RABİA ÇALIŞKAN: MARKA SADECE İŞİN DEĞİL ÇALIŞAN ELEMANDA MARKANDIR

İyi bir şirketin her şeyden önce iyi elemanları olması gerekiyor....


  • Kayıt: 15.11.2021 10:41:11 Güncelleme: 13.12.2021 21:38:10

RABİA ÇALIŞKAN: MARKA SADECE İŞİN DEĞİL ÇALIŞAN ELEMANDA MARKANDIR

Röportaj: Ebubekir TURGUT

İyi bir şirketin her şeyden önce iyi elemanları olması gerekiyor. Bu sayımızda konuğumuz insan kaynakları sorumlusu HR4 Business şirketi sahibi Rabia Çalışkan. Rabia Hanım ile insan kaynakları konusunda birçok önemli konuyu ve kendi çalışmaları hakkında konuştuk.

--Rabia hanim merhaba. Okurlarımıza kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba Ebubekir Bey.

Rabia Çalışkan: Doğuma büyüme Hollanda Schiedam’lıyım. 44 yaşındayım. Şirketimi de Schiedam’da açtım. Rotterdam’da oturuyorum 20 yıldan beri insan kaynakları üzerine çalışıyorum.

Farklı şirketlerde çalıştım. 2018’de kendi şirketimi kurmaya karar verdim.

-- Sektöre atılmanız nasıl oldu. Buna nasıl karar verdiniz?

Rabia Çalışkan: Eğitimimi maatschappelijk werk yaparken, bir de SED vardı, o sıralar telif hakkı işinde çalışıyorduk. Akşamları başka şirketleri arayıp insanlara bir şeyler satıyorduk. Öğrencilik zamanında oradaki direktör ‘burayı nasıl daha güzel yönetiriz’ dedi. O zaman 20 yaşında idim.

Bilirsiniz, o yaşlarda insanların parlak fikirleri olur. Direktöre, düşüncelerimi bir bir sıraladım.

Elemanları ne şekilde yönlendirmemiz gerektiğini, görmezden gelinen eksiklikleri, yönetim şeklindeki aksaklıkları giderdiğimiz takdirde daha verimli işlere imza atabileceğimizi söyledim.

Düşüncelerimi can kuşağıyla dinleyen Direktör, benim insan kaynaklarında başarılı olabileceğimi söyledi.

Bu konuşmamızın üzerine Maatschappelijk werk sana göre değil dedi. Ben de iki eğitim üzerine gittim. HBO da hem maatschappelijk werk akşamları HBO Personeel en Arbeid onu yaptım. Bunun bana daha yatkın olduğunu anladım. O direktörün ben de gördüğü kabiliyetten dolayı 21 yaşında bu işe başladım. Daha verimli işlere imza atabileceğimizi söyledim.

--Peki, kaçıncı yılınıza girdiniz. 

Rabia Çalışkan: Dolu dolu yirminci yılımıza girdik. Hiç de gocunmadım, herkese tavsiye ederim. Aldığım eğitimin verdiği tecrübeye güvenerek böyle br işe cesaret edebildim.

Başka bir şirkette eğitimimin ikinci yılındaydım. Şirket yöneticilerine, şirketinizde danışman olarak çalışmak istiyorum diye yazdım. Şirket yöneticileri, henüz okulu bitirmediğimi 1 yıllık iş tecrübem olduğunu söylediler. Ancak gösterdiğim özgüven, iş tecrübemden daha ağır basmış olacak ki, bir süre sonra işe çağrılmıştım.

P&O administratie diye bir yerimiz boş, orada çalışır mısın dediler. Tabi ki memnuniyetle dedim. HBO yu bitireceğim diye o işi de aldım. Ben tecrübe edinmek, okumak ve çalışmak adına böyle bir şey yaptım. Kendimi bu şekilde geliştirdim.

Bütün gün çalışanlar, ister istemez stres altında olurlar. Bunu göz önünde bulundurarak ona göre eğiteceksin.

Administratie’de çalıştım orada okulu da bitirdim. Hemen arkasından orada 2 yılın içinde danışmanlık bölümüne geçtim. 2 yılın içinde tecrübem olduğu için o zamana kadar kendimi geliştirdim o yönden en sevdiğim işlerden birisiydi.

Yaptığımız iş “İnsan Kaynakları” diye geçiyor 

- Bize işinizi anlatır mısınız ne yapıyorsunuz?

Rabia Çalışkan:  iş “İnsan Kaynakları” diye geçiyor. Çok verimli bir şirketin bel kemiğinden bir tanesi diyebilirim.

Çünkü ekip ile çalışılan şirketlerde, personelin hasta olmasıyla giriş ve çıkış alınması gerekiyor. Ayrıca personelin izin günleri, eğitimi, personel sistemi, hukuki süreci vs oluyor. Ayrıca senelik kontrat takibi yapılıyor. Kontrat süreci bitti mi, devam ediyor mu, ne zaman uzatmamız gerekiyor, ne zaman çıkış verilecek gibi prosedürlerde işimizin bir parçası.

Ayda bir veya haftada bir direktörler eşliğinde çalışanlar hakkında toplantılarımız oluyor. Kimler daha iyi çalışıyor, kim daha az verimli, sorunlu personeller kimler, hangi elamanlarla bu stratejiyi yapabilirim, nasıl ileriye gide bilirim, hangi ekip elamanım veya elamanlarımla nasıl büyürüm gibi konular masaya yatırılıyor. Şirketlerin daha iyiye gitmesi için bu tür toplantılar her zaman için elzemdir.

İnsan kaynalarının görevi daha çok geniş, ona göre de çok geniş her şeyle uğraşılıyor. Mesela, direktörün strateji açtığı sonuçlara da destek oluyorsun. Sağdan gidersen şöyle olur, soldan gidersen şöyle olur diye. Elamanlarla nasıl çalışılması, konuşulması gerekiyor,.Nelere dikkat edilmesi gerekiyor.. Senelik konuşmalar nasıl yapılır onun da menajeri de hazırlıyorsun. Yani hem koçluk yapıyorsun menajere, hem de direktöre hem de onun yanında masada da onlarla beraber stratejiyi de uygulaya biliyorsun.

Binevi buna mecbursun. Çünkü bulunduğun konumu "insan kaynakları" görevini layıkıyla başaramazsın.

İşin kolayına kaçan yok mu var. Yaz bir mektup işe al, basit ama işe nasıl alınır, niye alınır, hangi pozisyon da alınır? 5 yıl sonraki sonucu görmek istiyorsun.

--Sizinle çalışmaya karar veren şirketle çalışmanın süresi var mı, çalışmanız süreklimi oluyor?

Rabia Çalışkan: Mecbur süreklilik oluyor. Çünkü dış dünyası değişiyor. Yeni trendler oluyor ya da çalışma argo oluyor. Bu sıralar corana var. Covid den evde nasıl çalışılır, argoların yeni yasaları nasıldır? UWV’nin yeni yasaları nasıl, hasta kalan işçilerin hukuki süreçleri nasıl, hep bu trendler. Mecburen insan kaynakları kendi eğitmeli ki, o trendleri o şirkete yansıtmam lazım. Onlar da updeyt olsun yeni yasalara göre hareket etsinler.

-- Yeni yasalar, hukuksal gelişmeler hakkında da müşterilerinizi bilgilendiriyor musunuz?

Rabia Çalışkan: Tabii. Süreç olarak hasta kalanın ne zaman geri dönmesi lazım. Mesela UWV var ve yasaya göre hareket edilmesi lazım. 6 haftanın içinde mecbur hasta kalan işçi 6 haftanın içinde Arbo’ya gitmesi lazım, ya da bedrijfsart’sa gitmesi lazım. Ama insan kaynakları yani ben, o 6 hafta gitmeden önce o hastalanan çalışanı ne zaman işe getirebilirim bunun mücadelesini veririm. Çünkü her gün hasta kalan kişi işinden uzaklaştığı için soğuyor.

Hastalık uzadığında bi hayli zor oluyor. Diyelim ki 6 hafta hastalandı, UWV ye gideceksin ama onunla bitmiyor. Yasa zaten boot buna izin vermiyor. Zaten şirkete 6 haftadan sonra görürüm diyor. Ama sen o 6 haftanın içinde sen ne yaptın işinde menajeri aradın mı diyor. Çalışanını elamanını aradın mı, niye gelmedi nasıl gelmedi? Ne zaman gelecek, bu süreci iyi takip etmek gerekiyor.

-- Siz bu esnada şirketlerle bire bir ilgileniyor musunuz?

Rabia Çalışkan: Evet, girdiğim şirkete a dan z ye her şeyi ile bilmem gerekiyor. Yani mutfak, mutfağı bana açmaları lazım. Finansçılarından, çalışan elemanlarına kadar, hangi problemleri var, hangileri çözülür ilerde, 10 yıl sonra kendilerini nerede görüyorlar bunları mutlaka konuşmam lazım.

--Şirketlerin ileriye dönük gelişmesi açısından da bilgilendiriyor musunuz?

Rabia Çalışkan: Tabii. Mesela Hollanda da bir eğitim süreçleri var. Zorg ya da bir bankada çalışan onların trendleri yeni sınavlar, yeni okullar değiştiği zaman benim bunlardan haberdar olmam lazım. Ona göre aldıkları elemanları işe almak, ya da değiştirmek istedikleri elamanları ona göre bilgilendirmem gerekiyor. Şu yasa değişti, bu yasa değişti, mesela bundan sonra bu okul ya da bu mezuniyette bu diploma geçerli mi mesela o şirkete onları da araştırıyorum.

-- Şu anda pandemi sürecindeyiz iş dünyasının size daha çok ihtiyacı var. Karşılaştıkları sorunların çözümü için nasıl yönlendiriyorsunuz?

Rabia Çalışkan: Örneğin çalışan hastalandı ya da covid oldu. Ne zaman geri dönebilir. 8 gün içinde tekrar dönme imkanı var. Ama çalışanı 15 gün kalıyor. Mecbur onların bir an önce almamız gerekiyor. Yani covid’i kullanan da var. Gerçek hasta olanımızda var. Şirket bunları bilmiyor. Bu konuda elemanların durumunu tespit edip şirketi bilgilendiriyoruz.

--İnsan kaynakları olarak bütün iş durumlarıyla ilgileniyorsunuz değil mi?

Rabia Çalışkan: Biz bu konuda bel kemiğiyiz. Her yerde uyum sağlayanız. Çalışan eleman olduktan sonra her yerde aynı. nerdeyse şirketin stratejisi benim için önemli, ona göre nasıl uyum sağlamam gerekiyor ki diğer türlü çalışıldığında her zaman her yerde uyum sağlaya biliyorum.

Türk şirketlerinin mutfaklarına girince bir korkuları endişeleri oluyor. İş yerlerini mahremiyet olarak görüyorlar.

-- Sizin daha önce Hollandalı şirketlerle çalıştığınızı biliyoruz. Hollandalı şirketlerle Türk şirketleri arasında disiplin gelecek açısından, bakış açısından nasıl fark görüyorsunuz?

Rabia Çalışkan: İsteyen Türk şirketleri oluyor, ama cesaretleri olmuyor. Mutfağını bana gösterme cesaretinde bulunamıyorlar.

Anlattığım zaman evet o lazım, bu lazım diyorlar. Ama ben bir şirkete girdiğim zaman, bana mail adresi yapılması lazım diyorum, lazım ki ona göre ben sizin şirketinizi yöneteyim, mail adresi bir türlü olmuyor. Ben o zaman haliyle zorlanıyorum.

Türk şirketlerinin mutfaklarına girince bir korkuları endişeleri oluyor. İş yerlerini mahremiyet olarak görüyorlar. Ben küçük veya büyümüş olan şirketlere yardım etmek, profesyonel hale getirmek istiyorum. A dan z ye kadar alınan işçinin profilinin hazırlanması gerekiyor. Temizlikçiden tutun, kantin çalışanın profiline kadar bilmem gerekiyor.

.Ona göre konuşma esnasında sen iyi kahve koya biliyor musun, onu bile test etmek gerekiyor. Yani çalışanların bütün bilgileri bizde olması gerekiyor ki ona göre bir yol haritası çizebilelim.

--Bizimkiler önemsemiyor mu acaba?

Rabia Çalışkan: Çoğu kişi küçük başlayıp, kısa sürede büyüdüğü için elemanlarla uğraşmayı pek sevmez. Hallederiz deyip geçiştiriyorlar. Zannedersem bazıları da bunları bilmiyor.

- İş dünyasının çoğu personel zorluğu yaşıyor aslında, ama çözüm üretecek kişiyle birlikte de çalışmıyorlar

Rabia Çalışkan: Aynen profesyonel çalışmak istemiyorlar. Maaşın ne kadar çıkış verelim diyorlar. Ya da ilk önce avukat tutup o kişiden kurtulmayı tercih ediyorlar. Aslında dünyanın masrafını ödüyorlar avukata. Çalışanı kazanabilirliyim gibi bir dertleri yok. Çalışan giderse o şirketten, o giden işçi marka bırakıyor. Anlaşamazsan bile güzel ayrılman lazım.

--Aslında avukata gitmeden birçok sorunu sizinle hallede bilirler işverenler

Rabia Çalışkan: Evet, tabii ki büyük olay olduğunda mesela hırsızlık gibi o zaman avukatlıktır. Avukat ile halledilmesi lazımdır. Ben sadece ön hazırlığı yapıyorum. Mahkeme konusu avukatın işidir.

-- Danışmanlık yaptığınız Hollandalı büyük şirketler de var mı?

Rabia Çalışkan: Evet var. NS Nederlandse Spoorwegen var 2 yıldır danışmanlık yapıyorum orada.

Güzel bir şirketim olsun diyorsak, çalışanımızla da bağımızın olması lazım.

--Türk iş yerlerinin şu an da ki konumu hakkında geleceği hakkında genel değerlendirmeniz nedir?

Rabia Çalışkan: Daha ileriye gidebiliriz. Daha güzel yerlere gelebiliriz. Güzel şirketler var, çok güzel prodoktürleri var. Elemanlarının güzel çalıştığı yerler de var. Ama daha güzel yerlere gelebilirler hep beraber olursak daha güzel yerlere getirebiliriz.

Marka sadece yaptığın iş değil, çalışan elemanında senin markandır. Bence bunu unutuyoruz. Çalışanı 5 yıllık strateji o çalışanını 5 yıl götüre bilirsen eğitim ile canla başla olursa o daha güzel olur. Beraberce daha güzel yollar alınır. Bazen şirketin büyümesini beklerken küçülmen gerekiyor.

İşçilerle nasıl konuşulması gerektiğine dair benim insan kaynakları olarak orada büyük bir rolüm oluyor. O insanlara nasıl çıkış vereceğiz, hak ve hukuk üzerine onu da ayarlanması önemlidir. Kısaca profesyonel olmamız lazım. Güzel bir şirketim olsun diyorsak, çalışanımızla da sıkı bağımızın olması lazım.,

-- Hollandalı veya Türk iş dünyası geleceğe dönük planlı projeli iş yapan oluyor mu?

Rabia Çalışkan: Çalıştığım şirketler de vardı. 5 yıllık 10 yıllık projeleri oluyordu. 10 yıl sonra şirket olarak hedefimiz şuraya gelmektir. Yoksa ayakta duramayız. Türklerde pek görmedim. Bazen fazla büyümemen de lazım. Büyüyüp de elamanın yetişmezse, seninle beraber gitmezse o zaman tepe de yalnız kalırsın.

Küçük püf noktalara çok dikkat etmek gerekiyor.

--İş kadını olarak bayanlar bakım sektöründeler çoğunlukla kuaför zorg gibi bayanlara nasıl seslenirsiniz. Kadınların başarılarını nasıl buluyorsunuz?

Rabia Çalışkan: Evet, çok başarılı kadınlar var. Ama benim gibi saklı insanlar da çok, kendilerini göstermeyen kadınlarımızın sayısı da az değil. Bakım ve zorg mecbur insanlarla direk çalıştıkları için sosyal medyayı çok güzel kullanıyorlar. Zorg da çalışmak isteyen profili iyi secmesi gerekiyor yoksa zor oluyor.

- Neden zor oluyor?

Rabia Çalışkan: Eleman ararken aradıkları elemanları bulamıyorlar. Her zaman geriye baksak ya da yetişen gence baksak, gençlerimize baksak onlar çok önemli. Bu projelerde püf noktasını vereceğim. Hollandalılar en iyi elemanı benim almam lazım derler. Tamam, doğru ama en iyi elemanı da sen yetiştirirsin, birde bu soruyu sor kendine. Dışarıdan iyi eleman alması kolaydır. Ama yetiştirmek zor. Gençlerimize okulu bitiremeyenlere ve okuyanları iş yerlerimize alıp bir yerlere getirebiliriz.

Annem bana senin tecrüben var, çalışma azmin var, sen hedefine ulaşırsın dedi. Ancak 20 yıl sonra bulunduğum konuma geldim.

---Gençlerimizi girişimci olarak görüyor musunuz?

Rabia Çalışkan: Şimdi herkes hemen bir yerlere gelmek istiyor, hemen şirket sahibi olmak istiyor. Hemen direktör olmak istiyor. Ama ilk önce çalış çalış tecrübe edin. Annemin hayatımda önemli yeri vardır. Annem bana senin tecrüben var, çalışma azmin var, sen hedefine ulaşırsın dedi. Ancak 20 yıl sonra bulunduğum konuma geldim.

--Türk iş dünyasında şunu görüyorum profesyonel bir markalaşma yok. Uzun vadeli işveren göremiyoruz.

Rabia Çalışkan: Aynen kurdukları plana kendileri uymuyorlar. Planın ne, stratejin ne, onu unutuyoruz. Temelin sağlam değilse ev kurulmaz, iş kurulmaz. Şirketin temeli sağlam olmalıdır. Resepsiyonundan tut, kahve, çay getirenine kadar, temizliğinden tut, direktöründen, menajeri bunları uygulaman gerekiyor. Oturulacak sandalye ye kadar hesaplaman lazım. Bir sistem oluşturman gerekiyor.

Rabia Hanım, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler.

Rabia Çalışkan:  size teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

HR4 BUSINESS

www.hr4business.nl