Fransa’da Artık hayati tehlikesi olmayanlar acile gidemeyecek


  • Kayıt: 22.09.2018 02:24:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:06:20

Fransa’da Artık hayati tehlikesi olmayanlar acile gidemeyecek


Fransa’da yolunuz acil servise düşerse, doktor muayenesi için saatlerce beklemeyi göze almanız gerekiyor. Büyük şehirlerden uzak kırsal bölgelerde ise aile hekiminden ya da uzman doktorlardan randevu almak haftalar, bazen aylar sürebiliyor.


Sağlık sistemindeki kriz, seçim kampanyasında Emmanuel Macron’un da gündemindeydi. Cumhurbaşkanı Macron geçtiğimiz hafta sağlık reformu paketini kamuoyuyla paylaştı. Macron’a göre sorun bütçe eksikliğinden kaynaklanmıyor. Ortada bir organizasyon sorunu var.

Sağlık eğitimiyle ilgili de değişikliğe gidilecek süreçte, Türkiye’de hekimlerin zorunlu devlet hizmetine benzer bir sistemin sinyalleri verildi.

Dosya takibi, tansiyon, ateş ölçme gibi işlere doktorlar bakmayacak

Reform kapsamında özel ve devlet hastanelerinde çalışan doktorlar arasında işbirliği artırılacak.

Aile ve uzman hekimlerin iş yükünü hafifletmeyi amaçlayan tasarı ayrıca devlet tarafından desteklenen ‘tıp asistanları’ istihdam etmeyi öngörüyor. Macron’a göre öncelikli olarak 4 bin atamanın yapılacağı tıp asistanlığı iş kolu, doktorları dosya takibi, tansiyon, ateş ölçme gibi görevlerden kurtararak yardımcı olacak.

Ayrıca ‘tıbbi çöl’ olarak tanımlanan sağlık personeli eksikliğinin yüksek olduğu bölgelere 400 pratisyen hekim ataması yapılacak. Atamalar ilk aşamada gönüllüler arasından seçilecek.

Hayati tehlikesi olmayan acil servise gidemeyecek

Yeni sistemde hastanelerin acil servis bölümleri sadece hayati tehlikesi bulunan hastalarla ilgilenecek, diğerleri için meslek birlikleri tarafından oluşturulan özel doktorlar devreye girecek. Bunun yanında üniversitelerde tıp eğitimi de 2020 sonrası süreç için yeniden düzenlenecek.

Tıp fakültelerine giriş sınavı geliyor

Üniversite giriş sınavının bulunmadığı Fransa’da, bölüm tercihleri lise bitirme sınavının sonucuna göre yapılıyor. Bundan dolayı, özellikle tıp fakültelerini tercih eden öğrencilerin sayısı, fakültenin kapasitesinin çok üzerinde olabiliyor. Ancak 1971’den beri latince “numerus clausus” adı verilen bir sistem uygulanıyor. Buna göre tıp öğrencileri fakültede birinci seneleri sonunda eleme sınavına tabi tutuluyor. Amaç, ikinci seneye geçecek öğrenci sayısını sınırlamak. Fakülteye lise çıkış puanlarına göre kaydolan öğrencilerin bir kısmı ilk senenin sonunda eleniyor ve tıp eğitimine devam edemiyor.

İkinci sınıfa geçebilecek öğrenci sayısı hükümet tarafından belirleniyor ve üniversiteye ya da bölgeye göre farklılık gösteriyor. Paris, Nice ve Marsilya gibi hekim sayısının görece fazla olduğu bölgelerde ikinci sınıfa geçebilecek öğrenci sayısı daha azken, daha küçük bölgelerde fazla. Diğer yandan, çalışacakları yerleri kendileri seçen doktorlar, tercihlerini genellikle büyük şehirlerden yana kullanıyor.

Bu durum, Fransa’da “tıbbi çöller” adı verilen, sağlık personeli sayısının yetersiz olduğu bölgelerin ortaya çıkmasına neden oluyor.