İçimizdeki Tehlike; SANAL DÜNYA


  • Kayıt: 18.03.2019 22:28:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:07:32

İçimizdeki Tehlike; SANAL DÜNYA


Çağımızın çocukları ve gençleri bilgisayar oyunlarıyla o kadar iç içe ki, biyolojik sınırlar sürekli zorlanmakta. Kısa süre önce saplantılı bir genç yemeden içmeden, günlerce bilgisayarın ardında oyun oynadığından dolayı ansızın düşüp ölmüş. Böyle üzücü bir olay, tehlike çanlarının çalmasına neden olmalı, insanları internetin tehlikelerine karşı savunmaya geçirmeli ve bilgilenmeye itmeli.

 

Günümüz çağında teknolojinin getirdiği türlü nimetlerden yararlanmamak elde değil. Hayatımızın hızlı ve bitmek bilmez akışında elimizdeki cep telefonu ya da internet bağlantılı laptopumuz olmasa ne yapardık acaba? Her an, her saniye birbirimize ulaşabilmemin ve bağlanabilmenin bilinci, her ne kadar insanoğlunun ilerleyişini sembolize ediyor olsa da, bu dijital dünyanın bizden götürdüğü bazı değerlerimiz de var.

 

Artık gençlerimiz sohbet odalarında ve sanal kefelerde tanışıp evlenme aşamasına kadar geliyorsa, bu demektir ki yeni trendler ve yeni bir anlayış kapımızı çoktan çalmış durumda.

 


Günümüzde internetin faydası tartışılmaz. Mesafeler kısaldı; dijital iletişim doruk noktada. İstediğimiz an istediğimiz bilgi birikimini internetten indirmemiz, kullanmamız ve başkalarıyla paylaşmamız mümkün.

 

Bu yenilikler, peşinden maalesef yozlaşmayı da getiriyor. Bilgisayar ekranının ardında, sanal dünyanın güvenli ortamında birçok insan kolaylıkla aldatmakta veya aldatılmakta. Nette Yalancılık ve dolandırıcılık gittikçe artmakta. E-shop dedikleri elektronik mağazalarda yapılan kredi kartı alışverişlerinde insanlar dolandırılarak, sık sık mağdur duruma düşmekteler.


Bunun yanı sıra birçok genç, internet aracılığıyla çeşitli çetelerin kirli oyunlarına alet olmakta. Ayrıca Tayland gibi bazı Uzakdoğu ülkelerinin de çocuklar ve kadınlar web kamera ve internet aracılığıyla satılığa çıkartılmış durumda.

 

Evli çiftler de internetin olumsuz yönlerinden nasibini almakta. Sohbet odalarında oluşan yanlış ilişkiler bir evliliğin yıkılmasına bile neden olabilmekte.

 

Sadece yozlaşma değil internetin olumsuz yanı. Geçenlerde gazetenin birinde okuduğum bir haber beni oldukça düşündürdü. Çağımızın çocukları ve gençleri bilgisayar oyunlarıyla o kadar iç içe ki, biyolojik sınırlar sürekli zorlanmakta. Kısa süre önce saplantılı bir genç yemeden içmeden, günlerce bilgisayarın ardında oyun oynadığından dolayı ansızın düşüp ölmüş. Böyle üzücü bir olay, tehlike çanlarının çalmasına neden olmalı, insanları internetin tehlikelerine karşı savunmaya geçirmeli ve bilgilenmeye itmeli.


Demek ki bu internet denen icadın sadece iyi ve verimli yönlerine kapılmamalıyız. Netin olumsuz, hatta tehlikeli yönlerine karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumalıyız. Bunun karamsar veya saplantılı olmaktan ziyade, karşı karşıya kaldığımız  tehditleri ciddi almakla alakası var. Öyleyse en büyük silahımız bilgi ve en önemlisi interneti bilinçli kullanmaktır.

 

Yeni ve Tehlikeli Trend Online Aşklar

 

Online aşklar 21.yüzyılın gerçeği ve gün geçtikçe çevremizde yeni online aşklar görmeye başladık. Ama bu tür ilişkilerin tehlikeleri de yok değil.

 

Facebook,linkedin,eMail, ICQ,Instegram Skype, ya da MSN gibi Anında Mesajlaşma Yazılımları ya da chat odaları, hayatımıza birden başka bir boyut getirdi. Aslında yüzyılların aşk-evlilik ilişkilerinde yeni bir dönem diyebiliriz. Belki eskiden de mektuplaşma ile aşık olmak vardı diyenler olacak. Ama pek benzemiyor, ne de olsa o zaman bir mektubun gitmesi gelmesi minimum 7 gündü. Oysa şu anda birkaç saat içinde ya da anında, karşılıklı haberleşebiliyorsunuz. Üstelik dünyanın öbür ucundan bile olabiliyor bu.

 

Online Aşk Bilinmezdir

 

Karşınızdaki kişi size kendisini nasıl tanıtıyorsa, onu öyle zannetme olasılığınız yüksektir. Bir yandan sizin nelerden hoşlandığınızı tespit edip, diğer yandan bu kılığa girmesi kolaydır. Çünkü görmediğiniz fiziği, gözleri, elleri, yüzü, size söylediklerini doğrulayacak ya da yalanlayacak durumda değildir.

 

Bu nedenle ilişkiye girmeyi hiçbir zaman düşünemeyeceğiniz birisiyle konuşuyor olabilirsiniz. Ve hatta evli ama kendini bekar tanıtan bir erkekle konulup vakit kaybediyor da olabilirsiniz.

 

Yani dikkkatt!!! Online aşkınız zannettiğiniz erkek bir patates çuvalı olabilir. (daha tehlikeli erkeklerden bahsetmiyoruz bile)

 

Online Aşk Hızlıdır

 

Online aşk çok hızlıdır. Çünkü birbirini görmeyen insanların incinme olasılığının zayıflığı, ilişkiyi hızlı kılar. Ancak bu hız, evinizin sıcak güvenliği içinde umduğunuzun dışına çıkabilir. Normal zamanda ancak bir şeyler içmek için buluşmayı konuşacağınız bir sürede, online ilişkide seks hayatınızın detaylarını konuşuyorken bulabilirsiniz kendinizi.

 

Zaten belki de amacı sadece bu olanlar için online ortam daha elverişli. Yani hızla birini bul, bazı isteklerin için uygun mu test et, değilse kaç. Diyen bir erkekle karşılaşmış olabilirsiniz.

 

 

Yani dikkat!! Roket hızıyla başladığınız ilişki, roket hızıyla olup bitebilir ve geriye sizin kırık kalbiniz kalabilir..

 

Online Aşk Gönül Çekiçidir

 

Kendinizi bir nedenle depresyonda, yalnız ya da üzgün hissettiğiniz bir anda, online aşk size çok cazip gelebilir. Hele bir ilişkiniz yoksa ya da mevcut ilişkiniz size mutsuzluk yaratıyorsa, tam anlamıyla ilaç gibi gelebilir. Ama dikkat.. Karşınızdaki gerçekten ilişkiye girmek istediğiniz bir kişi mi? Yoksa siz bir ilaç mı arıyorsunuz?

 

Evli çiftlerin Chat itirafları

 

Son yıllarda internetin hızla yaygınlaşması evli çiftlerin yaşadığı sorunların arasına bir yenisini daha ekledi: İnternette karşı cinsle Chat (sohbet) yapmak.

 

Önce merak duygusuyla yeni insanlarla tanışıp kimliğini gizleyerek özellikle cinsel konularda sınırsızca konuşmak, sonra bunun tutku haline gelmesi, bağlanma ve eşini aldatma geliyor.. Psikiyatrist Dr. Rukiye Hayran’a göre, karşı cinsle Chat yapma merakının en büyük sebebi eşler arasındaki iletişimsizlik. İnsanların yakınlık kurma, ilgi, şefkat gösterme duygularını kaybettiğine dikkat çeken Hayran, özellikle büyük şehirlerde insanların evli olsalar bile kalabalıklarda yalnızlık yaşadığını belirtiyor. Sanal alem de tanımadığı insanlarla sınırsızca her konuda konuşmak insanların merak ve macera duygularını da tahrik ediyor. Kimi zaman sigara, kumar gibi bağımlılık haline gelebiliyor bu istek. Evli çiftlerin kendilerine en çok ‘konuşamıyoruz’ şikâyetiyle geldiklerini ifade eden Hayran, “Birbirlerinin ihtiyaçlarını giderecek biçimde iletişim kuramıyorlar. İnsanlar özellikle büyük kentlerde sürekli çalışıyor ve eve posaları geliyor. İki taraf da çalışıyorsa durum daha da kötüleşiyor. Monotonlaşan yaşam içinde arayışlar başlıyor. Eşinden görmediği yakınlığı sanal bir kişiden gören kadın veya erkek artık enerjisinin çoğunu ona yönlendiriyor. Ailesini ihmal ediyor. Bu yüzden boşanan çiftler var.” diyor.

 

Evli çiftlere, ilişki ve iletişim kurabilme konusunda birbirlerine karşı daha özenli olmalarını tavsiye eden Hayran şöyle konuşuyor: “Bu tarz sorunlar evliliğin gözden geçirilmesi için bir uyarıcı da olabilir. Eşler, kendilerine ve birbirlerine bakma fırsatı bulmuş olur. ‘Ben ne yapıyorum, evliliğim ne durumda, nasıl oldu da bu noktaya geldim?’ sorularına verilecek cevaplar ilişkiyi düzeltebilir. Ama bu karşılıklı isteğe bağlı. Güven duygusu yıkılmışsa yerine koymak çok zaman ve emek ister. Bu durum evlilik için bir travmadır. Hiçbir şey olmamış gibi yaşamak yerine acısıyla başa çıkarak yeni yöntemlerle evliliği tamir etme sürecidir.”

 

İnternetten chat itirafları

 

Cinsiyet: Kadın; yaş: 36

 

1,5 yıllık evliyim. Eşim, akşam 18.00’de eve geliyor, Chat’ın başına oturuyor ve yatıncaya kadar başında. Ben de çalışıyorum. Hiçbir bayanla ciddi anlamda sohbet etmediğini söylüyor ama Chat’a ayıracak zamanı her gün biraz daha artıyor.

 

Cinsiyet: Erkek; yaş: 33


Karıcığım, hani “F” nickli biriyle iki aydır Chat’laşıp, tüm sırlarımızı ortaya döküyorsun ya, ben oyum. F’ye söylediğin bir şey beni çok üzdü: “Kocamla son zamanlarda pek konuşamıyoruz. Sen beni dinliyorsun, bu çok hoşuma gidiyor.” O an kötü hissettim kendimi. Belki de evliliğimiz için çok güzel bir fırsat elde ettim.

 

Cinsiyet: Kadın; yaş: 27


2 senelik evliyim. Eşimle son derece mutluyum ama eşime karşı büyük bir yanlış yaptım. Bu yüzden kendimi çok kötü hissediyor, üzüntümden kahroluyorum.

 

Cinsiyet: Erkek; yaş: 40


Karıma ilgi duyamıyorum. Bu yüzden bir yıldan beri Facebook’ta tanıştığım bir kadınla duygusal anlamda konuşuyorum. Yaptığımın doğru olmadığını da bilmiyorum ama kendimi frenleyemiyorum.

 

Cinsiyet: Kadın; yaş: 28


Karışık duygular içersindeyim. Evliyim ve 2 yaşında bir oğlum var. Arada kalmış yalnız bir kadınım. Tek dileğim artık kocamın canıma tak diyen mutsuzluğumu fark etmesi ve daldığı o derin uykudan uyanarak bana biraz olsun ilgi göstermesi.

 

Cinsiyet: Kadın; yaş: 32


İnternette birisiyle tanıştım. Keşke tanışmaz olaydım. Üstelik de evliyim. Lanet olsun bu chat’e. Bir daha asla Chat yapmayacağım ve onunla da konuşmayacağım.

 

Cinsiyet: Erkek; yaş: 40


Evliyim, Instagram’da tanıştığım kişi de evli. Çoğu zaman eşimle konuşamadığımız şeyleri konuşuyoruz. Her ikimizin de çocukları var. Onlara baktıkça kendimden ve hayatımdan nefret ediyorum.

 

İnternet ile arkadaşlığa din nasıl bakıyor?

 

Dr. Ayşe Uslu

(Din hizmetleri uzmanı )

 

Günümüz yeniliği internet ile insanlar bilgiye kolay ve güvenilir biçimde ulaşıyorlar. İnsanların birbirlerinden bilgi alışverişinde bulunmaları ve aralarında kurulan bu amacı belli, seviyeli, saygın ilişkileri din yasaklamaz. Fakat ne yazık ki bütün internet ilişkileri bu ölçülerde değil. Bir grup ilişkiler var ki; sadece merak, heyecan, macera, ilgi ve tatminlik arayışı ile cinsiyetlik üzerine kurulup sürdürülüyor.

 

Bu tür internet arkadaşlıkları -ki ‘sanal arkadaşlık-hayal arkadaşlık’ isimleri ile masumlaştırılmak istense de- gerek amaç boyutuyla, gerek içerik (konuşulan konular), gerek gizlilik ve halvet (tenhaya çekilme) boyutuyla ve en önemlisi kurulmuş yuvalara verdiği zararlar boyutuyla dinen caiz (uygun) değildir. Çünkü burada bilgi edinmek adına temiz bir niyet ve şeffaflık yok. Aksine cinsiyet güdüsünün, insanı kurallardan sıyırarak tatminini sağlayacağı ‘zevkleri’ amaç haline getirdiği bir ilişki var. İnsanın ahlâki kişiliği, başıboş ve sorumsuz bu ilişkiden büyük zarar görmektedir. Bu ilişki bir hastalık gibi çocukları, gençleri, yuva sahibi eşleri sarıp-sarmalayıp içine çekiyor. Onları sahip oldukları aileden, çevreden koparıyor. Psikolojisi ve ahlâk değerleri altüst olmuş bir şekilde boşluğa fırlatıyor.

 

Söz konusu arkadaşlıkların boyutları, gelişimleri ve sonuçları; her açıdan iyice incelendiğinde ortada, toplumun 14–34 yaş grubunu tehdit eden büyük bir cinsî ahlâk yozlaşması tespit edilecektir. Cinsî ahlâkta iffet ve namusun korunmasını esas alan İslâm dini, Müslüman için iffet ve namusun korunmasını emreder. Cinsel ihtiyaç ve arzularının tatmini için de evliliği işaret eder. Ayrıca evlilik girişimleri yapan eş adayları için; birbirlerini yakınlarının yanında (halvet olmaksızın) görmelerini, bakmalarını (şehvet olsa bile), tanımalarını, konuşmalarını, karşılıklı şartlarını belirtmelerini uygun görmektedir.

 



Sonuç olarak; Müslüman, Yüce Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemesine basamak teşkil edecek, hataları davet edici davranış ve ilişkilerden kendini korumasının kulluk görevi olduğunu unutmamalıdır.

 

Evlilikte denklik önemlidir

 

Sağlıklı bir yuva için kişinin üstün niteliklere sahip biriyle evlenmesi gerekmez. Kişinin kendi hususiyetlerinin farkına varıp kendine denk biriyle evlenmesi gerekmektedir.

 

Evlenmeden önce muhakkak kendimizi tanımaya çalışalım. Böyle olmadığı takdirde hep bir yanımızı eksik bırakıp işin kolayına kaçarak kendi eksikliğimizi örtecek, kapatacak eşler ararız. Bazen gençler ideallerinde o kadar üstün özelliklere sahip eş adayları tasarlarlar ki bir türlü gerçekle yüzleşip realist değerlendirme yapmak istemezler. Ya da eş adayının gerçek niteliklerini görmezden gelip onu kendi hayal ettiği şekilde algılamaya çalışır. Oysa eş adayları birbirlerini objektif bakış açısıyla tanımaya çalışmalı. Abartı değerlendirmelerden itinayla kaçınmalıdırlar.

 

Denklikte şu konular esas alınmalı: Dinî inanış, ahlak anlayışı, ekonomik seviye, sosyal değerler, kültür seviyesi. Bu temel konularda denkliği yakalayabilen çiftler diğer konularda farklılıkları olsa bile zamanla evlilik süreci içinde uyumu yakalayabilirler. Her konuda birebir denklikten ziyade adayların birbirine karşı tahammül ve hoşgörü içinde olmaları önemlidir. Mutluluk ancak ve ancak bu şekilde yakalanabilir. İdeal bir eş istemekten ziyade mutlu ve huzurlu bir evlilik için gerekli kişisel özelliklere sahip olma gayreti sanırım takdire şayan bir husus olsa gerek. Ayrıca denklik hususunda duygusal yakınlığı göz ardı etmeyelim. Zira ortak özellik ve duygusal yakınlık ne kadar fazlaysa evlilik o kadar sağlıklı gelişir. Evliliği zorlaştırmadan realitemizi göz önünde bulundurup doğru çıkarımlar yaparak eş adayını değerlendirmemiz gerekir. Unutmayalım ki dinimiz ideal, dört dörtlük bir evliliği değil asgari müşterekte buluşabildiğimiz, bizi hedefimize götürecek evliliği tavsiye etmiştir.

 

EVLİ 3 KADININ CHAT MACERASI

 

İnternette tanıştıkları üç gençle buluşmak için Viyana’dan Türkiye’ye gelen evli 3 kadın 4 ay sonra bulundu.


Viyana’da yaşayan ve Avusturya vatandaşı olan evli üç genç kadın, 19 Aralık’ta ailelerine “Biz Türkiye’ye tatile gidiyoruz” diyerek evlerinden ayrıldı. Ancak bir daha A.Ş., S.K. ve C.Y’den haber alamayan eşleri ve aileleri, Türkiye’deki yetkililere kayıp başvurusu yaptı. Yapılan incelemelerde kadınların Atatürk Havalimanı’na giriş yaptıkları sırada güvenlik kamerası görüntüleri belirlendi.


3 genç kadının Türkiye’ye geldiklerinde üç erkek tarafından karşılandığı görüntülerde ortaya çıktı. Güvenlik kameralarında görünen kişileri tespit eden polis, Bayrampaşa’daki bir eve baskın düzenledi. Operasyonla gözaltına alınan üç erkek “Bu kadınlarla internette Chat yaparken tanıştık. Onlar bizimle olmak için İstanbul’a geldiler. Kendilerine asla baskı yapmadık. Bizim bekar evine geldiler. Yakalanmamak için sık sık adres değiştirdik” dedi. Polis, 3 gencin verdiği adreste aylardır kayıp olan 3 evli kadını buldu. Adliyeye sevk edilen 3 genç serbest kalırken, kadınların ailelerine teslim edilecekleri bildirildi.


Tarık OKAN