Hollanda'da Islah Evlerinin Sessiz Çığlığını Kübra Kaya Anlatıyor
Manevi rehber Kübra Kaya uyarıyor: “Bu çocukların hikâyesi değil, trajedisi var!”
📍 Amsterdam – Gül Topcu Barut'un haberi
Kadın Dergisi'nin 15 Şubat - 15 Mart sayısında yayımlanan özel röportajdan derlenmiştir.
Toplumun çoğu zaman görmezden geldiği bir gerçek: Islah evleri… Gençlerin “suçlu” damgası yemeden, ihmalin ve sevgisizliğin karanlığından kurtulmaya çalıştığı bu kurumlarda görev yapan isimlerden biri de manevi rehber Kübra Kaya. Yıllardır Hollanda’daki ıslah evlerinde gençlere rehberlik eden Kaya, yaşadığı tecrübeleriyle önemli bir soruna dikkat çekiyor: Sevgi görmeyen çocuklar, ıslah evlerine düşüyor!
“Gençler suçlu değil, zor bir geçmişin mirasını taşıyorlar”
Amsterdam’da yaşayan ve yaklaşık on yıldır gençlerle çalışan Kübra Kaya, ıslah evlerine gelen çocukların çoğunun aslında birer mağdur olduğunu vurguluyor. Kaya’ya göre; evde şiddet, ilgisizlik, travma, bağımlılık ve istismar gibi nedenlerle çocuklar riskli davranışlar sergilemeye başlıyor ve sistem onları “koruma” gerekçesiyle ıslah evine yerleştiriyor. Ancak burada atlanan en büyük şey, bu çocukların aslında en çok sevgiye ve anlayışa ihtiyaç duyduğu.
“İlk adım: Yargılamadan dinlemek”
Manevi rehberliğin en temel aşamasının güven kurmak olduğunu belirten Kaya, gençlerle iletişiminde ilk olarak basit ama etkili sorularla yaklaşmaya özen gösterdiğini söylüyor:
“Nasılsın? Kahve içer misin? Bugün nasıl hissediyorsun?” Bu tür yaklaşımların, gençlerin ilk kez yargılanmadan dinlendiklerini hissetmelerine neden olduğunu belirten Kaya, kendilerini açabilmeleri için güvenli bir alan sunmanın önemine değiniyor.
“Bu çocukların hikâyesi değil, trajedisi var”
Islah evlerinde görev yapan bir rehber olarak duygusal olarak zorlandığını da itiraf eden Kübra Kaya, ilk zamanlar eve ağlayarak döndüğünü belirtiyor. “Alışmak zorundaydım ama duyarlılığımı hiç kaybetmedim” diyen Kaya, sistemin içindeki eksiklikleri de gündeme getiriyor:
“Islah evlerinde manevi rehber sayısı çok az. Oysa ihtiyacımız çok fazla. Bu alanda görev alabilecek pedagog, psikolog ve terapistlere büyük ihtiyaç var.”
“En büyük eksiklik: Aile sevgisi”
Islah evine yerleştirilen gençlerin en çok ihtiyaç duyduğu şeyin şefkat olduğunu vurgulayan Kaya, “Ne yazık ki bu çocukların çoğu hayatında ilk defa burada bir yetişkin tarafından önemsendiğini hissediyor” diyor.
Aile sevgisinin yerini hiçbir hizmetin dolduramayacağını ifade eden Kaya, bu boşluğun gençlerde öfke, kayıtsızlık ve içe kapanıklık gibi sonuçlar doğurduğunu aktarıyor.
“Gençleri destekleyecek sosyal yapılar kurulmalı”
Islah evinden çıkan gençlerin dış dünyaya uyum sağlamada zorluk çektiğini söyleyen Kübra Kaya, “Bazıları toparlansa da çoğu yeniden yanlış çevrelere düşüyor” diyerek, sistemin eksiklerini dile getiriyor. Özellikle Müslüman gençler için dini ve kültürel açıdan rehberlik sağlayan kurumların yetersizliğine dikkat çeken Kaya, Hollanda’daki Müslüman toplumun bu alana daha fazla yatırım yapması gerektiğini söylüyor.
“Gençleri yargılamayalım, anlamaya çalışalım”
Topluma önemli bir çağrıda bulunan Kübra Kaya’nın sözleri, bir bakıma hepimize düşen sorumluluğu da hatırlatıyor:
“Bu gençler kendi tercihiyle ıslah evine gelmiyor. Onları dışlamak yerine, bir gün bir sokakta, parkta ya da okulda zor durumdaki bir gençle karşılaştığınızda bir selam verin. Küçük bir ilgi, onlar için çok büyük anlam ifade edebilir.”
Son olarak, Kaya’nın mesajı ise İbn-i Sina’nın sözleriyle oldukça anlamlı:
🕊️ “Gençleri bir güvercini tutar gibi tutacaksın; ne çok sıkacaksın, ne de çok serbest bırakacaksın.”