Gazeteci yazar Ebru Umar Platform’a Konuştu :Kendimi Türk Hissetmiyorum


  • Kayıt: 02.05.2016 12:56:00 Güncelleme: 02.05.2016 13:55:00

Gazeteci yazar Ebru Umar Platform’a Konuştu :Kendimi Türk Hissetmiyorum

 

 

Daha önce yapmış olduğumuz Ebru Umar ile röportajı önemine binaen tekrar yayınlıyoruz.



“Politikacıların saçma sapan açıklamalarla ve bilindik basma kalıp cümlelerle günlerce medyada kalabildiklerini anladıkları için politikanın özünü unuttuklarını düşünüyorum”, diyen sivri dilli, sözünü esirgemeden söyleyen gazeteci, yazar, Ebru Umar’a Hollanda’daki politik atmosferi,  hayatını ve projelerini sorduk.



Ailenizin Hollanda’ya geliş hikayesini anlatır mısınız?



“Babam ve annem 1970li yıllarda neredeyse eşzamanlı Hollanda’ya gelmişler. Ailemin gelişi alışık olduğumuz hikayelerden farklı, annem ve babam İzmir’den buraya okumak için gelmişler ve yerleşme kararı almışlar. Birbirlerini de Dokuz Eylül  Üniversitesi Tıp Bölümü’nde okurken tanımışlar ve evlenmişler. Ben Hollanda’da dünyaya gelmişim.



Buraya geldiklerinde annem hamileymiş ve aslında onun Hollanda’da kalma planı yokmuş; fakat, babam kalmak istediği için tek başına Türkiye’ye dönmek de istememiş.”



Hollanda’daki Türk toplumundan uzakmış gibi görünmenizin nedeni nedir?



“Ben Hollandalıların olduğu bir toplumda büyüdüm. Belli bir yaştan sonra Türk toplumuyla irtibatım oldu. Küçükken sadece bir Türk kökenli kız arkadaşım vardı ve o da annemin arkadaşlarının kızıydı. Hem benim ailem, hem de bu görüştüğümüz Türk aile Hollanda toplumuyla içiçe oldukları için Türk ailelerle irtibatları yoktu. İnsan arkadaş ortamını okulda veya ailesinin girdiği sosyal ortamlarda tanıyor. Türk kökenli bir kız, bir de erkek dostum diyeceğim iki kişi var ve bu iki kişiyi de aileden gibi görüyorum. Bunların dışında tanıdığım Türk vatandaşları yok fakat ilgimi çeken Türklerle de görüşüyorum.” 



Türkçe bilmemenizin sebebi nedir?



“Bahsettiğim sebeplerden dolayı fırsat ve ortam olmadığı için öğrenemedim.”



Kendinizi daha çok Türk mü yoksa Hollandalı gibi mi hissediyorsunuz?



“Kendimi her iki tarafa da ait hissetmiyorum, çevrem beni ben yapıyor.”



Bazıları sizin  Türk toplumuyla fazla içiçe olmak istemediğinizi düşünüyor. Bunları internette bloglarda yazanlar var, bununla ilgili neler söylemek istersiniz?



Benim hakkımdaki bu tür ilginç söylemleri ara sıra okuyorum ve bunu yazanların zavallı olduklarını düşünüyorum. Türk toplumundan uzak olmak istediğimi söyleyenlerin aksine Türkiye’yi ve Türk vatandaşlarını seviyorum, Kuşadası’n da ev satın aldım. Türk halkı neşeli, eğlenceli tabii aralarında benim tasvip etmediklerim de var ama bu her ırk için geçerli.”

 

Gazeteci yazar Ebru Umar Platform’a Konuştu :Kendimi Türk Hissetmiyorum

 

Hollanda’daki politik atmosferle ilgili düşünceleriniz neler?



“Hollanda’daki politik hayatta heyecanlı bir atmosfer var. Vekiller birbirilerine çocuk gibi davranıyorlar. Siyaset ortamında canlılık olması bence olumlu bir gelişme ama politikanın bir nevi pazarlamaya döndüğünü düşünüyorum. Kim kısa cümlelerle gazete sütunlarını doldurabiliyor onun yazısı var. Bu konudaki en başarılı isim hiç kuşkusuz Özgürlükçü Parti lideri Geert Wilders.



Bir de ben iki yönümle politikayı takip ediyorum. Birincisi gazeteciyim ve bu konuyla ilgili yazdığım röportajlar gazete ve dergilerde yayınlanıyor. Bir de bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak olaya yaklaşıyorum ve görüyorum ki durum vahim. Şunu da eklemek istiyorum gazeteci kimliğimle baktığımda gelişmeleri çok daha ilginç buluyorum.”



İlginç bulduğunuz nedir?



Hollanda’daki politik figürlerin yaptıklarını kukla gösterisine benzetiyorum. Saçma sapan açıklamalarla ve bilindik basma kalıp cümlelerle günlerce medyada kalabildiklerini anladıkları için politikanın özünü unuttuklarını düşünüyorum. Eğer birey olarak hiç bir işte tutturamadıysanız her zaman politika yapabilirsiniz. İşte politika böyle sıradan, vasat bir durum haline geldi.”



Sizce Geert Wilders kendi partisini mi yoksa Hollanda halkını mı ön planda tutuyor?



“Kendi partisini ama bu tüm politik partiler için geçerli.



Savunduğunuz herhangi bir politik parti var mı?



“Hayır yok!”



Özgürlükçü Parti’nin lideri Geert Wilders’le ilgili düşünceleriniz neler?



“Geert Wilders’in yaptıklarını muhteşem buluyorum. Politikadaki yaptıklarına hayranım. Geert Wilders demin bahsettiğim konu için önemli bir örnek; kendisi bizi yani ‘aptal gazetecileri’ nasıl manipüle edebileceği konusunda büyük bir usta.” 



Geert Wilders’in medyadaki stratejisine hayransınız.



“Son dönemlerde Hollanda’yı yönetebilecek kapasiteyi kimsede görmüyorum. Geert Wilders’i diğer politikacılardan ayıran özelliği var; ne istediğini biliyor ve bunu büyük bir ustalıkla başarıyor. Mesela İslam karşıtlığını öyle bir anlatıyor ki bu açıklamarıyla seçmen kazanabiliyor.”



Seçmen kazanmayı biliyor ama ülkeyi yönetebilir mi?



“Onun optiğinde bunu başarabiliyor.”



Türkiye’deki politik gelişmeleri takip ediyor musunuz?



“Hayır. Türkiye’deki mevcut politik durumlar ilgimi çekmiyor ve takip etmiyorum. Türkçemin zayıf olmasıda etken olabiliyor.”



İnandığınız bir din var mı?



“Hayır ateistim.”



Yazılarınızda çok uç noktaları ele alıyorsunuz. 2006 yılında bu durumdan ötürü Faslı bir genç tarafından dayak yediniz. Bu durumdan sonra yazılarınızı farklı şekilde kaleme alma gibi bir değişiklik oldu mu?



“Bu olaydan sonra da ve önce kalemi elime nasıl alıp yazıyorsam hala aynı şekilde düşüncelerimi yazıyorum. Hiç bir zaman korkup farklı yazmadım.”



“KEŞKE THEO ÖLMESEYDİ DE BEN ONUN YERİNE YAZMASAYDIM”



Öldürülen Theo van Gogh çok yakın bir arkadaşınızdı. O’nun ölümünden sonra  Metro gazetesindeki köşesinde siz yazmaya başladınız...



“Theo’nun ölümünden yaklaşık bir sene sonra Metro’da yazmaya başladım. Zaten kendime gelebilmem için böyle bir süreye ihtiyacım vardı. Keşke Theo ölmeseydi de ben onun yerine yazıyor olmasaydım dememe rağmen bazıları bunu benim fırsat gördüğümü sandılar ve bu durum beni gerçekten çok üzdü. Metro gazetesi yöneticilerinin bir yıl boyunca Theo’nun yazdığı bölümü boş bırakmaları bence takdire şayan bir durum. Onun yerine yazmak benim için bir gurur ama tekrar altını çizerek söylemek istiyorum keşke Theo ölmeseydi de düşüncelerini yazabilseydi.”

 

Gazeteci yazar Ebru Umar Platform’a Konuştu :Kendimi Türk Hissetmiyorum

 

 

Aşırı derecede burka karşıtısınız, bunun nedeni nedir?



“Ben kadınlara yönelik yapılan baskıya karşıyım. Kadınların erkeklerle eşit olduğuna ve kadınların da erkekler kadar yaşam hakkı olduğuna inanmayanlara karşıyım. Bu konudaki düşüncem son derece açık ve net. Böyle düşünenlerin benim açımdan yaşama hakkı yok!  Kadın erkek eşitliğine inanmayanların beyninde hasar olduğunu düşünüyorum.”



Peki kendi özgür iradesiyle burka takan kadınlar için ne diyeceksiniz?



“Ben hiç bir kadının kendi isteğiyle burka taktığını düşünmüyorum, isteyerek takanların da beyninin yıkandığını düşünüyorum. Hiç bir kadının kendi isteğiyle siyahlara bürünüp bir delikten dünyaya bakmak istediğini sanmıyorum.”

 

 

 

 

 

Röportaj : Banu Çelik