Hollanda'da Müslüman Nüfus Artıyor: 2050'de Protestanlarla Eşit Seviyeye Ulaşabilir


  • Kayıt: 23.04.2025 12:59:14 Güncelleme: 23.04.2025 14:29:13

Hollanda'da Müslüman Nüfus Artıyor: 2050'de Protestanlarla Eşit Seviyeye Ulaşabilir

Hollanda’da dinin toplumdaki etkisi her geçen yıl azalıyor. 2024 yılı itibarıyla Hollandalıların yüzde 56’sı kendisini "dinsiz" olarak tanımlıyor. Bu oran, yaklaşık bir asır önce tamamen farklıydı. 1900'lü yılların başında nüfusun neredeyse tamamı ya Katolik ya da Protestandı.

Ancak zamanla toplum büyük bir dönüşüm yaşadı. Artık kiliseler inşa edilmiyor, tam tersine birçok kilise kapatılıyor ya da başka amaçlarla kullanılmak üzere el değiştiriyor. Özellikle 1960’lardan sonra hız kazanan sekülerleşme süreci, 1970’lerden itibaren bireyin yaşamı üzerindeki dini etkinin ciddi ölçüde azalmasına yol açtı.

Kültürel Değişim: Günah Değil, Kişisel Tercih

Geleneksel olarak günah sayılan birçok davranış, artık bireysel özgürlük kapsamında değerlendiriliyor. Kürtaj, boşanma, evlilik dışı çocuk sahibi olma, eşcinsel evlilik ve açık ilişkiler gibi konular geçmişte dini kurallar çerçevesinde sert biçimde yargılanırken, günümüzde bu konular bireylerin özgürce karar verebildiği alanlar hâline geldi.

Bireyin kendi yaşamı üzerindeki kontrolü öncelik kazanırken, geleneksel dini yapıların toplumsal rolü zayıflıyor.

İslami Nüfus Artıyor, Katolikler Azalıyor

Eski CBS (Hollanda İstatistik Kurumu) araştırmacısı Jan Latten’e göre, bu dönüşüm aynı zamanda demografik dengeleri de değiştiriyor. Özellikle genç nesillerin sekülerleşmesiyle birlikte, Hristiyan mezheplerinin etkisi azalıyor. Katoliklerin sayısında hızlı bir düşüş gözlemlenirken, Müslüman nüfusta belirgin bir artış yaşanıyor.

Latten’in öngörüsüne göre, Hollanda’daki İslami toplumun büyüme hızı bu şekilde devam ederse, 2050 yılına gelindiğinde Müslümanların sayısı Protestanlarınkine eşit seviyeye ulaşacak.

Yeni Gerçeklik: Çoğulcu ve Dinamik Bir Toplum

Bu veriler, Hollanda’nın dini ve kültürel yapısının gelecekte daha da çeşitleneceğine işaret ediyor. Toplum giderek daha çok dinden bağımsızlaşsa da, İslam gibi görece genç ve büyüyen dini topluluklar varlığını güçlendiriyor. Bu durum, hem sosyal politikalar hem de toplumsal entegrasyon açısından yeni yaklaşımların gerekliliğini ortaya koyuyor.

Lahey