Enerji ve Değer Konuları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Andre Dorsman, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olması gerekmediğini, üyeliğin, Türkiye'nin siyasi bağımsızlığına zarar verebileceğini savundu.
Enerji ve Değer Konuları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Andre Dorsman, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olması gerekmediğini, üyeliğin, Türkiye'nin siyasi bağımsızlığına zarar verebileceğini savundu.
Dorsman, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin büyük miktarda enerji arzı ve talebi bulunan ülkeler arasında bir köprü olduğuna işaret ederek, "Bir köprü sağ ve sol arasında seçim yapmaz. Türkiye uzun süredir aday üye. Ben Türkiye'nin üye olmayacağını düşünenlerdenim. Olması da gerekmiyor. Eğer tam üye olursa, bir köprü olma fırsatını ve beraberinde siyasi bağımsızlığını kaybeder" diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını güçlendirmek için bulunduğu konumun çok önemli fırsatlar doğurduğunu belirten Dorsman, bu konumunu kullanmak için Türkiye'nin her ülkeyle, taraf seçmeden çalışması gerektiğini vurguladı.
Rus doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıması planlanan "Türk Akımı" projesine de değinen Dorsman, Avrupa Birliği'nin, geçen yıllarda Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nde olduğu gibi Türk Akımı'na da karşı yaptırımları olabileceğini öne sürdü.
Dorsman, Türkiye için Rus gazının tek fırsat olmadığını, bunun yanı sıra farklı kaynakları da değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomik olarak bağımsızlığını güçlendirmeli. Ekonomik bağımsızlık Rusya'dan bir doğalgaz boru hattı demek değildir. Kuzey Irak bir alternatif olabilir. Hollanda'da yaşayan biri olarak Türk ve Kürtlerin arasındaki gerginliğin azaldığını görebiliyorum. Bu bir fırsat. Ayrıca, ABD, AB ve İran arasındaki politik gerginlik de gittikçe azalıyor. Ekonomik iş birliği açısından bu çok iyi bir imkan. Alternatifler yaratabilirseniz, ancak o zaman gerçekten bağımsız olabilirsiniz."
- Gazprom'un tahkim süreci
Rus doğalgaz şirketi Gazprom'a, Avrupa Komisyonu tarafından şirketin piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanması iddiasıyla açılan davayla ilgili ise Prof. Dr. Dorsman, davanın yıllar alabileceğini, ancak iki tarafın da birbirlerine bağımlı olması sebebiyle bir anlaşmaya varılacağını iddia etti.
Dorsman, AB'nin antitröst yasalarına uymayan her şirkete bu şekilde yanıt vereceğinin altını çizerek, Google'a karşı açılan davayı anımsattı.
Gazprom'un Rus devletinin bir parçası olduğunu, dolayısıyla siyasi güdümlü hareket ettiğini savunan Dorsman, buna karşın davanın zamanlamasının, siyasi bir yönü olduğunu belirtti.
Dorsman, Rusya ile AB'nin karşı karşıya geldiği noktalarda ise Türkiye'nin ara bulucu bir pozisyon alabileceğini söyledi.
