Alınteri ile kazanılmış ekmeğin kutsallığı ve muhafazakarlık üzerine…


  • Kayıt: 10.05.2023 13:39:06 Güncelleme: 10.05.2023 13:39:06

Alınteri ile kazanılmış ekmeğin kutsallığı ve muhafazakarlık üzerine…

Nejat Mustafa

Özellikle Doğu toplumlarında, ekmek kutsaldır. Bu kültürde, ekmek, geçim, iş, aş ve istihdam anlamlarında da kullanılır ve ekmeğe büyük saygı ve sevgi duyulur.

Ekmeği helâl olan, uygun ve sağlıklı yollardan kazanma isteği son yıllarda erozyona uğrasa da alın teri ile kazanılan ekmek hala çok kıymetlidir. Bizim kültürümüzde hakkımız olmayan ekmeğe el sürülmez. Ailemize de helâl yoldan kazanılmış ekmek yedirmek çok çok önemlidir.

Bireysel ve toplumsal değişimler Türkiye gibi gelenekçi, kalıcı ve tutucu toplumlar için çok zordur. Değişim; yön değiştirmek, rüzgarın önüne katılarak yelkenleri bilinmeyen limanlara açmak, güvensiz bir ortam ve bilinmeyen bir gelecek anlamına da gelebilir.

Muhafazakarlık ve köktencilik aslında sadece belirli bir kesime aitmiş gibi bir algımız olsa da, en sağ ultra-pan akımlardan tutun da; komünist,  sosyalist ve anarşist gruplar içinde de tutuculuk vardır. Bu tutuculuk sayesinde, değişmeyen, değişimden uzak duran bireylerin bir ömür boyu tek bir siyasi çizgide yaşamaya devam etmesi sağlanır. Ne yazık ki, Türkiye’de de yıllardır bu durum geçerliliğini koruyor.

“Dolar kazandı!”

1969 Türkiye seçimleri yapılmış ve Adalet Partisi, Süleyman Demirel’in önderliğinde seçimleri kazanmıştır. Bütün dünyada Amerkan sömürgesine ve işgallerine karşı muhalefet ve protestolar çığ gibi büyümektedir. Seçimden kısa bir süre sonra bir sabah, bir grup Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi gazeteleri incelerken yanlarına yaklaşan bir Amerikalı, bozuk Türkçesiyle öğrencilere yaklaşır ve sırıtarak “Dolar kazandı!“ der ve kaçarak oradan uzaklaşır…

Muhafazakar, gelenekçi, aşiretçi, ve köktenci seçmen grupları 75 yıldır belirli güçlerin, belirli siyasi ve ideolojik odakların kullandığı araçlardı ve bu işlevleri bugün bile devam ediyor.

Siyasi fikir özgürlüğü mutlak surette kalıcı olmalı ve benim bu yazımdan sonra, Facebook sayfam da, beğenen ve beğenmeyen arkadaşların kavga platformu olmamalıdır.

Saygı ve sevgilerimle; sosyal barış içinde bir yaşam dileğimle…