Geçmişimiz ile Barışık Yaşamak


  • Kayıt: 17.09.2022 10:40:56 Güncelleme: 17.09.2022 10:40:56

Geçmişimiz ile Barışık Yaşamak

Nejat SUCU

Anadolu’nun iklimi kuru ve şettir. Doğal olarak insan yaşamı da paralel olarak sert ve acımasızdır. Yaşamda var olan insan ilişkilerindeki rizikoları en asgariye indirgemeye çalışır insan Anadolu’da. Tabii ki var olan imkanları ve gelecek umutları da sınırlıdır.

Bir türlü barışamadığımız geçmişimiz !

Yaşam kısa, yaşam mutlu olmak için yaşanmalı. Sanki ben bunları yazmıyorum gibi, hayatlar geçmişin olumsuz yaşamları üzerine kurulmuş. Geçmişimizle hesaplaşmadığımız için, geleceğe de olumlu ve iyimser bakamıyoruz.
Tarihin her döneminden, bizden olmayana, bizim gibi düşünmeyene ve bize benzemeyene karşı düşmanlıklarla dolu kin dolu bir yaşam sürüldü. Mutsuzluklara sebep olanlar tabii ki kendileri mutluluk tadamayacaklardır.

Geçmişle yüzleşmek, geçmişle kendi ruhsal hesabını vermek en az öğrendiğimiz kabiliyetlerden olsa gerek. Geçmişte her insan gibi, ülkelerinde onlarca insan hataları, yaşanmış acı olaylar, haksızlıklar, zulümler ve acılarla karşılaşmışlardır.

İnsanlık adına, nedeni ne olursa olsun, kim tarafından işlenirse işlensin, hedefi ve amacı ne olursa olsun, insana işlenen insanlık suçu hiçbir zaman hoş görülemez ve onaylanamaz.

Yalnız, bir yaşam boyu kin, nefret, düşmanca duygu ve davranış biçimine dönüşen yaşamlar, gelenek ve görenekler mutlu birey ve mutlu toplumların en büyük fark edilmeyen düşmanıdır.

Ömür kısa ve mutlu bir yaşam için

Mutlu bir yaşam için, kısa bir ömre uzun yıllar, sevimli gelecekler için sözle, özle ve gönülden affedebilmek bir insanın ulaşacağı en yüce insanlık değeri ve erdemidir.
Mutlu bireylerin varsıl ve bolluk içinde olduğu toplumlara hapishanelere de gerek yoktur. Birbirimizi anlayan, saygılı ve bölüşen bir toplumda barışçıl, gelişen ve zenginleşen bir toplum oluşur.
Hoşgörünün ve kendine yapılmasını başkalarına istemeyen bireylerin yaşadığı evrensel değerleri kendine şiar edinmiş toplumlarda yaşamak insanı huzurlu ve mutlu kılar.

Beklentileri en asgari düzeyde tutmakta önemlidir

Yaşanan toplumda var olanla yetinerek daha iyisi için çalışmak ve çalışmak gerek. Birde ne istediğimiz ve ne beklediğimizde önemlidir. Kendimizden başlayarak tüm insan ilişkilerinin var olan beklentilerimizi en asgari düzeyde tutabilmek ve tutmak, arkasından gelen en azami başarı bizlerin o yaşanan toplumun parçası yapar ki, o yaşanan ülkede kabul edilmemizi sağlar.

Tabii ki çalışmak gerek

Çoğu zaman, beklenenin kendi başına gerçekleşmesini bekleriz. Çoğu zaman oturduğumuz yerden belirli yerlere geleceğimizi düşünürüz. Bir göçmen, bir göçmen toplumunun üyesi olarak, Hollandalılardan daha fazla ve çok fazla çalışmamız gerektiğini bilmemiz gerek.

Birde en önemlisi, toplum içinde var olan Hollanda şifrelerinin büyük bir kısmını çözmüş olmak, bizleri mutlu ve eşit vatandaş yapar. Başka bir isteğimizde yok herhalde. Saygı ve sevgilerimle.