Siyasi Partiler Hayırseverlik Terazisinin Neresinde?


  • Kayıt: 14.03.2021 13:27:35 Güncelleme: 14.03.2021 13:27:35

Siyasi Partiler Hayırseverlik Terazisinin Neresinde?

Salih Türker

Aradan bir dört yıl daha geçti ve genel seçimler tekrar kapımıza dayandı. 15-17 Mart tarihleri arasında Hollanda vatandaşları, tekrar milletvekillerini seçecekler. Yani dolaylı olarak yeni hükümeti ve muhalefeti belirlemiş olacaklar. Zor bir dönemden geçtiğimiz için bu seçimler büyük önem arz ediyor. Özellikle Korona salgınından ve hükümetin yaptırımlarından dolayı mağdur ailelere yardıma koşan hayır kurumlarının ve aktif bireylerin gönüllü çalışmalarından önceki yazımda da bahsetmiştim. Sıcak yemek ve gıda paketleri dağıtan, maddi/manevi rehberlik yapan gönüllüler, devletin elinin uzanamadığı yerlerde ayağa kalktılar ve vatandaşın yardımına koştular. Şu an bu gönüllülerden oy isteyen milletvekili adayları sırayla onları ziyarete geliyor. Peki, milletvekili adayları parti programlarında, hayırseverlerin göstermiş olduğu fedakârlığa karşılık onlara hangi vaatlerde bulunuyorlar? Hayırseverliği teşvik eden ve destekleyen vaatleri var mı?
Siyasi partileri hayırseverlik terazisinde tartma vakti geldi.

Partilerin Hayırseverlik Siyaseti
Hayırseverlik terazisini iyi bilmemiz gerekiyor ki tartıda hata yapmayalım. Önce hayırseverlik ile partilerin bu alanda verdikleri sözler arasında nasıl bağlantı kurmamız gerektiğini anlatmakta fayda görüyorum. Parti programları neden önemlidir? Tüm siyasi partilerin gelecek dört yıla dair yapmak istediklerini ve hükümetten taleplerini parti programlarında bulabilirsiniz. Vatandaşa geri dönecek olanlar da orada yazılanlardır. O halde kapınıza gelen milletvekili adaylarına ‘Yapacaklarınız listesinde benim hayatımı kolaylaştıracak hangi maddeler var?’ diye sormak en büyük adım bence. Bu dönemde partiler, programlarında genel olarak devletin ne yapması gerektiğini, hangi sorunların devlete ait olduğunu ve devletin hangi mağdur sektörlere ekstra bütçe ayırması gerektiğini anlatır. Bu sonuncu madde, birçok kez denenmiş ve seçim kampanyalarında mağdur seçmenler üzerinde kullanılan etkili bir ikna yöntemi olmuş maalesef. Burada dikkatimi çeken husus ise partilerin devletin bu sektöre yardım yapmaması ya da yardımlarının az olması konularını gündeme taşımamaları. Hatta sivil toplumla daha fazla beraber çalışılması gerektiği mesajını veren maddelerin parmakla sayılacak kadar az olması. Devlet ve sivil toplum kuruluşlarının ortak sorunlar üzerinde daha fazla beraber çalışması hayırseverlik sektörü ve demokrasimiz için çok önemlidir.

Hayırseverlik Terazisinin Ölçüleri
Hayırseverler Birliği Ortakları Kurumu (SBF) siyasi partilere ‘Vatandaşa Yer Verin’ adlı vizyon beyannamesi sundular. Bu beyannamede şu mesaj verilmektedir: Toplumun menfaati için idealleri olan, sorunları bildiren, gündeme taşıyan ve inisiyatif alan gönüllülere toplumda yer verilmeli. Buradaki gönüllüler kavramı, kendi hayır inisiyatifinde, hayır kurumlarında, fonlarda ve dini kurumlarda aktif olan vatandaşların hepsini kapsamaktadır. Gönüllülerin alanını genişletmek hayırseverlik terazisinin sadece bir ölçüsü. Devlet de aktif bireylerin çoğalmasını ve onları desteklemeyi istiyor mutlaka. Onun için terazinin diğer ölçeklerini belirlerken hayırseverliği ayakta tutan kaynaklara da bakılmalıdır. Bunlar; bağışların vergiden düşürülmesi, gönüllü çalışmaların kolaylaştırılması ve toplumsal piyango sistemi.

Siyasi partiler bu terazinin neresindeler?
1000’den fazla sayfadan oluşan VVD, CDA, D66, PvdA, GroenLinks, CU, SGP, SP, PvdD, PVV, 50+, Forum ve Denk partilerinin programlarından şu neticeler çıkmaktadır.

Hayırseverlik:
Hiçbir partinin, Hayırseverlik kelimesini (Filantropie) programında kullanmaması dikkat çekici. Sadece CDA, CU, D66, GroenLinks ve SGP partileri vatandaşların yardımlaşmalarının önemini programlarının farklı yerlerinde dile getirmiştir.

Yer Tahsis Edilmesi:
CDA, CU ve SGP partileri, hayır kurumlarının ve kiliselerin önemine değinmekte ve onlar için özellikle destek talep etmektedir. CDA ve CU partileri buna ek olarak hayır toplama yollarının genişletilmesini istemektedir.

Bağışların Vergiden Düşürülmesi:
Bu maddeye birçok parti programında yer verilmiş durumda. VVD ve D66 bu vergi imtiyazının sadece kültür sektöründeki kurumlara verilmesini talep ediyor. CDA, CU ve SGP ise bu maddeyi genel olarak kabul etmektedir. CDA ve SGP, bu vergi ayrıcalığının suistimallere yol açabileceği endişesiyle dikkat edilmesini talep ediyor. SGP acil yardımlarda, kalkınma yardımlarında ve kiliselere bağışlarda daha fazla vergi iadesi talep etmektedir.

Gönüllülük:
Bu madde bütün partilerin programlarında yer almaktadır. Sadece açıklamaları farklı; engellerin kaldırılması, değer verilmesi ve yıllık gönüllülük ödemelerinin yükseltilmesi.

Toplumsal Piyango Sistemi:
Hiçbir parti piyango sistemini sorun olarak görmüyor. Sadece Forum partisi piyangodan bilet alanların piyangonun kazancının hangi hayır kurumlarına ve fonlara dağıtılması konusunda görüşlerinin dinlenilmesini istemektedir.

Sonuç olarak; Son dönemdeki parti programlarıyla bu dönemin programlarına baktığımızda hayırseverliğe ilginin arttığını fark etmekteyim. Gönüllülük üzere çalışan hayır kurumlarına ayrı bir ilgi gösterilmektedir. Özellikle Hristiyan partilerin taleplerinin daha fazla olduğunu görmekteyiz. D66 ve GroenLinks partileri bu konuları takip ediyor. Bağışların vergiden düşürülmesini ise her parti destekliyor.

Cesur bir gelişme.

Hoşça kalınız.