Hollanda Türk Federasyon tarafı ndan ülkücü şehitleri anma programlarının ikincisi Rotterdam Mimar Sinan Kültür Vakfı’nda gerçekleştirildi. İdam edilen 9 ülkücünün anısına organize edilen anma programında bu defa 1982 yılında idam edilen Ali Bülent Orkan anıldı.
Mustafa Toga / ROTTERDAM Kuran-ı Kerim ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan ve ilginin yoğun olduğu programda ilk konuşmayı Mimar Sinan Kültür Vakfı başkanı Mustafa Uca yaptı. Uca yapmış olduğu konuşmada çekilen çilelerin emanetçileri olarak bu tür anma programlarının anlamının çok önemli olduğunu dile getirdi. Bizler rahat bir biçimde teşkilatçılık yaparken, birileri bu yol uğrunda canlarını vermişlerdir. Başta büyük dava adamı Başbuğumuz Alparslan Türkeş bey olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum ve onlara inşaallah layık olabiliriz. Uca’nın konuşmasının ardından sinevizyon gösterisi yapıldı.
İdam edilen 9 ülkücünün ve 1980 öncesi Ülkücü Hareketi anlatan gösteriden sonra kürsüye gelen Hollanda Türk Federasyon genel sekreteri Erim Uğurlu, "Bu gün burada 9 ülkücü şehitimizden biri olan Ali Bülent Orkan´ı anıyoruz" diyerek konuşmasına başladı. Uğurlu daha sonra Orkan´ın hayatını anlattı. Ali Bülent Orkan 25 yaşında Samsun´dan ailesi ile birlikte Ankara'nın Etlik Aşağı eğlence semtine gelip yerleşmişti. İncirli lisesi gece bölümü öğrencisiydi. 1980 öncesinde meydana gelen bazı olaylar sebebiyle yargılandığı 12 Eylül Mahkemelerinde idam cezasına çarptırıldı. Ankara Mamak Askeri Cezaevi'ndeki ölüm hücresinden sabaha karşı alınarak götürüldüğü Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nin infaz bahçesinde asılarak şehit edildi. Erim Uğurlu şehidin cezaevinde yaşadığı dehşet günlerinden kısa pasajlar okudu.
1980´li yıllarda bölücü örgütlerin kılını bile kıpırdatamadığı şiddet ortamında ülkücüler ferdi çıkışlarıyla destanlara konu olacak kutlu direniş yapmışlardır. Bunların en bariz örneklerinden birisi Ali Bülent Orkan´dır. Darbeden sonra idam cezası alanlar A blok Tecrit 2 Ön de bulunan 35 ve 36 numaralı hücrelere kapatılıyor. Daha sonra da infaz ediliyordu. Şer örgütlerinin azılı tetikçileri idarenin baskısına boyun bükmüş yedek gardiyanlık yaparken, Ali Bülent Orkan gibi ağabeylerimiz o günlerde direnişin sembolü olmuştu. Rütbesiz Er'lere dahi "Komutanım" diye hitap etme mecburiyeti vardı hapishanede. Aksi taktirde ağır cezaya tabi kalıyorlardı. Orkan, bu kurallara kulak asmıyor günlük sakal tıraşının mecbur olduğu o işkence günlerinde bile bir haftalık sakalı ile ölüm hücresinde voltasını atıyordu. O sanki idam mahkumu değilde, ilahi bir celsenin hakimiydi. Ali Bülent Orkan, 13 Ağustos 1982 Cuma günü sabaha karşı Ankara Ulucanlar cezaevi'nde asılarak şehit edildi. Cenazesi ise Ankara Karşıyaka Asri mezarlığı’na defnedildi. Şehidimizin Ruhu şad mekanı cennet olsun dedi.
Hollanda Türk Federasyon genel başkanı Murat Gedik ise yaptğı konuşmada; Binlerce vatan evladını şehit veren Milliyetçi-Ülkücü Hareket 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan darbe sonrası 9 tane yiğidini idam sehpalarına kurban vermiştir. Federasyon olarak Ülkücü Şehitleri anma programının ikincisi Rotterdam Mimar Sinan Kültür Vakfı’mızda yapıyoruz. Amacımız bu tür programlarla gelecek nesile tarihi değerleri aktarmaktır, ve zalime karşı mazlumun direncini hatırlatmaktır. Bir destansı hareketin temsilcileriyiz, daha doğrusu emanetçileriyiz. Onlar idam edilirken kimsenin kılı kıpırdamadı, yiğitler bir bir işkence görürken kimse onlar için bir atılıma girişmedi. Onlar iman etmiştiler, ve sadece Allah’a sığınmışlardı. Bizler ise onları asla unutamayız, ne yiğitlerimizi ne de devrin Firavunlarını. Birlik ve beraberliğimizin daim olması için sadakatı ve itaatı hiçbir zaman bir kenara atmamalıyız.
Mimar Sinan Kültür Vakfı din görevlisi İsmail Yüksel´in Kuran-ı Kerim okumasının ardından misafirlere yiyecek ikram edildi.
