CDA inanç özgürlüğune saygı duyan bir partidir

12 Eylül 2012 tarihinde Hollanda parlemontosu için yapılacak genel seçimlerin en renkli isimlerinden Ebubekir Öztüre`nin adaylığı bir çok kesim tarafından ´süpriz´  şekilde karşılandı. CMO müdürü olarak Helal kesimdeki verdigi mücadele ile son aylarda isminden çokca bahsedildi. Ayrıca halkın Mültifestijn oragnizasyonu ile de tanıdıĝı Öztüre`nin adaylıgı tabanda yankı bulmuşa benziyor. Ilımlı ve uzlaşmacı kişiliği ile bir çok kurumda görev alan Öztüre’nin tercihli oyla seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Kendisi ile hem siyaset tarzı hem de somut proje ve çalışmalar üzerinde keyifli bir söyleşi yaptık.

Hükümetle ve bürokratlarla Hollanda`daki müslümanların hakları için sürekli görüşmeleriniz, müzakereleriniz vardı ancak kamuoyu sizi politik bir renginizle tanımıyordu. Adaylığınız süpriz oldu.

Öztüre: Elbette belirli bir değerler sistemini savunuyoruz. Dünya görüşümüz cihanşumul ve maneviyatı esas alır. Ancak profosyonel çalışmalarda, danışmanlık yaparken, tarafsız olmaya çalışmalısınız. Toplumun menfaatleri bu manada parti çıkarlarından mutlaka üstün tutulur. Halkımızın teveccühü olur da tercihli oylarla bizi meclise layık görürlerse, siyasi alanda da topluma faydalı olmaya çalışırız.  

Kendiniz açık fikirli olmaz iseniz, karşı tarafta kendi doğrularınız için giriş kapısı bulamazsınız

Alçakgönüllü bir uslubunuz var, politikacılar ise hep önde fikir beyan etmek zorunda hissederler kendilerini, mütevazilikle politikayı bağdaştırmak kolay olmasa gerek. 

Öztüre: Aldığımız terbiye ve edeple agressif bir kampanya, abartı ile millete ukalalık taslamayız. Uslubumuz yumuşak yüzlü ama söz konusu toplumun hakkı olunca da susamayız. Uslubunca, argümanlarla, seviyeli tartışmak tüm tarafları fikren zenginleştirir, geliştirir. Kendiniz açık fikirli olmaz iseniz, karşı tarafta kendi doğrularınız için giriş kapısı bulamazsınız. Kutuplaşmacı değil, uzlaşmacı, dayatmacı değil ikna edici olmalıyız.  

Dilerseniz somut çalışmalarınıza dönelim,kısa adı CMO olan Hükümetle Hollanda`daki Müslümanlar arasındaki teması sağlayan  organda görevleriniz vardı. Kurumun temsil kabiliyeti ve etkinliği ne aşamada? 

Öztüre: CMO’ya şu an itibarı ile 24 ülkesel Müslüman kuruluşu üyedir. Islamın evrensel kardeşliğini esas alarak en geniş yelpazeyi oluşturmaya çalıştık. Farklı etnik gruplar, farklı mezhepler var. Göreceli olarak küçük  grupların da kendilerini ‘’evde” hissetmeleri çok önemli. Ilımlı, uzlaşmacı ve iyi niyetli olunulması şart. Bu zamana kadar CMO olarak hem kurumlaşma hem de icraat çalışmalarımız oldu.Elbette çok daha mesafe almalıyız. Burada uzun uznun çalışmalarımızda bahsedebiliriz, ama epey bir sayfa ayirmanız lazım. En son Helal kesim ile aldıgımız netice yapabildiklerimizin en son örnegidir.

Mültifestijn tüm Batı Avrupa`da yapılan en büyük bir Türk festivali. Daha sonra bir çok benzeri farklı ülkelerde yapılmaya başlandı. Her ne kadar  “mülti” vurgusu var ise de Türkiye`nin hem kültür-sanat hem de ticari bir sunumu. Sizin başından beri bu organizasyonda göreviniz vardı. Bu yılkı organizatörler daha farklı kesimlerden oluşuyor. Bu noktaya nasıl gelindi?   

Öztüre: Multifestijn halka mal olmuş bir etkinliktir. Sizinde söylediginiz gibi yönetim genişledi. Bu tür organizasyonlarda zaman zaman yönetimler değişir. Bir önceki yönetim başlattı ve büyük başarılara imza attı. Yeni yönetimde daha profesyonelleşmesi, kurumsallaşması ve daha geniş grupların katılımı için çaba sarfediyor. Ana hatlarıyla konseptte bir değişiklik olmayacak, ama muthiş zenginleşecek ve güzel ekleme yapılacaktır. Bir aile ve halk festivali özelligini yitirmeyecektir.

Kuracağımız Konya Kültür Merkezi Avrupa’nın

cazibe merkezi haline gelecektir

 Konya Vakfı Başkanlığınız diğer yöneticiliklerinizden farklı gibi? Bu daha çok hemşehricilik faaliyeti değil mi?

Öztüre: Dikkat ederseniz Konyalılar Vakfı değiliz. Konya başta İslamın hoşgörü simgesi Hz Mevlana ve diğer  manevi rehberler olmak üzere bir markadır, bir tarih şehridir. Engin hoşgörü bizim bugün de yarın da en çok ihtiyacımız olan şeydir. Kuracağımız Konya Kültür Merkezi Avrupa’nın cazibe merkezi haline gelecektir. Bu alanda son yıllarda dostumuz Veyis Güngör Mesnevi`yi Abdülwahid van Bommel`un uslubuyla Hollandacaya kazandırdı. Ali İhsan Ünal’ıda unutmammak lazım bu arada. Akşehir, Nasreddin Hoca ve Konya’nın tanıtımında büyük katkıları olmuştur. Başka Hollandalı müslüman gruplar da bu alanda güzel tanıtıcı faaliyetler yapıyor. Konya Vakfı bu yapılanlara yeni bir ivme kazandırma amacı ile ortaya çıkmıştır. 

Helal kesim ve dini nitelikli okulların korunması gibi temel haklar konusunda CDA'nın tavrı net 

Neden CDA`yı tercih ettiniz? 

Öztüre: Gençliğimden beri toplum meseleleri ile ilgilendim ve bu uğurda hizmet etmeye çalıştım. Ancak özellikle son yıllarda Ruth Peethoom başkanlığındaki değişimle CDA çok daha geniş bir kitle partisi olma yolunda aldığı adımlar, başta helal kesim, dini nitelikli okulların korunması gibi temel haklar konusunda CDA`nin tavrı netleşti. Bir yönetici olarak da en çok CDA`lı bakanlarla rahat çalıstığımı, birbirimizi daha iyi anladığımızı farkettim. CDA inanç özgürlüğune saygı duyan bir partidir.

Başka söylemek istedikleriniz varmı?

Öztüre: Tabanın demokratik hukuk devletine inancı zayıfladı son yıllarda. Müslüman tabanın kaygıları, istekleri, sorunları ve düşünceleri meclisteki grubu olan partiler bünyesinde fazla bilinmediği kanaati bende son zamanlarda aĝırlık kazandı. Bu düşünceden hareketle, yaptığım geniş istişareler sonucunda siyasi arenada aktif olmaya karar verdim. Tabiki seçmen karar verecek sonuçta. Yakın gelecekte kampanya faaliyetlerim esnasında seçmene kandimi tanıtmaya çalışacagım.