Sağlıklı ve mutlu ailelerde bile zaman zaman eşler arasında çatışmalar yaşanabilir. Her evlilik ilişkisinde yaşanması muhtemel çatışmalar, problemler ve sağlıklı çözümleme süreci, sağlıklı ilişkinin doğasında yer alması gereken bir beceridir...
Sağlıklı ve mutlu ailelerde bile zaman zaman eşler arasında çatışmalar yaşanabilir. Her evlilik ilişkisinde yaşanması muhtemel çatışmalar, problemler ve sağlıklı çözümleme süreci, sağlıklı ilişkinin doğasında yer alması gereken bir beceridir. Eşlerin evliliklerinde problem ve çatışma yaşamıyor olmaları başarı değil, yaşadıkları problemleri ve çatışmalarını çözebilecek beceriye ve isteğe sahip olmaları başarıdır. Aksi takdirde aile içerisinde sürekli çözülemeyen problemlerin var olması, aile birliğinin sarılmasına, ailenin stres ve mutsuzluk seviyesini arttırıp, aile ve evlilik birliğinin bozulmasına yol açar. Çözülmemiş problemlerle dolu bir evlilik hayatı, kişilerde depresyon, anksiyete bozuklukları, cinsel işlev bozukluğu ve çeşitli fiziksel rahatsızlıklar (tansiyon, mide rahatsızlıkları, cilt bozuklukları vb.) gibi pek çok sorunun sebebi olabileceği gibi, aile üyeleri üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Evlilik ilişkilerinde sürekli çatışma yaşayan ve çatışmaları genellikle hayal kırıklıkları ve küskünlükle sonuçlandıran çiftler zamanla evliliklerinden aldıkları doyumu ve aidiyetlik hissini kaybederler. Eşlerin birbirlerine ve ilişkilerine olan bağlılıkları ve güvenleri azalır. Halbuki eşlerin ve aile üyelerinin aralarındaki problemleri çözümlenmeden kapatmak ve ertelemek yerine; çözerek yaşamdan ve evliliklerinden aldıkları doyumu arttırabilmeleri mümkündür. Uzun süreli beraberlikler, problemsiz olan değil; problemlerin sağlıklı çözümleme becerisinin bir sonucudur.
Evlilikte Sıklıkla Yaşanan ve Çatışmaya Neden Olan Sorunlar
• Eşlerin çatışma ve problem çözme becerilerinde eksikliklerin olması, • Evliliğe yönelik gerçekçi olmayan beklentiler ve aile içi rol dağılımı konusundaki hatalar,
• Ekonomik harcamaların plansız ve tek bir kişinin bilgisinde olması (mevcut paranın nereye harcanacağı ve ne kadarının biriktirileceği konusunda eşlerin fikir alışverişi yapmamaları vb.) • Geniş aile üyeleriyle yaşanan sorunlar ve bu sorunların çözümlenmeyerek birikmesi, • Cinsel sorunlar ve cinselliği konuşamamak (cinsellik hakkındaki beklentileri ifade edememek vb.) • Çocuk gelişiminde ve kurallar ile ilgili fikir ayrılıkları (çocuğun gideceği okul konusunda görüş farklılıkları, eşlerden birinin diğerinin çocuğu şımarttığını düşünmesi vb.)
• Eşlerin birbirlerine yeterince vakit ayıramamaları ve duygusal anlamda özensiz davranışlarda bulunulmasıdır.
Bu İşe Yaramaz Tartışma Kalıplarını Yoksa Siz de Kullanıyor musunuz?
• Sen zaten hep böyle yapıyorsun.
• Bunu daha önce de söylemiştim.
• Seni son kez uyarıyorum.
• Beni dinlesen bunlar olmazdı.
• Bu çocuğu hep sen şımartıyorsun.
• Bu evin reisi kim? Sen mi ben mi?
Çatışmaları Sonlandırma Biçimi Nasıl Olmalıdır?
Ailelerin yaşadıkları problem ve çatışmaları nasıl çözümledikleri konusu önemli bir konudur. Aile içi çatışma konuları, genellikle aşağıdaki yollardan biriyle sonuçlanır:
• Boyun eğme: Taraflardan birinin diğerinin fikirlerini çatışmanın bitmesi için istemeyerek kabul etmesi.
• Bırakma: Hiçbir uzlaşmaya varamadan çatışmanın sessizliğe ve birbirini dinlememek üzere çözümsüz olarak bırakılması.
• Uzlaşma: Herkesin kabul edebileceği ortak bir noktada uzlaşma. Boyun eğme ve bırakma genellikle problemin çözülememesi anlamına gelir. Sorunlarını çözmekte genellikle başarısız olan çiftler, tartışmalar esnasında kısır döngüye neden olan aynı tartışma kalıplarını kullanmaktadır. Bu tarz davranışlar problemin çözümüne hiçbir katkı sağlamamaktadır. Yapıcı bir tartışma kendini ifade etmeyi kolaylaştırır ve problemin çözümüne odaklanır, yapıcı çatışmanın gelişebilmesi şunlara dikkat edilmelidir:
• Rahatsız olduğunuz konuyu kısaca açıklayın. Uzun bir şikâyet sıralamak asıl rahatsızlık duyduğunuz konuyu anlatamamanıza neden olabilir.
• Problemi açıklarken asla sen dili kullanmamalı ve eleştiride bulunmamalısınız. Tartışma esnasında suçlama yaptığınız anda karşınızdaki kişi odaklanamaz kendini savunmaya odaklanır. Sen dili yerine ben dilinizi keşfedin.
• Konuşmanıza önce olumlu bir cümleyle başlayın. Negatif bir cümle savunmaya neden olacaktır.
• İhtiyacınızı ve isteğinizi açık ve net bir şekilde ne olduğunu söyleyin.
• Eşinizin zihnini okumayın ve eşinizin zihninizi okuyarak problemi anlamasını beklemeyin. Problemi açık ve anlaşılır şekilde ifade edin.
• Tartıştığınız konunun dışına çıkmamaya özen gösterin. Probleme odaklanın ve geçmiş konuları bugüne getirmeyin.
• Çatışmanın kazananı olmaz. En son sözü ben söyleyeceğim çabasına girmeyin.
• Dinleme becerinizi geliştirin. Karşınızdaki kişinin duygularını ifade edebilmesi için ona zaman tanıyın ve ne söylediğini can kulağıyla dinleyin. • Affetmeyi ve unutmayı öğrenmeye çalışın. Bu aynı zamanda sizi olgunlaştıracaktır. Fakat bu yöntemlere rağmen ilişkinizde çözümsüz kaldığınız durumlar da profesyonel bir destek almalısınız. Evlilik terapisi, beraberliklerinde bir sorun yaşayan çiftlere uygulanan ve ilişkilerini geliştirmeye yönelik etkili bir yöntemdir.