sağ hem de sol partilerin mevcut sosyal ve ekonomik sorunların suçlusu olarak Müslümanları gösterdiğini belirtti.

İslam karşıtlığının geniş kitlelere yayılmasında Sosyal Demokratların daha fazla rol oynadığına vurgu yapan Lagthaler, "Halihazırda çok sert bir İslam karşıtı şovenizm yapılıyor. Bu, hem halk bazında hem de kurumsal anlamda yapılıyor. En küçük memurdan medyaya ve siyasi partilere kadar bu şovenizm yayılmış durumda. Bu durum halk tabanında İslam karşıtlığının güçlenmesine neden olmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Lagthaler, Dışişleri Bakanı Kurz'un aşırı sağın söylem ve politikalarını birebir gündeme taşıyarak aşırı sağcı ve ırkçı kesimleri kendi lehine çevirmek istediğini kaydetti.

Avusturya'daki Türkler durumdan endişeli

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya Başkanı Cem Aslan, oy kaygısıyla Sosyal Demokratlar hatta Yeşillerin bile ırkçı partiden daha ırkçı söylemlere yöneldiğini söyledi.

Koalisyon hükümetinin İslam yasası, entegrasyon düzenlemeleri ve çocuk yuvaları adı altında ırkçı partinin çıkaramayacağı yasaları çıkardığını aktaran Aslan, "Normalde ırkçı parti iktidarda olsaydı belki bu yasaların çoğu çıkmazdı. Şu an sol partiler bile sağa kaymış durumda." dedi.

Avusturya'daki Türklerin, haklı olarak gelecek endişesi duyduğunu belirten Aslan, "Türkiye ve İslam karşıtı söylem ve eylemler o kadar arttı ki insanlarımız ciddi derecede endişe içinde. Siyaset ve medya üzerinden yapılan Türkiye ve İslam karşıtı propagandalar Avusturya halkına olumsuz yönde yansıyor. Bu da insanlarımızın korku ve tedirginliğini artırıyor. Umarım bu yanlıştan en kısa sürede dönülür." diye konuştu.

"Bir tarafta ırkçı, diğer tarafta PKK'ya destek veren adayın yarıştığı" cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türk seçmenlerin kime oy verecekleri konusunda kafa karışıklığı yaşadığını aktaran Aslan, Sosyal Demokratlar ve Yeşillerin demokratik ve hümanist bir duruş sergilemeleri halinde oy potansiyellerinin yükseleceğini ifade etti.

 

AA