Yanlış Bir İlişki Yaşadığınızı Nasıl Anlarsınız?


  • Kayıt: 01.05.2022 12:46:26 Güncelleme: 01.05.2022 12:46:26

Yanlış Bir İlişki Yaşadığınızı Nasıl Anlarsınız?

Kimya Çiftçi Dumlu

İlişkiyi yaşıyor gibi değil de, uzaktan izliyor gibi hissetmeye başladıysanız..

Belki düzelir umuduyla kendinizi sık sık telkin ederken buluyorsanız..

Sürekli yalnızlığa veya farklı bir alternatife dair düşünmeye başladıysanız..

Kendi ilişkinizi arkadaşlarınızın ilişkileriyle kıyaslıyorsanız..

Siz de ilişkinizde yaşadığınız problemler karşısında sürekli kendinize dönüp neyi yanlış yaptım diye

soranlardan mısınız? Peki ya oldurmaya çalıştığınız ilişki yanlış bir ilişkiyse ve siz birbiriniz için doğru insan değilseniz? Zaman zaman ilişki kurduğunuz insanlarla, yakınlarınızla problemler yaşayarak çatışma, anlaşılmama, yanlış anlaşılma yaşayabilir ya da onların bazı beklenmedik davranışlarıyla hayal kırıklığıyla karşılaşabilirsiniz.

Bazen bir ilişkiden beklediğiniz duygu ve düşünceler istediğiniz şekilde karşılanmaz ve belki de siz duygu ve düşüncelerinizi partnerinize tam olarak iletemezsiniz. Çiftler arasında olan en büyük kavgalar, birbirinin bakış açısını, zihniyetini, olaylara verdiği tepkileri değiştirmek üzerine yapılır.

İlişkinin başlarında belki de hoşa gider fakat ilgi çeken farklılıklar zamanla hoşa gitmez olur ve iki taraf da birbirini değiştirmeye çalışırken birbirlerini çok fazla yıpratıp sevgilerini tüketmeye başladıklarını hissederler. Aslında her şeyin güzel başladığı ilişki de ilk başlarda hoş gelen tutum; çizilmemiş sınırlardan dolayı artık rahatsızlık vermeye başlamıştır.

Çiftler bu farklılıklar üzerinde kavga ederek, birbirlerini değiştirmeye çalışarak zamanlarını boşa harcamaya ve ilişkiye zarar vermeye başlarlar. Halbuki; ilişkiler tamamen farklılıklar üzerine kurulmaktadır. Gerekli olan temel farklılığı anlamak ve çiftlerin birbirlerinin farklı olabilecek fikir, görüş ve alışkanlıklarına değer verip saygı göstererek, birlikte yaşamayı öğrenmesi olmaktadır.

İlişkilerde ancak o zaman ortak bir anlam ve amaç duygusu yaratabilirsiniz. Birbirinizi değiştirmeye çalışarak sadece ilişkinizi kaybedersiniz. Bu noktada hiçbir şeyi sorgulamadan kabul edin, her şeyi anlayışla karşılayın olarak sağlıksız bir tutum benimsememelisiniz; sadece partnerinizi değiştirmeye çalışmayın ve onun varolduğu kişiliğine saygı duyun. Birbirinizi değiştirmeye çalışarak sadece sahip olduğunuz sevgiyi unutabilirsiniz. İlişkiniz artık egolar ve güç savaşlarına dönüşür.

Karşınızdaki kişinin duygularını önemsemeyerek ve onun hissettiklerini görmezden gelip, yok saymak; kendi düşünce ve hislerine yöneltmek, sadece kendi duygularını önemsemek ve kabul edilebilir görmek, bir ilişkide en yıpratıcı durumlardan biridir. Mesela eşinize bir soru sordunuz ve eşiniz size kendi inandığı doğrular ile sorunuzu yanıtladı ve karşılıklı düşünceleri ifade ile sağlıklı bir iletişim başlamış oldu. Fakat siz eşinizin verdiği yanıtı beğenmeyerek ; “Hayırrr o cevap uygun değil” diyerek eşinizin cevabına tepki verdiniz. Burada eşinize şu mesajları verdiniz; Senin fikirlerinin bir önemi yok! Girdiğiniz bu güç ve ego savaşında anlık olarak kendinizi iyi hissetmeniz aslında ilişkide ki duygusallık ve bağlılık gibi temel duyguları zedelemiş ve iletişimin zamanla kaybolmasına neden olacaktır. Yapmanız gereken eşinizi olduğu gibi kabul ederek ego ve güç savaşından vazgeçmenizdir. Çünkü; tartışmalara baktığınızda iki taraf da kendini anlatmaya çalışır, kimse birbirini anlamaya çalışmaz ve bu gelgitler büyük öfke doğurur. Kendini anlatmaya çalıştıkça daha da öfkelenir insan, daha da, daha da... Bir süre sonra bu bir yarışa dönüşür, “Kim kendini daha çok anlatacak?” yarışına. Neticede herkes anlaşılmak ister.

Anlatmak ve can kulağı ile dinlenmek ruhsal bir doyum getirir. Fakat belirtildiği üzere kendi fikirleriniz de ısrarcı olmanız ve eşinizi de değiştirme çabanız iletişim başlangıcı değil; iletişim

bitişini getirecektir. 

Benliğinizi zedeleyen ilişki özellikleri nelerdir ?

Eşinize, sevgilinize siz ne kadar kendinizi anlatıyor olursanız olun şunu unutmayın: “Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır.” Mevlana Celaleddin-i Rûmî 

1) Evet sürekli bir şeyleri açıklama gereği duyuyorsanız yaşadığınız ilişkide yolunda gitmeyenşeyler var demektir. Kendinizi ifade etmekte, açıklamakta elbette bir sakınca yok; fakat bunusuçlandığınız için yapıp yapmadığınıza dikkat edin. Devamlı olarak partnerinize neyi neden yaptığınızı, suçsuz olduğunuzu, düşündüğü gibi olmadığını veya haklı olanın siz olduğunuzu ispatlama gereği duyuyorsanız, sağlıklı bir ilişki yürütmeniz mümkün olmayacaktır. Kendinizi ifade etmekle hesap vermek arasındaki ince çizgiye dikkat edin. Sürekli hesap verdiğiniz, yanlış anlaşıldığınız veya anlaşılmadığınız bir ilişkide oldukça dar bir hareket alanına sahip olmadığınız ve sizin yaşadığınız ilişkinin tamamen ütopik olduğunu düşünebilirsiniz. Bu da kendiniz olamamanıza yol açar ve kişi kendini artık tanıyamaz bir hale gelmiş hisseder. Halbuki bir ilişkiden beklenen çiftlerin birbirini desteklemesi ve geliştirmesidir. Sürekli olarak kişinin kendini açıklamak zorunda kalması bir ömür boyu diyerek başlanan yolun artık bitmesi gereken bir ilişkiye dönüşmesini sağlar.

2) Yaşadığınız ilişkide bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyorsunuz, ancak partnerinize “Ne oluyor?” diye sorduğunuzda hiçbir sorun olmadığını söyledikten sonra size soğuk davranmaya devam ederek sizi kendi yokluğu ile cezalandırıyorsa buna pasif agresif saldırganlık yaşıyorsunuz demektir. Bu durumun en büyük sorunu ise size sebeplerin sunulmamasıdır.İletişim aniden kesilmesi ve sizin yaşadığınız ilişkide yabancılaştırılmış konumuna gelmenizdir. Tam olarak neyin yanlış olduğunu bilmediğiniz için de çözüm üretemezsiniz. Sürekli olarak üstü kapalı bir sorunun olduğunu hissediyor ancak, partnerinizle konuşmaya çalıştığınızda, kapalı bir kutuyla karşılaşıyorsanız toksik bir ilişkide olabilirsiniz.

3) Fazla iniş çıkışların olduğu, uçlarda yaşanan ilişkiler genellikle toksik ilişkilerdir. Toksik oluşun en büyük göstergesi partnerinizin ne zaman kızgın ne zaman mutlu olacağını asla kestirememenizdir.Bir anda öfke kontrolu yaşayamayan partneriniz bir anda hiç Bir şey olmamış gibi size sarılabilir. Sizin yaşadığınız “Ne oluyor?” karmaşası zamanla ilişkinin dengelerini büyük oranda bozacaktır.

4) Devamlı aynı tartışma konuları gündeme geliyorsa, hiçbir çözüme veya sonuca ulaşamayıp olduğunuz yerde dönüp duruyorsanız bu durum sizi git gide yıpratacaktır. Birliktelik, genel olarak iki kişinin de keyif aldığı, sizi ileri taşıyan bir durumdur. Sürekli aşağı çekiliyorsanız, bu ilişkiye neden başladığınızı biraz düşünmeniz gerekebilir. Hallettiğinizi düşündüğünüz bir problem sonraki günlerde tekrar ve tekrar önünüze geliyorsa, halletmek yerine halının altına süpürmüş olabilirsiniz.

5) Partneriniz sizi neredeyse aşağılayan bir şey söyleyip sonra da bunun şaka olduğunu ve ciddiye almamanız gerektiğini ekliyorsa ve hatta bunu sürekli yapıyorsa ortada bir problem var demektir. Duygusal baskı kuran bu tipteki insanlar genelde bir sorun yokmuş gibi davranarak sizin durumu abarttığınızı iddia ederek kendinizden şüphe etmenize sebep olurlar. Komik bir şakalaşma sizi de güldürebilmelidir ancak toksik bir şakalaşmada kendinizi küçük düşmüş, kızgın ve zavallı hissedersiniz.

6) Karşınızdaki kişinin sürekli değişen ruh durumuna ayak uydurmaya çalışmak gerçekten de çok yorucu olabilir. Aylar ve hatta yıllarca bu şekilde yaşamak kişiyi bitkin düşürür. Sağlıklı bir ilişkide her iki taraf da genel olarak tatmin olmuş ve rahat hissetmelidir. Toksik ilişkilerde ise “iyi günlerin” sayısı zaman ilerledikçe azalır ve kötü günler artar. Eğer ilişkinizde sürekli olarak yorulmuş ve bitkin hissediyorsanız ilişkiyi sonlandırmanın vakti gelmiş demektir. Yorgun düşmenin sebep olduğu durumlardan biri de aile ve arkadaşlar da dahil sevdiklerinize vakit ayıramamanızdır. Partneriniz sizi sevdiklerinizle vakit geçirmekten kasıtlı olarak alıkoyuyorsa ve hayatınızı yalnızca ona bağlı yaşamanızı istiyorsa bu durum toksik ilişkinin en büyük göstergesidir. Öte yandan ilişkinizde fazlasıyla yorulduğunuz için kimseyle görüşecek enerjiyi kendinizde bulamıyorsanız bu da ilişkiyi gözden geçirmeniz için bir işarettir.