“Hayır dersem ayıp olur, hayır dersem değerim düşer, hayır dersem dışlanırım, hayır dersem beni kimse sevmez , hayır dersem...” şeklindeki zihinde oluşan otomatik düşünceler kişiyi yalnızlık kaygısına ve ilişkilerde çözümsüzlük noktasına getiriyor...
“Hayır dersem ayıp olur, hayır dersem değerim düşer, hayır dersem dışlanırım, hayır dersem beni kimse sevmez , hayır dersem...” şeklindeki zihinde oluşan otomatik düşünceler kişiyi yalnızlık kaygısına ve ilişkilerde çözümsüzlük noktasına getiriyor.
Hayır diyememek; dışlanmak ve terk edilmektense uyumlu olmak, duygularından ve isteklerinden vazgeçmek bir çok insana daha kolay gelir. Karşıt fikirler beyan eder, diğerlerinin çıkarlarına uymayacak fikir ve isteklerini dile getirirse kişi, kendine kızacakları ve ondan uzaklaşacakları yönünde olumsuz otomatik düşüncelerle zihnini ve kendini inandırır.
Bu durumda “kendi duygularını görmezden gelerek başkalarını mutlu etmeye çalışma” tutumu zamanla duygusal ihtiyaç krizine sebep olan önemli bir konudur. Neden hep ben fedakarlık yapıyorum, benim duygularım ve isteklerim neden önemsiz gibi içsel ve sonradan da ilişki çatışması olarak ortaya çıkan olumsuz durumlar ortaya çıkarmaktadır. Fakat o noktaya gelmeden önce bu kişiler genellikle “hayır” diyemeyen, ilişkilerinde sınır çizemeyen, kendilerini var edebilmenin ve kabul görebilmenin şartının “hayır” dememekten geçtiğine inanan kişilerdir.
Neden hayır demekte zorlanırız ya da neden bazı insanlar daha fazla zorlanır?
Hayır algısı karşımızdakini kıracağımız, onu kaybedeceğimiz gibi bir algı yarattığından bizden istenen her şeyi kabul etme eğilimi gösteririz. Sevgisini, ilgisini, dostluğunu kaybedeceğimize dair yanlış bir inanç geliştirmişizdir. Kendi kişilik özellikleriyle sevilmediğini düşünen biri ancak karşısındaki insanın dediklerini yaparsa sevilebileceğini, onaylanacağını düşünür. Bu tip kişiler özgüveni ve öz değeri düşük kişilerdir.
Hayır diyememek bir süre sonra tüm hayatınızı ele geçirir. Artık sizin isteklerinizin, duygularınızın bir önemi kalmaz ve siz başkaları için yaşayan bir canlı haline dönüşürsünüz. Tek görevi insanları mutlu etmek olan bir kişi... Neden hep ben diye düşünmeye başlayan ve mutsuz olan bir insan..
“Hayır, Demek” Reddetmek midir?
Hayır demek bir pasif direncin ve sağlıksız bir karşı gelmenin sonucu değilse genellikle tükenmeyi ifade eder. Bir kişi her zaman yaptığı görevlerini yapamayacağından bahsetmeye başladıysa bilin ki zor durumdadır. “Hayır” demesi “ben bu yükü kaldıramıyorum, bu benim yapmak istediğim bir şey değil” anlamına gelir. Öte yandan tükenmenin olmadığı normal şartlarda söylenen “hayır”, bir sınır belirleme tutumu olmaktadır. Böyle bir tutum karşıdaki kişinin talep ve beklentilerini ayarlamasına zemin hazırlar. Bu, karşı tarafın hatalarını fark etme ve bu sayede tutumunu düzeltme fırsatını da sunar.
Nasıl ‘Hayır’ Denilir? Öncelikle “hayır”
demenin reddetmek olmadığını bilmek gerekir. O yüzden ilk cümlenin olumsuzluk algısına yol açacak şekilde olmaması önemlidir. Bunun için en iyi yöntem söze önce kendi duygularımızı açıklayarak başlamaktır. Ben dili en etkili iletişim tarzıdır. Bize yük gelen şeyin ne olduğunu ve bizde oluşturduğu olumsuz duyguları söylemek ve ondan sonra karşımızdakinden beklediklerimizi belirtmek çoğu zaman kendimizi doğru ifade etmemizi sağlar. Yargılayıcı ve suçlayıcı dilden kaçınmalı, olabildiğince kendi yaşadıklarımız ve hissettiklerimiz üzerinden “hayır”ı ifade etmeliyiz. Evet, insan “hayır” dediğinde de demediğinde de sıkıntı yaşıyor. Ancak “hayır” demediğinizde yaşadığınız sıkıntı sizi soruna, “hayır” dediğinizde yaşadığınız sıkıntıysa çözüme götürüyor. Siz, sizi çözüme götürecek sıkıntıyı göze alırsanız kazançlı çıkarsınız. O yüzden yeri geldiğinde “hayır” deme cesaretini gösterebilmelisiniz. Hayır derken özür dilerim, kusura bakma gibi ifadeler kullanmayın. Net bir şekilde ne istediğinizi söyleyin. Konuşurken duruşunuza, sesinizin tonuna, bakışlarınıza dikkat edin. Kararsız bir duruş karşınızdaki insanın sizi zorlamasına neden olabilir. Kararlarınızın hemen değişmesine izin vermeyin. Önceliği kendiniz net olun, kararlı olun ve sadece hayır demek için hayır demeyin. Karşınızdaki kişinin sizi kna edip aten evet diyeceğiniz bir duruma önceden hayır dememelisinizdir. Sizin değer ve sevilme duygunuz hayır dememekle geçmeyecektir. Tam tersine siz hayır dedikçe değerinizi artırırsınız. Etrafınızdaki insanlar sizin evet demenize alışkın olduğu için ilk başlarda buna tepki gösterebilirler. Ancak zamanla kendinizi ortaya koydukça onlar da sizi artık bu şekilde kabul edeceklerdir. İyilik yapmak, yardım etmek, fedakâr olmak hep olumlu anlamlar çağrıştırsa da sürekli bir hale geldiğinde olumlu özelliğini kaybederler. İyilik ya da yardım, zaten yapmaya mecbur olduğunuz özellikler olarak görünür. Kaliteli ve dengeli bir iletişim için ilişkilerde bu alışveriş dengesini hiç bozmamaya dikkat edin. Yapılanlar her zaman %50-%50 olamasa dahi denge çok uçlarda şaşmamalı. Baktınız fedakârlıkla ilgili beklentiler çok yükseldi ve her zaman bekleneni yapmadığınızda vicdani olarak birileri sizi kötü hissettiriyor ve kötü bir tutumla karşılaşıyorsunuz tutumlarınıza ve ilişkinizi bir göz atın. Gerçekten faydanızın dokunduğu ve bunun takdir edildiği aynı zamanda alışkanlık haline getirilmemiş iyi niyetinize devam edin ama iyi niyetinizin suiistimal edildiğini hissettiğiniz an sınırı koyun, hayır deyin.
İlişkilerde sınırlarınızı belirlemenize ve hayır demenize yardımcı olacak 5 öneri: