Hollanda’da İlk; Kur’an ve Hafızlık


  • Kayıt: 12.07.2017 13:48:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:03:17

 

Sebahattin UÇAR ( Araştırmacı Yazar )

 

Kur’an-ı Kerim, Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’e miladi 610 yılında vahiy yoluyla 23 yılda nazil olmuş, 114 sure, 30 cüz, 6666 ayet, 600 sayfadan oluşan son ilahi bir kitaptır. Hep yaşayan ve yaşatılan mucize olmasıyla asırlara damgasını vurmuş bir kitaptır. Dünyada ezberlenebilen ve unutulmayan tek kitaptır.


Bu kitabın tanıtımını, sahibi olan Allah’tan dinleyelim:

 “Bu Kur’an çok mübarek bir kitapdır. Onu sana indirdik ki ayetlerini düşünsünler ve aklı selim sahipleri öğüt alsınlar.” (Sad, 29)


“Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir." (İsra, 88) 


“Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilişi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafındandır. Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler.” (Secde, 2-3) 


“O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz. Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz! O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.” (Hakka, 41-43) 


“Bu Kur'ân, Allah'dan başkası tarafından uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitapları tasdik eder ve o kitabı (levh-i mahfuzu) ayrıntılı olarak açıklar. Onda şüphe edilecek hiç bir şey yoktur. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.” (Yunus, 37) 

"Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz (bunu yapın).” (Yunus, 38) 


“Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik.” (İbrahim, 1) 


“Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir. (Fussilet, 42) 

Allah (c.c) tarafından indirilen Kur’an-ı Kerim, kendisinden öneki Tevrat, Zebur ve İncil’in mazhar olamadığı korunma özelliğine mazhar olmuş ve günümüze kadar tek bir harfi, noktası, harekesi dahi değişmeden, değişikliğe uğramadan, elden ele, gönülden gönüle aktarılarak, yaşanarak ve yaşatılarak, ezberlenerek ve ezberletilerek gelmiştir. 

Kur’an-ı Kerim, nazil olmaya başladığı andan itibaren kelime kelime, ayet ayet, sure sure önce Hz. Muhammed (s.a.v)’in sadrına, sonra vahy katipleri ile yazıya geçirilerek, oradan ashabının sadrına, sonra tabiinin sadrına, sonra tabe-i tabiinin sadrına nakşedilmiş, hafızalarda hıfız yoluyla saklanmış ve korunmuş olarak günümüze intikal etmiştir. Bu, beşerin takatının ötesinde ilahi vaad ve kudretle gerçekleşmiş olan bir mucizedir. Zira Yüce Allah: “Kur’an’ı biz indirdik, onun koruyucusu da biziz!” (Hicr,9), buyurarak, onu koruma altına almıştır.

Kur’an’ın hafızalarda ve sayfalarda tutularak korunduğu gibi öğrenilmesi, öğretilmesi, ezberlenmesi ve ezberletilmesi de kolaylaştırılmıştır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?” (Kamer,32) Ayette geçen “anlaşılıp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık” ifadesi, öğretilmesinin de kolaylaştırıldığını göstermektedir. Çünkü öğrenmeden anlamak, anlamadan da öğüt almak mümkün olmaz. Ezberlemeyi ise öğrenmenin kpsamınd değerlendirmek mümkündür.


Bu ilahi mucize önce Ashab-ı Kiram üzerinde yaşatılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.v) daha hayatta iken Kur’an’ı ezberleyenlerin sayısının bir hayli çok olduğu bilinmektedir. İbnü Hacer el-Askalani’nin (852/1448) bildirdiğine göre, “Kur’an’ı ezberleyen ve onu başkalarına öğreten kimseler” diye tarif edilen bu hafız sahabilere “Kurra” denilmekte idi. Kurra ashab-ı kiramdan 70 kadarının Bi’r-i Meune (4/625) olayında ve aynı şekilde Yemame savaşında (12/633) 100’den fazla şehid edildiği dikkate alındığında hafız olan sahabenin sayısının ne kadar çok olduğu anlaşılacaktır. Büyük sahabi Amr b. El-As (r.a)’ın dediği gibi onlar şu anlayışa sahip idiler: “Kur’an’ı ezberleyen bir kimse, nübüvveti kaburgalarının arasına koymuş demektir. Ancak şu kadar var ki; bu kimseye vahiy gelmez.”

Hafız, Kur’an-ı Kerim’i hıfzeden, ezberleyen, koruyan, kollayan demektir. Yani, ezberleyerek onu muhafaza eden kimse demektir. Ancak hafız, sadece Kur’an-ı Kerim’in lafzını hafızasına alıp beynine nakşeden değil, tıpkı hafız sahabiler gibi manasını ve hükümlerini de kalbine nakşeden ve onu yaşamak ve yaşatmak suretiyle hayata hakim kılma mücadelesi veren kişidir. Bu bakımdan asırların en büyük mucizesi olan Kur’an’ı taşıyan hafızlara, yaşayan ve yürüyen Kur’an diyebiliriz.

Platform Dergisi 15 Mayısı 15 Haziran Sayısında Hollanda’da Hafızlık Eğitimini İşledi

Hollanda’da çok sayıda müslüman çocukların bir taraftan zorunlu olan eğitimlerini başarılı bir şekilde yürütürken diğer taraftan hafızlık çalışmsı yaparak yaklaşık iki yıllık bir süre içerisinde hafız olmaları, Kur’an’a ait yaşayan bir mucizenin tahakkukundan başka bir şey değildir. 600 sayfalık Kur’an’ın kolaylıkla ezberlenmesi ve bir ömür boyu unutulmaması, onun yaşayan ilahi bir mucize olduğunun en büyük ve açık kanıtıdır. Ama görenler için!

On beş asırdan beri yaşayan mucize Kur’an-ı Kerimdir, yaşatılan mucise ise hafızlıktır. Yaşayan mucize ile birlikte yaşamanız dileği ile...


Mutlak hakikatın tek rehberi olan Kur’an-ı Kerim’i indirerek bize dünya ve ahiret saadetinin yolunu gösteren Allah’a hamd, bu mübarek kitabı tebliğ eden ilk hafız Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimize salat, asırların en büyük mucizesi olan Kur’an’ı o günden bugüne kadar ezberleyerek taşıyan ve taşıtan, yaşayan ve yaşatan tüm hafızlarımıza selam olsun!


Ahmet Kaya: ''Hafızlık; Kuran-ı Kerim'i gönül aynasına indirmektir!''

Hafızlık eğitimi; İslam aleminde ve Türkiyemizde resmi bir eğitimdir. Hollanda'da resmi olması için çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalara katkısı olsun için hıfzını tamamlayan öğrencilerimizi yılda bir kere TC. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İGMG ile beraber organize ettiği hafızlık seviye tespit sınavına sokuyoruz. Şimdiye kadar 15 öğrencimiz resmi diplomalarını almıştır.

 

Kısa olarak kendinizi tanıtır mısınız?

Ahmet Kaya. 1972 yılından Bayburt Masat köyünde doğdum. İlk okul okumadan evvel 7 yaşında hafız olmuştum. Daha sonra Trabzon'un ilçesi Of'ta 4 yıl ilk okulla beraber Kıraat okudum. 1984-1999 yılları arasında İstanbul'da eğitimime devam ettim. Ortaokul ve lise öğrenimim süresince medrese eğitimime devam ederek İlmiyye icazetimi aldım. Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Önlisans mezunuyum. Son 15 yıldır İGMG Kuzey Hollanda Bölgesi'nde eğitimci, imam ve hatip olarak görev yapmaktayım. Dokuz yıldır Amsterdam Selimiye Camii'nde hem imamlık hem de kurduğumuz hafızlık kursunda müdürlük görevime devam ediyorum.


Hafızlık eğitimi ne zaman başladı?

2011 yılının Kasım ayında Amsterdam Selimiye Camii'nde başladı.


Hafızlık eğitimi almanın bir yaşı var mı?

Aslında bir yaşı yoktur. Kalıcı olması için tavsiye edilen yaş 7 – 10 arasıdır. Ama uygulamada 25 yaşa kadar hafızlık yapanlar görülmektedir.


Kimlere hafız denir?

Kuran-ı Kerim'i baştan sona ezberleyip, tümünü gönül aynasına indirerek hafızasında taşıyan kimseye hafız denir.

Şimdiye kadar 15 öğrencimiz resmi diplomalarını aldı

 

Neden buna gerek duydunuz?

Hazreti Kuran'ın günümüze kadar gelişi 2 şekilde olmuştur: 1. Nakli olarak: Yani mushaflarda yazılarak 2. Ümmetin Hafızasıyla: Yani hafızlıkla. Neden Kuran ile ilgili tüm eğitimler varken hafızlık olmasın diyerek niyet ettik.

İslam tarihine bakıldığında, Asr-ı Saadet'ten itibaren İslam toplumunun yaşaması için hassasiyet gösterdiği hafızlık, hep bir makam ve fazilet olarak telakki edilmiştir. Ayrıca Kuranımızda ve Nebevi sünnette hafızlık hep övülmüştür.


Hafızlık eğitiminin Resmi boyutu nedir?

İslam aleminde ve Türkiyemizde resmi bir eğitimdir. Hollanda'da resmi olması için çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalara katkısı olsun için hıfzını tamamlayan öğrencilerimizi, yılda bir kere TC. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İGMG ile beraber organize ettiği hafızlık seviye tesbit sınavına sokuyoruz. Şimdiye kadar 15 öğrencimiz resmi diplomalarını almıştır.


Dini boyutu nedir?

İslam Fıkhında üzerine fetva için çaba verilmiş bir eğitimdir. Hanefi mezhebi nin fakihlerine göre farzı kifayedir.


Hollanda’da kaç kişi hafızlık eğitimi alıyor?

Elimizdeki verilere göre, Hollanda'da Milli Görüş'e bağlı yedi şubede hafızlık veya hafızlığa hazırlık yapan öğrenci sayımız 205'tir.


Hafızlık eğitimi alan çocuklar normal eğitimlerine de devam ediyor. Hafızlık eğitimi, çocukların normal eğitimde geri kalmalarına neden olmuyor mu?


Normal eğitimle kombine olmuş hafızlığı yaparken tam tersi okul derslerinde başarının daha da arttığı yönünde çok bilgi aldık. Az da olsa tersini de duymuştuk. Zamanı tasarruflu kullanan, hafızlıkla ilgili kriterleri taşıyan öğrencilerin kolay halledeceği bir eğitimdir.


Şu ana kadar kaç kişi hafız oldu?

İGMG Kuzey Hollanda Bölgesi'nde 34 öğrenci hafızlığını tamamladı.


Hollanda’da veya Türkiye’de resmi olarak tanınırlığı nedir?

Türkiye'de resmi tanınan bir eğitimdir. Hollanda'da ve tüm Avrupa'da yeni başladığı için gelecekte İslam topumu için tanınacaktır. Çalışmalar devam etmektedir.


İsa Seven (Mevlana Camii Başkanı) : ''Yürüyen Kur'anlar yetiştiriyoruz!''

Hafızlık eğitimi beş yıl önce Selimiye Camii'nde başladı. Mevlana Camii'nde ise son üç yıldır hafızlık eğitimi veriliyor. Toplam 8 ila 14 yaş aralığında 22 öğrencimiz mevcut ve bunun beş tanesi hafız oldu. Ayrıca öğrencilerimizden bir tanesi Kuran-ı Kerim okuma yarışmasında Hollanda birincisi ve Avrupa ikincisi oldu. Tabi ki bu başarının arkasında Abdullah Kayın hocamız bulunmaktadır. Mevlana Camii'nde eğitim konusunda emek vermeye devam ediyor. Verilen emeğin karşılığını almamız da bizi ayrıca gururlandırıyor.

Şimdiye kadar camiilerimizde sadece dini dersler verilirdi ama hiç hoca yetiştirilmezdi. Camiilerimize Türkiye'den hoca getirmek zorunda kalıyorduk. Bu durum da bazı sıkıntıları beraberinde getiriyordu. Bu sene ilk defa olmak üzere yetiştirdiğimiz çocuklarımız cuma namazını ve teravih namazını kıldırmaya başladılar. Allah nasip ederse bu çocuklarımız dini eğitimini tamamaladıkları takdirde artık Türkiye'den  hoca getirmek zorunda kalmayacağız.


Milli Görüş daima yenilikçi ve ilklere imza atan bir kuruluş olmuştur. Hafızlık konusunda da bir ilki gerçekleştirip, Hollanda Türk toplumunda var olan bir açığı kapatmıştır.

 

Sebahattin UÇAR