Hollanda’da aile içi şiddet ve cinsel istismar

Hollanda Merkezi İstatistik Bürosunun yıllık raporlarına göre; Nisan 2019 ile Nisan 2020 arsındaki bir yıllık sürede, 1 milyon 200 bin Hollandalının aile içi şiddete maruz kaldığı belirtiliyor. Bunlardan 820 bini günlük, haftalık ve aylık olarak aile içi şiddete maruz kalmaktalar...


  • Kayıt: 24.02.2021 22:58:15 Güncelleme: 24.02.2021 23:04:23

Hollanda Merkezi İstatistik Bürosunun yıllık raporlarına göre; Nisan 2019 ile Nisan 2020 arsındaki bir yıllık sürede, 1 milyon 200 bin Hollandalının aile içi şiddete maruz kaldığı belirtiliyor. Bunlardan 820 bini günlük, haftalık ve aylık olarak aile içi şiddete maruz kalmaktalar.

16 yaşından büyük gençlerden 1 milyon 600 bini ise, cinsel taciz ve şiddete maruz kalmakta olup, bunlardan 185 bini ise, sürekli devam eden şiddetle birlikte yaşamak zorunda kalıyorlar.

Meydana gelen şiddet; çinsel taciz, rahatsız etme, fiziksel şiddet, şantaj ve sürekli kontrol etme olarak gerçekleşmekte.

Aile içi şiddete uğrayanların yüzde 70 ‘i sürekli olup, genç hanımların yarısı cinsel taciz ve şiddete maruz kalmakta.

Arkadaşımız Nejat Sucu’nun haberleştirdiği araştırma Hollanda geneline yönelik. Bu araştırmaya göçmenlerde dahil. Özellikle aile içi cinsel istismar Hollanda’daki Türkiye kökenliler arasında da olduğu söyleniyor. Ama bir şekilde kapalı kutu ve dışarı sızdırılmıyor. Fakat aileyi yiyip bitiriyor. Uzmanlarımızda konuya yönelik açıklamada bulunmaya çekiniyor. Bu konuya gelecek sayılarda çok değineceğiz. Özellikle yazımızın girişinde belirtilen aile içi şiddete yönelik Hollanda’da en büyük kadın örgütlerinden İGMG Kuzey Hollanda Kadınlar Teşkilatı Başkanı Şükran Altuntepe ve Praktijk LifEm ’ den Psk Emre Özkuzugüdendi’nin görüşlerini aldık.

İGMG Kuzey Hollanda Kadınlar Teşkilatı Başkanı Şükran Altuntepe: 

Aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurdur aile içi şiddet

Gün geçmiyorki bir örneğine rast gelmeyelim.Bazen sokakta bazende ekranda kumandayı elinize alıp kanallar arasında gezinirken, şiddet sahnelerine şahit oluyoruz.

Artık iletişim dili olarak şiddetin kullanıldığı dizileri çocuklarımızla birlikte hiç bir mahsur görmeden izlediğimiz bir çağdayız.Yozlaşma ve yıkım aile içinden başlıyor. Şiddetin her türlüsünün boy gösterdiği yayınları gözden geçirmemiz gerekiyor. Medyanın şiddet dili ve bu tür özendirmeler öfke kontrol mekanizmamızı dumura uğratıyor. En büyük şiddeti yine en yakınlarımızdan görüyoruz.

Hafta geçmiyorki Teşkilatımıza fiziki, psikolojik, duygusal şiddete uğramış bir kadın veya genç kiz başvurmuş olmasın.

Bu başvurular zaman zaman evdeki sorunlara çözüm arayışı noktasında erkekler tarafından da olabiliyor. Delikanlı çağındaki erkek çocuklarımız evdeki ilgisizlik noktasında ebeveynlerinden dert yanıyorlar.Yaşlı anne babalar üzerinde uygulanan ilgi ve alakayı kesme şeklindeki duygusal şiddetin boyutları tahminimizden daha fazla.Yani evlerde ki sorunlar çığ gibi büyüyor.

Hele ki Hollanda’ya evlilik yolu ile gelen erkek ve kadınların uğradıkları psikolojik şiddet, ileriki süreçlerde evlatları ile iletişimlerini sağlıksız olarak etkileyebiliyor.

Bizler aile kurumunu saadet kelimesi ile anlatmamız gerekirken, şiddet kelimesi ile anar olduk.

Günümüzdeki istatistiklere baktığımızda boşanmalar arttı. 50 yıl öncesinde insanlar kolay kolay boşanmıyorlardı. Çünkü toplumun aile üzerinde, kale gibi koruyuculuğu vardı.

Ancak medyanın kadınları sürekli mağdur olarak yansıtan tavırları, şiddeti özendiren diziler, mutluluk için zenginliğin, maddiyatın ön plana çıkarılma çabası maneviyatımızı erozyona uğrattı. Artık toplum olarak, aileyi koruma kalemizde ne gedikler açıldığını ve işin git gide çığırından çıktığını görüyoruz.

Surda gedik açılmışsa, toplum olarak ailelerimizi koruyamıyorsak, bu noktada bireysel olarak gayretlerimiz çok önemli.Gerek şahsi olarak işin uzmanı ruh bilimciler ,irşadda önde gidenler, Stk’lar bu bağlamda ellerini taşın altına koymalılar.

Şiddet öğrenilen bir olgu

Evde şiddet varsa çocukta zamanla çevresine onu yansıtıyor, ilerde kendi ailesine aynı şiddeti uygulayabiliyor.Ve bu kısır döngü devam ediyor.

Aile içinde yaşanılan şiddeti anlatmak, tabu kabul edildiğinden dolayı bir çok kadın, çocuk ve yaşlılar şiddet mağduru oldukları halde ne ailelerinden nede çevrelerinden bir destek alabiliyorlar.

Evdeki tartışmaları ego savaşına dönüştürmek, dinlemekten ziyade bağırarak cevap verme gayretinde olmak, iletişim yolunu kapamak, görmezden gelmek, her türlü şiddet yolunu mübah hale getirmek, mükerrem olarak yaratılan insanoğlunu dibe çekiyor.

Herşeyin olduğu gibi tartışmanın da ahlakını uygulamak zorundayız.

Tartışmada sadece karşı tarafın davranışlarına değil, kendi davranışlarımıza da odaklanmamız lazımdır. Sözlerimizi süzgeçten geçirmemiz ve ses tonumuzun azalması, gergin ortamın bir nebzede olsa yumuşamasına vesile olacaktır.

Cahiliye döneminin karanlık, şiddet eğilimli yaşayışlarını terbiye eden Vahiydir.Vahyin nuruyla, sahabe efendilerimizin kalpleri inşa ve ihya oldular. Bizlerin de bu gün o inşa ve ihya şuuru ile evlerimizde huzura, birliğe, hoşgörüye ihtiyacımız var. Sevgi bize Rabbimizin “Vedud” ismi ile bahsettiği en büyük güç.Tüm sorunlarımızı sevgi, saygı, sabır ve sadakakatle çözüme ulaştırabiliriz.

Boşanmalar, dağılan aile sayısı, şiddet vakaları geçmiş 50 yıla nazaran daha fazla artış gösteriyorsa, bir an önce devlet, medya ve Stk’lar olarak yeniden acil eylem planı olacak paketler, projeler hazırlamalıyız.

Bu güne kadar bir başarı elde edememek bizi yıldırmamalı.Tekrar yeniden planlar gözden geçirilmeli ve bu sorun platformlarda durum tespiti ve çözüm odaklı olarak dile getirilmelidir.

’ Psk Emre Özkuzugüdendi (Praktijk LifEm) Aile içi şiddetin en önemli nedenleri

Hollanda'da her yıl milyonlarca kişi aile içi şiddete maruz kalıyor ve bu şiddet vakalarının günlük, haftalık veya aylık olarak sayıları biliniyor. Bu istatistikler bilinse de şiddetin nedeni, nasıl geliştiği ve tedavisi daha az konuşuluyor. Bir şeyi çözmek için, önce nedenini anlamamız gerekir. Aile içi şiddetin sebepleriyle ilgili bireysel olarak ne kadar bilinçli olursak, toplum olarak o kadar kendimizi bu durumdan uzak tutabiliriz. Şimdi sizinle aile içi şiddetin en önemli sebeplerini paylaşacağım.

1.Erkek ve kadın arasındaki güç ilişkileri

Bazı aile içi şiddet vakaları erkek ve kadın arasındaki güç dengesi ile ilgilidir. Bazı ailelerde (kültür etkisiyle) erkeğe evden "sorumlu olma" öğretilir. Erkeklerden, hem sosyal hem de ekonomik düzeyde evde hakimiyet sağlamaları, kadınlara hükmetmeleri gerektiği öğretilir. Erkek bu hakimiyeti sağlayamadığına dair bir hissiyata kapıldığında, çözüm olarak şiddete başvurabilir. Aile, şiddet içeren davranışlarda bulunan erkekten korkar ancak erkek kendisine saygı duyulduğunu düşünür. Dolayısıyla şiddet onun için ödüllendirici hale gelir. Hakimiyete ulaşmak isteyen erkeğin, tekrar şiddete başvurma ihtimali yükselir.

Belirtilen sebep aile içi şiddete neden olan tek sebep değildir. Lezbiyen ve gey çiftlerde de aile içi şiddet gerçekleşebilir. Bununla beraber, kadının şiddet uyguladığı durumlar da vardır.

2. Aşağılanma veya utanç hissi

Araştırmalar, şiddet uygulayanların gençliklerinde utanç ve aşağılanma yaşadıklarını gösterir. Bu kişilerin, yasaklar ve cezalarla büyüdükleri bilinmektedir. Bu cezalar verilirken genellikle aşağılayıcı ve utandırıcı cümleler kurulur ve bu durum kişinin kendisine olan saygısını ve sevgisini etkiler. Bu şekilde çocuklar, ebeveynlerinin onları sevmediği hissine kapılırlar. Kendilerini ve başkalarını koşulsuz sevmeyi tam olarak öğrenemezler. Başkasını sevemeyen biri şiddet içeren davranışlarda bulunmayı daha kolay ve hızlı bir çözüm olarak görebilir.

3. Sosyal ve maddi statü eksikliği

Kuramcılara göre şiddet, düşük sosyo-ekonomik düzeyde, yüksek sosyo-ekonomik düzeye göre daha yaygındır. Sosyal ve ekonomik kaynakların eksikliği kişinin kendini sürekli bir stres halinde hissetmesine neden olur. Daha düşük sosyal statüye sahip insanlar yaşadıkları hayal kırıklıklarından dolayı güçlerini göstermek isterler. Bu güç gösterisini partnerlerine yaparlar ve sıklıkla şiddet içeren imalarda bulunurlar. Bu şekilde kendi gerginliklerini azaltacaklarını düşünürler ancak uzun vadede gerginlikleri artmaya devam eder.

Aile içi şiddete maruz kalıyorsanız veya tanık oluyorsanız, yapacağınız en önemli şey, acil yardım istemektir. Hollanda'da pratik, yasal, finansal ve duygusal yardım sağlayabilecek organizasyonlar vardır. Ayrıca güvenli sığınma yerleri vardır.

Bunlardan bazıları; 
- slachtofferwijzer.nl
- slachtofferhulp.nl
- huiselijkgeweld.nl
- ikvermoedhuiselijkgeweld.nl

Ebubekir TURGUT