28 Şubat tutanakları mahkemede okundu!

İşte Erbakan ve Demirel'in tarihi diyaloğu! "Önlerine koydular, imzaladılar olmasın..."


  • Kayıt: 24.09.2013 07:30:00 Güncelleme: 24.09.2013 07:30:00

 
28 Şubat sürecine ilişkin MGK tutanakları ilk kez ortaya çıktı. MGK'nın, 28 Şubat davasının görüldüğü Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği tutanaklara göre toplantıda askerlerin hazırladığı "irticaaya" karşı alınması gereken tedbirler listesi okundu.

Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, "Şimdi kararları önlerine koydular imzaladılar olmasın, biz bunları bir inceleyelim" yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de "Doğru söylüyorsunuz Sayın Başbakan" dediği kayda geçti.

TOPLAM 29 SAYFA

28 Şubat davasında mahkeme heyetinin görevlendirdiği Naip hakimler Süleyman Köksaldı ve Hakan Oruç, MGK tutanaklarını okuyarak inceleme tutanağı hazırladı. Hakimler, toplam 29 sayfa olan tutanağın sadece son 8 sayfasında yer alan ifadeleri davayla ilişkili görerek kayda geçirdi. Hakimlerin mahkemeye verdiği inceleme tutanağında tarihi toplantıya katılan dönemin kurul üyeleri arasındaki diyaloglar yer aldı.

TUTANAKTAKİ İFADELER

Tutanağın son bölümünde ise toplantıya ilişkin şu ifadeler yer aldı: "Bu konuşmanın ardından Sayın Cumhurbaşkanı'nın, 'Burada tartışılan konu siyasi değil, güvenlik siyasetidir, güvenliğe ilişkin tehditlerdir. Siyasi yer, Bakanlar Kurulu'dur. Şimdi bu konu yeterlice tartışılmıştır. Önce basın bildirisini mi kararlaştıralım yoksa kararı mı?' diyerek sorduğu; Başbakan'ın 'Basın bildirisini önce okuyalım, kararlaştıralım' dediği sonra basın bildirisinin okunduğu, herhangi bir itiraz olmaması üzerine taslak olarak hazırlanan kurul kararının da okunduğu, bunun üzerine Başbakan'ın 'Şimdi 9 saatlik yoğun bir çalışmadan sonra bu kadar maddeyi sağlıklı olarak değerlendirerek sonuca ulaşmak doğru olmaz onun için bunu yarın inceleyip kararlaştıralım' dediği, Genelkurmay Başkanı'nın ise 'Bunu 10 dakikada tamamlarız, yarına kalmasına gerek yok' biçiminde cevap verdiği, bu kez Başbakan'ın 'Bu gibi şeyler ayaküstü olacak işler değil, biz bunu bizim önümüze koydular, imzalamak zorunda kaldık diyemeyiz. Onun için bunu yarın inceleyelim' dediği; son olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Biz bunu yarına bırakalım, metin üzerinde bazı rötuşlar da yapmak mümkün. İmam Hatip okulları ve Kur'an kursları kapatılıyor imajını da yaratmayalım. Bu gibi yerleri Genel Sekreter yeniden düzenleyip yarın Genelkurmay Başkanı ve Başbakan ile görüşür ve neticelendirirsiniz. Bunu öyle yapalım' diyerek toplantıyı kapattığı, toplantının 23:54'te sona erdiği, bu toplantıyla ilgili tutanağın Hava Orgeneral Genel Sekreter İlhan Kılıç tarafından imzalandığı ve tutanağın toplam 29 sayfadan oluştuğu görülmüştür."

ÇEVİK BİR: BÇG'NİN ADINI BEN VERDİM

Duruşmada savunma yapan ve savcılığın elindeki tüm belgelerin fotokopi olduğunu iddia eden tutuklu sanık dönemin İkinci Genelkurmay Başkanı Çevik Bir, "Adını ben verdim Batı diye. İrticaya karşı yönümüzü Batı'ya çevirdiğimiz için Batı Çalışma Grubu olarak isimlendirdik. Batı çalışma grubunun darbe amaçlı bir cunta çalışması olması mümkün değildir. 28 Şubat 1997 tarihindeki MGK toplantısındaki irtica tehdidinin öncelikli tehdit konumuna geldiği ve bununla ilgili 406 Sayılı karar alındı. Bu kararlar Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil MGK'nın tüm üyeleri tarafından imzalanmıştır" dedi.

MGK TUTANAKLARINA GÖRE KİM NE DİYOR?

Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya: Bu elimdeki kitapta Sayın Erbakan'ın cihatla ilgili ifadeleri var. Buna göre parti toplantılarına gitmek cihat, zekatı partiye vermek cihat, partiye yardım etmek cihat. Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal: Ben muhafazakar sayılacak bir aileden geliyorum. Kendime göre Müslüman olduğumu sanıyorum. Ancak bu olanları gördükçe kendi kendime "Acaba ben Müslüman mıyım?" diye sormak geliyor içimden. Şüpheye düşüyorum. Türk halkı Müslüman olanlar ve olmayanlar diye bölünmek isteniyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı: Laiklik ilkesinin bozulması ezanın Türkçe okunmasından vazgeçilmesiyle başladı. Benim hala kulaklarımdadır; ezanın Türkçe okunurken duyduğum huşu ve heyecan. Başbakan Necmettin Erbakan: Dışarıda buradan çıkacak kararları bekleyen basın mensupları var. Bunlar bu konuyu iyice abarttılar. Bunun için basına verilecek bildiriyi dikkatle hazırlayalım. Millete, Avrupa'da, dışarıda endişe uyandıracak bir hava vermeyelim. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller: Şeriat, laiklik konusunda kavram kargaşası mevcut, buna mani olmak lazım. Netice olarak din üzerinden değil, hizmet üzerinden siyaset yapılmalıdır. Biz Hükümet olarak çıkardığımız kanun ve kararnamelerde Hükümet protokolüne uyduk, laiklik aleyhine hiçbir kanun ve kararname çıkarmadık. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi: Teokratik düzende her şey Allah'ın emirlerine göre yürütülür. Demokrasilerde ise yürütme erki hükümettir. Hükümetler Allah'ın yeryüzünde temsilcisi olmadığına göre demokrasi dinle nasıl bağdaşacak.