İLİŞKİLERDE BAĞIMLILIK


  • Kayıt: 30.04.2015 21:03:00 Güncelleme: 30.04.2015 21:03:00

İlişkilerde yaşanan kavgalar ve tartışmaların altında yatan gizli sebepler vardır. Bunlardan biride bağımlılıktır. Bağımlılığın bir ilişkiye getirisi ise; beklentiler ve kaybetme korkusudur. Bir ilişkide kişileri bir araya getiren nedenler vardır. Eğer bu nedenler ortak paylaşımlardan hoşlanmak ve bunları sevmek ise bu normaldir, fakat ilişki bir ihtiyaç nedeniyle başlamış ve bu ihtiyaca karşı bir durum geliştiriliyor ve bu bağımlılığa dönüşüyorsa işte o zaman sorun oluşmaya başlamıştır.

 

Maalesef ilişkilerde, kişiler kendi içinde eksik olan yanı başkasının doldurmasını bekliyor. Eksik yanının verdiği boşluğu doldurmaya çalışıyor, ve bunun arayışına giriyorlar. ”Birisi karşıma çıksa da şu içimdeki boşluğu doldursa” ve beni şu yalnızlığımdan kurtarsa diye düşünülebiliyor. Ve o ihtiyacınız her ne ise, birden karşınıza biri çıkıyor ve o eksik yanınızın onda olduğunu fark ediyorsunuz. O içinizdeki boşluğu kendiniz içsel olarak karşılamaktansa bu ihtiyacı başka birinden sizin için temin etmesini hiç fark etmeden istiyorsunuz.

 

Sevgi Bağımlılığı da Madde Bağımlılığı Kadar Tehlikelidir

 

Unutmayın Dışarıdan karşıladığınız her ihtiyaç sizde bir bağımlılığa dönüşür. Başka birisine karşı bağımlılık geliştirdiğinizde doğal olarak beklenti ve o kişiyi kaybetme korkusu da sizi takip eder. Çünkü ihtiyacınızı karşılamanız lazımdır. Elbette kaybetmekten korkarsınız, elbette beklentiye girersiniz. Peki ya o kişi günün birinde o ihtiyacı karşılamazsa? Ki karşılamayacaktır, sizin ısrarlı istekleriniz karşınızdaki kişiyi de usandıracaktır.O zaman da acı çekmek kaçınılmaz olacaktır.

 

Aslına bakılırsa bu her ne kadar sanki büyütülecek çok da önemli değilmiş gibi düşündürse bile Dikkatinizi çekmek istediğim bunun bir tuzak olduğudur. İnanın bu bağımlılık sigara ya da uyuşturucu bağımlılığından çok da farklı değildir. O günkü sevgi ve ilgi dozunuzu yeterince alamadığınızda bağımlılık krizlerine girmeniz de normaldir. Ve tabi ki bu sevdiğinizi yada eşinizi bezdirecektir. Ve sizinde psikolojinizi tamamen mahvedecek, hayatınızdaki kişi olmadan nefes dahi alamaz hale geleceksinizdir.

 

 

Derdiniz Sevgi Almak Mı? Sevgi Vermek Mi?

 

İlişkiye duygusal bir ihtiyacınızı karşılamak için giriyorsanız zaten derdiniz sevgi vermek değildir.Amacınız sevgi almaktır. Çünkü ancak sizde olmayan bir şeye ihtiyaç duyarsınız. Peki ihtiyaç duyduğunuz bir şey sizde yoksa onu nasıl bir başkasına verebilirsiniz? Verdiğiniz sevgi olamaz, ancak sevgi maskesine bürünmüş bağımlılıklar olabilir. Bu maskeler gerçeğe çoğu zaman çok yakındır fark edilmesi çok zordur. Ancak kaybetme korkusu, beklenti, aşırı ilgi ve kıskançlık sevgi değil, sevgisizlikten kaynaklanır. İçinizde kendi kaynağınıza inmeden, özünüzdeki sevgiyi keşfedip doyumunuzu sağlamadan yani kendi

 

kendinizi sevmeden ne birini gerçekten sevebilirsiniz, nede gerçek sevgi veremediğiniz için gerçek sevgiyi bulabilirsiniz.

 

”Gerçek sevgili dışarıda değil, içeridedir. Dışarıdaki sevgili ancak içeridekinin bir yansıması olabilir”

 

Sevgi vermeden sevgi alamazsınız. İçinizdeki sevgiliye ulaştığınızda zaten hiçbir sevgiliye de ihtiyacınız kalmayacaktır. Tek derdiniz içinizdeki sevgiliyi dışarıdaki sevgiliyle paylaşmak olacaktır. İşte bu tip bir birliktelikte gerçekten sevgi vardır. Bu tip bir birliktelikte kaybetmekten korkmazsınız, beklentiye girmezsiniz, çünkü tek derdiniz paylaşmaktır. İçiniz doluyken, verecek çok fazla şeyiniz vardır. Oysa içiniz boşken kime ne verebilirsiniz ki? İçiniz boşken tek derdiniz onu dışarıdan doldurmaktır. Şimdi tek derdiniz sizde olanı paylaşmak olacaktır. Paylaşılan sevgilerde kişileri yıpratmaz sevgileri büyütür, güçlendirir, zorunluluktan çıkarır.

 

O zaman denilebilir ki; Sevgi ilk önce kendini sevmeyle başlar, kimsenin boşluklarınızı doldurmasını beklemeyin. İçinizdeki dolulukları paylaşın sevdiklerinizle …

 

Sevgiyle Kalın…

 

Sevinç Karakaya