Keloğlan


  • Kayıt: 21.09.2018 21:27:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:06:20

Keloğlan

 

Keloğlan, özellikle Türk ve Altay mitolojisinde, masal, fıkra ve benzer halk anlatılarında adı geçen saçsız masal kahramanıdır.


Başlangıçta beceriksiz tembel biri gibi gözükürken olayların gelişmesiyle kurnaz cesur ve becerikli olduğu ortaya çıkar ve sonunda mutluluğa ulaşır. Bu masal kahramanının başından geçen oIayları konu edinen masallara da “KeloğIan Masalları” adı verilir.

Keloğlan yalnız Türk masallarında değil Arap ülkeleri İran Kafkasya Orta Asya Rus ve Batı Avrupa masallarında da karşımıza çıkar. Adları kişilikleri görünüşleri farklı olmakla birlikte bu masal kahramanlarının birbirine benzeyen yanları olduğu görülür. Her ülkenin kendine özgü bir “Keloğlan”ı vardır. Dünya masalları konusunda karşılaştırmalı çalışmalar yapan araştırmacılar Keloğlan tipinin özellikleri üzerinde de durmuşlardır.

 



Keloğlan yaşlı annesiyIe birlikte yaşayan öksüz ve yoksul bir delikanlıdır. Türk masal anlatı geleneği içerisinde olumlu ve olumsuz özelikleri ile halkı temsil eden bir tiptir. Başlıca özellikleri dürüstlüğü, mertliği, cesareti, yardımseverliği, cömertliği ve kurnazlığıdır. Yoksul bir karı-kocanın veya yoksul bir kadın oğlu yahut da yaşlı bir kadının torunu olarak anlatılan Keloğlan, masalların başında beceriksiz, tembel biri gibi bir izlenim sergilerken olayların gelişmesiyle kurnaz, cesur ve becerikli olduğu ortaya çıkar; yaşından ve boyundan umulmadık şekilde zorlukların üstünden gelir. Birçok masalda anlatılan şehzadelere üstün nitelikli kimselere benzemez. Yoksulluğunu ve kimsesizliğini kurnazlığı yardımseverliği ya da cesaretiyle unutturur. Başlangıçta miskin miskin oturan annesinin zoruyIa istemeye istemeye iş tutan aptallığı ve unutkanlığı yüzünden yaptığı işi eline yüzüne bulaştıran biridir. Beklenmedik bir anda güç durumda kalmış bir insan ya da hayvana yardım ettiği için onlardaki olağanüstü güçlerin desteği ile talihi döner.


Keloğlan’ın yazgısı kıyıcı acımasız haksızlık yapmayı huy edinmiş kimseler karşısında kurnaz ve akıllıca davranışlarıyIa da değişebilir. Her iki durum da da Keloglan sonuçta güçlü bir insan olur ve annesiyle birlikte mutlu bir yaşama kavuşur. Bu yönüyle Keloğlan tipi ve Keloğlan masalları halkın yoksulluktan kurtulma varlıklı ve güçlü olma zulmedenlerden öç alma özlemlerini dile getirmektedir.

 

Türk masallarının kahramanı oIan Keloğlan iki ayrı görünüşte karşımıza çıkar. Birincisi masalın başından sonuna kadar genellikle değişmeden kalır, güçlü bir insan olduktan sonra da asıl kimliğini korur.


Bazı masallarda ise Keloğlan yardım ettiği iyi kalpli bir insanın desteği ile kellikten kurtulur saçları çıkar. Bazı kahramanlarda başlarına işkembe ya da tüyleri ütülenmiş deriden bir takke geçirerek Keloğlan kılığına girerIer. Bu yapay kellik ve sahte Keloğlanlık masaI boyunca sürer ve olumsuz durumun ortadan kalkıp kahramanın kurtulmasıyla sona erer.


Bu ikinci türden Keloğlan tipine “Sahte KeloğIan” da denmektedir. BunIar çeşitli nedenIerden ötürü gizlenme gereği duyan kimselerdir.

Başına gelenler davranışları ve sevimliliğiyIe Keloğlan tipi toplumda herkesçe bilinir ve sevilir. Keloğlan haIk hikâyelerinde Karagöz ve ortaoyununda da yer alır. Masallardaki kadar oImasa da buralarda da kendini gösterir ve olaylara karışarak etkili olur. Türk halk edebiyatı içinde önemli bir yeri olan Keloğlan masalları birçok araştırmacı tarafından derlenmiş ve yayımlanmıştır. Bunlardan 18 tanesi Tahir Alangu’nun Keloğlan Masalları (1967) adlı kitabında bulunmaktadır.


Yalnız Anadolu , Türk ulusların masallarında değil, Arap ülkeleri, İran, Kafkasya, Orta Asya, Rus ve Batı Avrupa masallarında da farklı ad ve görünüşlerle yer bulan bu kahraman, Türk masallarında özel ve geniş bir yer edinmiş, sevilmiş ve zengin şekillere bürünmüştür. Anadolu’da Keloğlan adıyla bilinen bu masal tipi, Kazakistan'da Taşza Bala, Azerbaycan'da Keçel, Keçel Memed ya da Keçel Yeğen, Kerkük'te Keçeloğlan, Türkmenistan'da Kelce Batır, Kırım'da Tazoğlan, Altay bölgesinde Tas, Tastarakay, İran'da Keçel, Gürcü rivayetlerinde ise Kel Kafalı Kaz Çobanı, şeklinde bilinmektedir.


Edebiyat tarihçisi Tahir Alangu, bu tipin şimdilik en son on yedinci yüzyıla kadar götürülebileceğini belirtmiş ise de kimi araştırmacılar Keloğlan ile benzer özellikler gösteren başka kahramanları inceleyerek Keloğlan tipinin geçmişini daha eskiye götürmüşlerdir.


Kırgız masalları arasında yer alan Çınıbek de Türk mitolojisindeki Keloğlan tipi ile simgesel olarak ilişkili görülmüştür. İddiasız bir tip olan Çınıbek, masalın sonuna doğru aşamalar silsilesi ile yükselerek sessizce kahramanlaşır. Kimi araştırmacılara göre Keloğlan tipinin en eski temsilcisi Çınıbek'tir.'

 

Keloğlan motifi, 16. yüzyılda Avrupa'da benzer sorun çözme yöntemlerine sahip Pikaro adlı kahramanın ortaya çıktığı dönemde güç kazanmıştır. Aklı ve iletişim dilini kullanarak kendinden daha güçlü kahramanları yenen bu tip, mitolojik bir atmosfer içinde yaşasa da modern aklın simgesi olmuştur.


Birçok masalın birinci kahramanı olan “Keloğlan”, başında saçı olmadığından dolayı bu adı almıştır. Genellikle hayatta yaşlı ve dul anasından başka kimsesi olmayan, doğuştan kel, fakir bir delikanlı olarak anlatılır fakat bazı masallarda kardeşleri vardır. Eğer masalda Keloğlan’ın kardeşleri varsa Keloğlan en küçükleridir ve kendisinden “deli oğlan” olarak bahsedilir. Birkaç masalda Keloğlan’ın babasından da bahsedilmiştir.


Keloğlan çoğu masalın sonunda padişahın kızıyla evlenir. Keloğlanın evli biri olarak anlatıldığı masallar da vardır. Hatta kimi masallarda üç hanımla evlidir; kimisinde ise ilk eşi öldükten sonra ikincisi ile evlenir.


Keloğlan masallarda baş düşmanı olan Köse ile veya dev, peri, padişah, vezir, kadı, Yahudi, cimri gibi düşmanlarla mücadelelere girişir; aklını kullanarak, bazen de hileye başvurarak zafere ulaşır. Kimi masallarda şansının yaver gitmesiyle, kimi masallarda da olağanüstü yardımcılar veya tesadüflerle aynı sonuca ulaşır. Kendisine kötülük yapanları mutlaka cezalandırır. Aslan, balık, kuş, özellikle de Zümrüdü anka kuşu gibi hayvanlarla cinler, periler ve bunların hediye ettiği sihirli objeler bazı maceralarında Keloğlan’a yardımcı olur.


Keloğlan, masallarda yerine göre hem olumlu hem de olumsuz yanları ile yer alır. Keloğlanın olumlu özellikleri; akıllı, cesur, gözü pek, kendine güvenen, korku bilmez, mücadeleci, muktedir, saf, temiz, başarılı, iyiliksever, güler yüzlü olmasıdır. Otoritenin karşısında halkı temsil eder. Haksızlığa, adaletsizliğe, zorbaya, kötülüğe karşı mücadele eder.


Bazı masallarda Keloğlan, başta kurnazlık, düzenbazlık ve hilebazlık olmak üzere, kötü kalplilik, kabalık, acımasızlık, insanlara acı çektirmekten zevk alma, uykuculuk, tembellik gibi olumsuz özellikleri ile ön plana çıkarılır. Toplumdaki yanlışları, tuhaf ve eğlendirici şeyleri görebilme ve gösterebilme yeteneği onun önemli bir özelliğidir.


Keloğlan masalları adı altında yapılan yayınlarda metinler dört ana başlık altında kesitlere ayrılmıştır: Keloğlan ve çevresindekilerin tanıtıldığı başlangıç durumu; Keloğlan'ı serüvene iten amaç ve sebebin belirlendiği kesit; serüvenin anlatıldığı kesit ve Keloğlan'ın serüvenden sonraki durumunun ortaya konduğu kesit.


Masalın başında fakir, kimsesiz, herkesin iteleyip kakaladığı Keloğlan, masalın sonunda farklı bir kimliğe sahip olur. O, sıradan insanların hayal bile edemeyeceği başarı ile en iyiye hatta mükemmele ulaşmıştır. Bu bakımdan Keloğlan masallarının zıtlık temeli üzerine oturmaktadır.


Keloğlan masalları çoğu zaman güldürü öğeleri taşıyan motifler içinde anlatılır. Mitolojik çağdaki destansı dil yerine komik bir söylem hakimdir.


ATALAY KIZILAY

 

Kaynakça

İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı dergisi, Keloglan Hikayeleri. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2016. Millî Folklor-Yüksek Lisans Tezleri – Keloğlan Filimleri