Louis Bleriot (1872-1936)


  • Kayıt: 02.08.2018 23:40:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:06:05

Louis Bleriot

(1872-1936)

   

“Araba farları imal ederek bir servet kazanan Fransız Lemis Bleriot, 30 yaşındayken, günümüzde kullanılandan çok farklı olmayan, kuyrukta kaldırıcılar, kanatlarda da yanal kanatçıklar kullanan bir uçak denetim sistemi geliştirdi.Bleirot 25 Temmuz 1909'da İngiliz Kanalı'nı uçakla geçen ilk kişi oldu. Calais'den Dover'a 34 kilometrelik bir yol kat etti. 37 dakika süren uçuş sonunda İngiliz gazetesi Daily Mail'in koyduğu bir ödülü kazandı. Bu, Bleirot'nun tasarladığı on birinci uçaktı.”

 


25 Temmuz 1909 sabahı Fransa’da Calais’den havalanan Bleriot XI adlı uçağını İngiltere’de Manş kıyısındaki Dover yakınlarında bir tepeye indirdiğinde havacılık tarihi en önemli anlarından birini yaşıyordu. Ertesi gün İngiltere’nin ve Avrupa’nın tüm gazeteleri bu Fransız havacıyı okurlarına tanıtıyor, uçuş öyküsünü aktarıyordu. Büyük ilgi uyandıran bu uçuşun önemi yalnızca Manş’ın uçakla aşılmış olmasında değil, havacılığın parlak geleceğini simgelemesinde de yatmaktaydı. Bleriofnun yalnızca 38 kilometrelik uçuşu bugünün standartlarıyla çok önemsiz gibi görünse bile XX. yüzyılın başlarında havacılığın deneysel niteliği ve çoğu kimsenin uçaklara karşı takındığı tavır açısından kritik bir aşamayı simgeler. 0 yıllarda havacılık gerçekten de daha emekleme dönemini yaşıyordu; bu alanda kuramsal bilgi az, teknolojik destek ise yetersizdi.

 

 

Wright Kardeşlerin ünlü ilk uçuşlarından yaklaşık üç yıl sonra Fransız Santos-Dumont Avrupa’da uçakla ilk uçan havacı olmuş ve bundan sonraki bir girişiminde de havada 21 saniye kalıp 200 metre uçtuğunda (saatte yaklaşık 36 kilometrelik bir hız) Fransız Hava Kulübü tarafından ödüllendirilmişti. İşte bu kadar alçak gönüllü bir başlangıcın yapıldığı, teknik yetersizliklerin havacılığı ciddi bir teknolojik girişimle bir spor etkinliği ‘arasında bocalamaya .ittiği bir dönemde Bleriot’nun uçuşu büyük kitlelerin ilgisini çekerek onları, uçaklara yeni bir gözle bakmaya zorlamıştı. 1906 yılında “Daily Mail” adlı bir İngiliz gazetesi Londraidan Manchester’a olan 185 millik mesafeyi (yaklaşık 296 km) bir günde uçabilen ilk kişiye 1000 sterlin tutarında bir ödül vereceğini açıklayınca, rakip gazeteler benzer ödülleri bu girişimle aynı derecede ciddi ve “olanak.” gördükleri başka serüvenlere, örneğin bir hafta içinde Mars’a gidip gelen ilk insana vereceklerini açıkladılar. Aynı gazetenin , koyduğu bir başka ödül de Manş’ı uçakla aşan ilk havacıya vermeyi taahhüt ettiği 1000 sterlindi.İşte Bleriot ve bir çok havacı bu uçuşu gerçekleştirmek için gerilimli bir yarışa girmişlerdi. Louis Bleriot’yu Manş yarışına getiren yol oldukça uzun ve serüvenlerle doluydu. Onu havacılığa yönelten olay 18 yaşındayken Ader’in “Eole” ile uçuşuydu. O günden sonra planörler dahil olmak üzere havacılık alanında çeşitli girişimlerde bulunan Bleriot araba farları üreterek ve bisikletle ilgili buluşlarıyla bir servet biriktirdikten sonra havacılığı daha ciddi bir şekilde ele aldı.

 

 

1901 yılından başlayarak da uçaklarla, tasarımdan pilotluğa kadar çeşitli yönleriyle ilgilendi. Seine Nehri üzerinde deniz motorlarının çektiği planör uçuşları ile başlayan denemeleri, daha sonra tek kanatlı, motorlu uçaklarla yaptığı çalışma ve uçuşlarla sürdü. Bu girişimlerinde yaklaşık elli kez kaza geçirmiş olmasına karşın uçağın geleceğine olan inancını yitirmedi. Ve “Daily Mairin koyduğu ödülü duyduğunda günündeki birçok yarı amatör yarı profesyonel havacılarla birlikte Manş’ı ilk aşan pilot olmak için işe koyuldu. 1909 yazında amacına yaklaştığında, en ciddi rakibi İngiliz asıllı Fransız havacısı Hubert Latham idi.Latham 19 Temmuzda Calais yakınlarından havalandığında 50 beygir gücündeki uçağıyla ödülü kazanmaya çok yakındı. Ne var ki yolda uçağın motoru bozuldu ve denize iniş yapmak zorunda kaldı. Biraz sonra da Fransız Hükumetinin bölgede bu uçuşlar için özel olarak bulundurduğu bir torpido tarafından kurtarıldı. Latham’ın ikinci denemesini yaptığı 25 Temmuzda kendisinden bir iki saat önce davranan Bleriot 25 beygirlik üç silindirli bir motora sahip, 220 kg ağırlığında tek kanatlı uçağıyla Calais’den kalkarak, saatte yaklaşık 70 kilometrelik bir hızla ve denizden 80 metre yükseklikte uçarak Dover’e inmeyi başardı. İnişi öngördüğünden daha sert olduğundan uçağı bir gemiyle geri gönderilmeyi gerektirecek kadar hasar görmüştü. Bleriot’nun uçuşundan yaklaşık bir yıl sonra, 2 Haziran 1910’da C.S. Rolls Manş’ı İngiltere’den Fransa yönünde geçmeyi başaracaktı. Louis Bleriofnun zaferi onu bir anda ulusal kahraman haline getirmişti. Ünlü Kübist ressam Robert Delaunay, en güzel resimlerinden birini (“Bleriorya Saygı”, 1914) ona adayacaktı.

 


I. Dünya Savaşında Bleriot Fransız Ordusu için uçak yapımı projelerinde çalışmış, bu amaçla önce kendi pilotlarını kullanmış, sonra da ünlü SPAD avcı uçağı yapımcılarının şirketine geçmiştir. Savaştan sonra sivil havacılık projelerinde çalışan Bleriot, 1927’de Atlantik’i aşan ilk pilot Charles Lindbergh’i Paris’te karşılayanlar arasındaydı. Bleriotinun Manş’ı havadan aşmasıyla, uçağın askeri amaçlarla kullanılabileceği de ilk kez açık seçik olarak anlaşılmış oluyordu. Olayın hemen ardından Bleriot XI modeli uçaklar için verilen siparişler artmıştı. I. Dünya Savaşında, çift kanatlı uçakların daha büyük manevra yeteneğine sahip olduğu, buna karşılık tek kanatlıların çok daha hızlı olduğu görülecekti.


ATALAY KIZILAY