Ebruya ayrı bir pecereden bakış; Burhan Ersan


  • Kayıt: 20.01.2015 17:55:00 Güncelleme: 20.01.2015 17:55:00

Yaşanan büyük sıkıntılar, buhranlar ve hayat mücadelesi, sesini duyurma, acıların, kederlerin ve umutların paylaşılma isteği, sanat ile bir şekilde kendini ifade etme çabasına dönüşüyor. Duyarlı, naif ve bir okadar da içine dönük kalpler ifadeyi sanatta buluyor. Sanatın bir ucundan tutuyor ve herşeyini ona aktarıp, ürettikleriyle kendini anlatıyor. Burhan da sanatı seçenlerden. İlk zamanlarda şiirlere dökülen acılar, umutlar, sevgiler, hasretler, suyun üzerinde rengarenk şekiller almaya başlıyor, şiirle başlayan sanat serüveni birden ebruya dönüşüyor. Bir zaman sonra ebru O’nun teknesinde bambaşka bir çehre kazanıp, adına “reng-i su” dediği bir başka dünya oluyor. Bu anlamada Burahan’ın teknesinde ebruya artık ayrı bir pencereden bakıyorsunuz.

 

Burhan Ersan bir şair-ressam. Şiirlerinde rengarenk bir görsellik, resimlerinde ise cıvıltılı sözcüklerin alabildiğine akışkanlığını hissediyorsunuz. Şiirlerinde resmi, resimlerinde ise şiiri buluyorsunuz. İncecik zeveklerin yansımaları, acılarla, buhranlarla ve hatta hiç sönmeyen umutlarla bir teknenin üzerinde harmanlanıp, tuval üzerinde şiirslliğe dönüşüyor.

 

Ebrunun özü soyuttur. Suyun yüzündeki yansımalar yakamozlarda soyutlaşır. Bir çınar ağacının dalgalı sudaki yansımasını düşünün. Çınar şekilden şekile girer, bambaşka bir görsel boyut kazanarak soyuta dönüşür. Artık dalgalarda çınarı bulmak ne mümkün! Çınar soyuta döner ve ayrı bir ruha bürünür. Suyun bu gücünü Burhan en iyi yakalayan sanatçılarımızdan biridir. O’nun eserlerinde en güçlü soyut anlatımları yakalamanız hiç de şaşırtıcı değildir. Soyut Burhan’ın teknesnde gerçek soyut olur, anlam kazanır.

 

Görsel olarak suyun üzerinde, edebi olarak sözcüklerin tılsımında derin anlatımlara dönüşen kendini ifade etmeler, Burhan’ın dünyasında insanlığa sanat olarak yansıyor. Bu yansımalar hiç bitmesin, Burhan yaşadıkça insanlığa ışık versin.
Sevgiyle ve dostlukla kalınız,

 

 

Okan Akın