Hollanda’da İmamlar İçin “İşgücü Testi”: Din Özgürlüğü mü, Yabancı Etkiyi Sınırlama mı?


  • Kayıt: 04.10.2025 09:34:10 Güncelleme: 04.10.2025 21:07:18

Hollanda’da İmamlar İçin “İşgücü Testi”: Din Özgürlüğü mü, Yabancı Etkiyi Sınırlama mı?

Ebubekir TURGUT

Hollanda Parlamentosu’nun aldığı son karar, ülkedeki camilerin geleceğini yakından ilgilendiriyor. VVD milletvekili Becker’in önerisiyle kabul edilen düzenleme, yurt dışından getirilecek imamlar için “işgücü testi” şartı getiriyor. Bu teknik ifade aslında şu anlama geliyor: Camilerin Türkiye veya başka ülkelerden din görevlisi talep etmesi artık çok daha zorlaşacak.

Tarihsel bir sorun: Yerli imam yetiştirme çıkmazı

Hollanda, uzun yıllardır “yerli imam yetiştirme” hedefini dillendiriyor. 2000’lerin başında üniversitelerde açılan imam eğitimi programları vardı, ancak bu girişimler hem toplulukların güven eksikliği hem de akademik ve siyasi tartışmalar nedeniyle kalıcı olamadı. Devletin kurduğu eğitim modelleri, Müslüman cemaatlerce yeterince benimsenmedi. Bugün geldiğimiz noktada hâlâ camilerin büyük bölümü yurtdışından gelen din görevlilerine bağımlı.

Kimi hedef alıyor?

Bu karar özellikle Diyanet üzerinden Türkiye’den gönderilen imamları doğrudan etkileyecek. Hollanda’daki Türk camilerinin büyük çoğunluğu hâlen bu sistemle ayakta duruyor. Dolayısıyla işgücü testi uygulaması camiler için yalnızca bürokratik bir engel değil, aynı zamanda gelecekte “imamsız kalma” riskinin de kapısını aralıyor.

Özgürlükler mi, güvenlik mi?

Kararın destekçileri bu adımı “yabancı etkiyi azaltmak” için gerekli görüyor. Onlara göre, camilerin yurtdışına bağlı olması, hem entegrasyon hem de iç güvenlik açısından sorunlu.

Buna karşı çıkanlar ise çok net: Bu düzenleme, Hollanda’daki Müslümanların din özgürlüğünü kısıtlıyor. Çünkü cemaatler kendi inanç liderlerini seçmekte zorlanacak ve devlet, fiilen bu alana müdahale etmiş olacak.

Peki çözüm ne?

Aslında mesele basit değil. Bir yandan Hollanda, kendi imamını yetiştirme konusunda ciddi adımlar atmalı; üniversitelerdeki girişimlerin neden başarısız olduğu analiz edilmeli. Camilerin güvenini kazanacak, sahada karşılığı olan eğitim programlarına ihtiyaç var. Öte yandan imam ithalatını neredeyse imkânsız hale getirmek, sorunları çözmek yerine yeni gerilimler doğurabilir.

Hollanda, çok kültürlü yapısı içinde Müslümanların dinî ihtiyaçlarını karşılamayı güvenlik politikalarıyla dengelemeye çalışıyor. Ancak unutulmamalı ki din özgürlüğü, yalnızca anayasal bir hak değil, aynı zamanda toplumsal barışın da sigortasıdır. İmamlar meselesi, “yabancı etki” ile “temel haklar” arasında sıkışıp kalmamalı; aksine, camilerin ihtiyaçları ve toplumun geleceği merkeze alınarak çözülmeli.