Türk edebiyatının usta kalemi Sezai Karakoç vefat etti!

Şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç, 88 yaşında hayata veda etti...


  • Kayıt: 16.11.2021 19:12:14 Güncelleme: 16.11.2021 19:38:27

Şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç, 88 yaşında hayata veda etti. Acı haber sonrası Bakan Soylu, "Fikir dünyamızın rehberlerinden, Diriliş Nesli'nin öncüsü, Yedi Güzel Adam'dan, Üstad Sezai Karakoç "dünya sürgünü"nü tamamlayarak "en sevgili"sine kavuştu.." ifadelerini kullandı.

Türk şiir ve edebiyat dünyasının usta kalemlerinden biri olan Sezai Karakoç, 88 yaşında hayatını kaybetti. Şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç vefat etti

BAKAN SOYLU: 'EN SEVGİLİ'SİNE KAVUŞTU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu acı haber sonrası Twitter hesabından "Fikir dünyamızın rehberlerinden, Diriliş Nesli'nin öncüsü, Yedi Güzel Adam'dan, Üstad Sezai Karakoç "dünya sürgünü"nü tamamlayarak "en sevgili"sine kavuştu.." açıklamasında bulundu.

"ALÇAKGÖNÜLLE KATI YÜKSEK UÇUYOR"

Cemal Süreya '99 Yüz' kitabında dönemin birçok ismini ağır eleştirirken Sezai Karakoç için "Sıkışmış, sıkıştırılmış bir deha. Alçakgönülle katı yüksek uçuyor. Şemsiyesi yok." ifadelerini kullanmıştı. 

SEZAİ KARAKOÇ KİMDİR?

Şair ve yazar olarak tanımlanan Sezai Karakoç 22 Ocak 1933 yılında Ergani ilçesi Diyarbakır doğumludur. Babası Yasin Bey olup 1. Dünya Savaşı'nda Kafkas cephesinde çarpışırken Ruslara esir oldu. Babası orta halli bir tüccardı. Dedesinin adı Hüseyin Bey de Plevne Savaşı'na katıldı, Gaziosmanpaşa'nın teşekkürünü kazandı. Sezai Karakoç'un çocuklu Erganive madende geçti.

EĞİTİM HAYATI BOYUNCA OKULUN EN DİKKAT ÇEKEN İSMİYDİ

Sezai Karakoç İlkokulu 1938 yılında Ergani'de başladı burada 1944 yılında sona erdirdi. Sezai Karakoç 1944 yılında Maraş Ortaokulu'na parasız olarak kaydedildi. 1947 yılında ise Gaziantep'te yine parasız olarak yatılı bir okulda öğrenimine başladı. Sezai Karakoç 1950 yılında Gaziantep'te liseden mezun oldu. Aynı yıl içerisinde parasız yatılı kısmı bulunan Ankara Üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi ne 1950 yılında Sınavla girdi. Bu okulun bölümü olan maliyeden 1955 yılında 1 yıl arayla mezun oldu.

Sezai Karakoç eğitim yılı boyunca yani ilkokul ortaokul lise yıllarında okulun en dikkat çekici öğrencisi olmuştur. İlkokul yıllarında Battalgazi kitaplarını Ahmediye Muhammediye okuyarak dinleyerek Kendini geliştirmiştir. Ortaokul yılına geçtiğinde Namık Kemal, Ziya Paşa, Tevfik Fikret Gibi yazarlar okuyarak kendini daha çok geliştirme yoluna adamıştır. Ve daha çok Batı klasikleri ne yönelmiştir. Üniversite yıllarına başladığında ise doğu ve batı klasikleri nin çoğunu bitirmişti. Sezai Karakoç üniversite yıllarında daha 1 sınıftayken asistanlık teklifi almış olsa da bu teklif üzerinde durmamıştır ve bunu reddetmiştir. Sezai Karakoç Liseyi bitirdikten sonra felsefe öğrenimini görmek istemişti Sonra ilahiyat okumak istemişti Fakat bu iki okulda öğrenim görmesi mümkün olmadı. Sezai Karakoç Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavlarına girmiştir ve sonuçları beklemek için İstanbul'a Necip Fazıl Kısakürek'in yanına tanışmaya gitmiştir. Sezai Karakoç Ortaokulu zamanlarında ve lise yıllarında tutkulu bir büyük doğu kurucusu olmuştur.


GÖREVİ GEREĞİ BİRÇOK YERİ GÖRÜP TANIMA İMKANI OLDU

1950 yıllarında bizzat tanıştığı Necip Fazıl Kısakürek'ten bir daha ömür boyunca ayrılmamıştır. Necip Fazıl Kısakürek'in birçok konuda yardımcı olarak onun talebesi haline gelmiştir 1950 yıllarında bir yandan Büyük Doğu'nun sanat edebiyat sayfalarını yönetmiştir bir yandan da büyük de onun her tür işine koşturmuştur. Sezai Karakoç Necip Fazıl Kısakürek'in senetlerine kefil olacak kadar onunla yakınlık kurmuştur. TBF den sonra 30 Kasım 1955 senesinde maliye Bakanlığı'nda hazine Genel Müdürlüğü dış tediyeler muvazenesi bölümünde çalışmaya hak kazanmıştır. Burada çalışarak Girdiği maliye müfettişliği sınavını kazanmıştır. Sezai Karakoç 11 Ocak 1956 yılında maliye müfettişi yardımcısı olmayı hak kazandı ve 3 Şubat 1959 yılında İstanbul'a gelerek kontrolörü olarak atandı. Sezai Karakoç görevi gereği birçok yeri görüp tanıma imkânı buldu.

İlk eserleri 1950'li yıllarda okuyucuyla buluştu

İlk eserleri 1950’li yıllarda Büyük Doğu’da yayımlanan Karakoç, 16 Aralık 1963’ten itibaren değişik aralıklarla Yeni İstanbul gazetesinde, "Karakoç" imzasıyla günlük yazılar kaleme aldı.

Sezai Karakoç, Türk edebiyatının en sevilen şiirlerinden biri haline gelen "Mona Rosa" şiiriyle okuyucunun kalbinde taht kurdu.

Yeni İstiklal, Yeni İstanbul ve Babıali'de Sabah gazetesinde yazmaya başlayan Sezai Karakoç, 1 Temmuz- 31 Ağustos 1974 arasında Milli gazetede "Sur" başlığı altında yazdı.

Edebiyat çalışmalarına daha çok vakit ayırabilmek için resmi görevinden istifa eden Karakoç, 1990’da şiir ve yazılarında, dergilerinde, kitaplarında ortaya koyduğu dünyayı gerçekleştirmek için Diriliş Partisini kurdu. Yedi yıl bu partinin genel başkanlığı görevini yürüttü. Diriliş Partisi, 19 Mart 1997’de kapatıldı.

Bu tarihten itibaren Diriliş dergisi dışında hiçbir yerde yazmayan Karakoç, dünya savaşlarından yenik çıkan İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edindi. Bu uğurda, yazı hayatı boyunca diriliş kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalıştı; başta şiir, siyaset ve düşünce olmak üzere, dünya Müslümanlarının uyanışına eserleriyle emek verdi.

Edebi ve düşünce hayatını diriliş nesli olarak tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan Karakoç'un şiirleri Büyük Doğu, Hisar (1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955), Hamle (1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Söz (1961), Soyut (1965), Hilâl (1965) ve Diriliş (1960-92) dergilerinde yayımlandı.

Usta kalemin "Mona Roza” şiiri 1950'li yılların başlarında büyük ilgi görürken, ikinci şiiri "Rüzgâr" Hisar (Şubat 1951) dergisinde çıktı.

Şehzadebaşı Camisinin haziresine defnedilecek

88 yaşında hayata veda eden usta edebiyatçının cenazesi yarın ikindi namazını müteakip Şehzadebaşı Camisinde kılınacak cenaze namazının ardından caminin haziresine defnedilecek.