Bu yazɪ politik değil


  • Kayıt: 24.03.2014 10:13:00 Güncelleme: 24.03.2014 10:13:00

Hollanda da yerel seçimler yapılıyor. Siz bu yazɪyɪ okurken seçim sonuçlarɪ belli olmuștur artɪk. Seçime girecek partiler ve bu partilerin adaylarında hummalı bir çalışma var. Kimi aday tartışma toplantılarına gidiyor, kimisi bilgilendirme toplantılarına. Ev ev dolaşıp parti proğramlarını anlatan adaylarda var. Gül dağıtanından tutun balon, şeker, kalem gibi eșantiyon verenlerde hiç az değil. Cami çɪkɪșlarɪnda ve özellikle Cuma namazɪ sonrasɪ değișik partilerden farklɪ simalara așina olduk. Ve sadece müslüman adaylar değil, bașka dine mensup adaylarda cami ve derneklerde sɪkça görülüyor. Bir oy fazla alabilir miyim? Parti proğramɪmɪ en güzel bir șekilde nasɪl daha fazla seçmene anlatabilirimin derdindeler. Keza her seçim döneminde değișik sivil toplum örgütleri bilgilendirme faliyetlerine hɪz veriyor. Amaç halkɪ seçim konusunda bilgilendirmek. Bir vatandașlɪk hakkɪ olan ‘oy kullanma’ve ‘aday olma’ konularɪnda onlarɪ bilinçlendirmek.

 

Bu noktada bir durum değerlendirmesi yapmakta fayda var diye düșünüyorum. Hollanda ya gelișimizin 50. yɪlɪnɪ geride bɪrakɪrken halkɪmɪz seçim hususunda ne kadar bilinçli? Yerel seçimlerde ‘aday olma’ ve ‘oy kullanma’ konularɪna yaklașɪmɪ nasɪl? Önce șunun altɪnɪ çizmek istiyorum. 1985 yɪlɪna kadar ne bir Türk belediye seçimlerinde aday olabiliyordu ne de oy kullanabiliyordu. Bir istisna hariç. Hollanda vatandașɪ olmuș olanlar. Buda zaten çok fazla değildi. Dolayɪsiyle Türklerin bu tarihe kadar Hollanda siyasetinde hiç bir șekilde sazɪ sözü yoktu. Yerel yönetimlerde bir etkilerinin olmamasɪ bir yere siyasi süreçte hiçbir parti tarafɪndan dikkati nazara alɪnmɪyordu. 1985 yɪlɪnda Hollanda’da bir kanun değișikliği yapɪldɪ. Buna göre Hollanda’da beș yɪl oturan ve oturma müsadesi olan yabancɪlara yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkɪ tanɪndɪ. Artɪk 18 yașɪ üstü tüm Türkler hem aday olabiliyorlardɪ hem de oy kullanabiliyorlardɪ.
Aradan neredeyse 30 yɪl geçmiș. Bu 30 yɪl içinde 1986 yɪlɪndan 2010 yɪlɪna kadar olan sürede 6 yerel seçim yapɪldɪ. Bu seçimlere, bir çok Türk aday olarak katɪldɪ. Son üç seçimde bu oran oldukça fazlaydɪ. Mesela 2010 yɪlɪnda yapɪlan seçimlerden sonar 163 Türk kökenli belediye meclis üyesi Hollanda yerel yönetimine katkɪ sağladɪ. Bir kɪyaslama yapmak adɪna, 2010 seçim sonuçlarɪna göre diğer yabancɪlardaki bu orana bakalɪm. Faslɪ meclis üyersi sayɪsɪ 66, Surinam 32 ve Antilyan 7. Görüldüğü gibi Türkler açɪk ara önde. Ama bu yeterli mi? üzerinde düșünülmesi gereken soru bu.
Tabiki yeterli değil. Hollanda’da 384.000 civarɪnda Türkün yașadɪğɪ düșünüldüğünde ve yerel seçimlerde Türkler arasɪnda oy kullanma oranɪnɪn yaklașɪk yüzde kɪrkdört olmasɪ bunun yeterli olmadɪğɪnɪ gösteriyor. Bu konuda alɪnan mesafe tabiki çok güzel ve önemli. Siz neden Hollandalɪ siyesetcilerin cami çɪkɪșɪnda ellerinde seçim malzemeleriyle beklediğini düșünüyorsunuz. Iște bu alɪnan mesafeden dolayɪ. Seçme ve seçilme hakkɪnɪ kazanmak yetmiyor. Bunu hayata geçirmek gerekiyor. Aday olmak ve oyunu kullanmak ve dahi verdiği oya sahip çɪkmak. Esasen oy verme iși çok önemli bir hak. Bu sayede bizi yöneten insanlarɪ belirliyoruz. Bu sayede demokratik yönetime katɪlɪp bizde varɪz diyoruz. Sorunlarɪmɪzɪ bu sayede dile getirip çözüm yolunda zorlayɪcɪ bir güç olușturuyoruz. Bu Türk adaylarɪn (çok) olmasɪ ve bu adaylarɪn değișik platformlarda boy göstermeleri; halkɪ aydɪnlatmalarɪ ayreten çok önemli bir hadise. Bu sayede Türk seçmen oy vermeyi, seçimlerde demoktarik hakkɪnɪ kullanmayɪ içselleștiriyor. Umarɪm bu seçimlerde oy kullanma çɪtasɪ biraz daha yukarlara çɪkar. Bașlɪktada yazdɪğɪm gibi bu bir politik yazɪ değil. Sadece konuyla alakalɪ yüzeysel bir analiz denemesi.

 

 

Mesut Dișli