35 yıl sonra oturum hakkı ortaya çıktı !

IND tarafından 35 yıl önce oturumlu Hollanda'ya gelen Türk vatandaşının oturum hakkı 35 yıl sonra ortaya çıktı.


  • Kayıt: 11.10.2012 08:39:00 Güncelleme: 11.10.2012 17:55:00

Av. İsmet Özkara

 

IND tarafından 35 yıl önce oturumlu Hollanda'ya gelen Türk vatandaşının oturum hakkı 35 yıl sonra ortaya çıktı.

 

Bu yazımızda size müvekkilimin eşi benzeri olmayan bir davasını dile getirmek istiyorum. Bu davada büyük haksızlıklara uğrayan müvekkilim, yılmayarak hukuki mücadelesini devam ettirmektedir.

Müvekkilim 1977 yılında işçi ailesi olarak Hollanda'da Türk işçisi olan Babasının üzerinden diğer aile fertleriyle oturum izniyle Hollanda'da ikamet etmeye başlar. Daha sonra işçi oturum müsaadesiyle çalışan müvekkilim 3 yıldan fazla aynı işyerinde çalışır. Askerlik zamanı gelen müvekkilim çalışmış olduğu işyerinin izniyle ve dönemin Hollanda yabancılar polisinin izniyle askerliğini yapmak üzere Türkiye'ye geri döner. Fakat askerlikten sonra tekrar Hollanda'ya geri dönmek istediğinde, Hollanda yetkili makamları müvekkilimin yaşı reşit olduğu ve evlendiği için, Hollanda'ya girişine izin verilmez. Müvekkilimin daha sonra yapılan bütün başvuruları reddedilir. 1990 yılında aile ziyareti için kısa vize alan müvekkilim bu yıldan itibaren aynı zamanda çalışmaya da başlar ve bütün vergi ve sigortasını düzenli yatırır. Bu süre içerisinde eşi ve çocuklarından genel aftan yararlanır ve daha sonra Hollanda vatandaşlığını elde ederler. Maalesef müvekkilimin hakları tanınmamaktadır ve yıllardır IND ye karşı sürdürmüş olduğu hukuk mücadelesinde başarısız olur. IND ise almış olduğu kararlarında 1977 yılından hiç bahsetmez ve mahkemelere gönderilen dosyalarda yetmişli yıllara ayıt belgeler yoktur.

Müvekkilim 2011 yılında dosyasını tekrar açmaya karar verir. IND den dosyayı istediğimde, IND tarafından yanlışlıkla 1982 yılına ait yabancılar polisinin yazdığı dilekçeyi bana gönderdiler. Bu dilekçede 1977 yılından bahsedilir ve müvekkilim Hollanda'daki geçmişi detaylı bir şekilde dile getirilmiştir.

 

 Verilen kararlarda Ankara antlaşmasının altıncı ve yedinci maddesinden hiçbir şekilde bahsedilmez.

Daha sonra yapılan itirazlarda, müvekkilim elinde bulanan çalışma iznini ve beyannamelerini IND ve mahkemelerede sunar. Daha sonra IND 1980 yılına ait dosyayı mahkemeye göndermek zorunda kalır ve bu dosyada 1977 yılında müvekkilimin oturumlu olduğu ortaya çıkar. Fakat IND müvekkilimin ülkeyi terk ettiği ve evlendiği için Ankara antlaşmasından yararlanamayacağını belirtir.

Oysa Avrupa Adalet Divanı daha önce almış olduğu emsal davalarda Türk vatandaşının ülkeyi uzun süre kendi isteğiyle terk etmediği sürece haklarını kayıp etmediğini belirtmişti. Avrupa Adalet Divanının kararına göre aile birleşimi yolu ile oturum hakkı kazanmış olan bir Türk vatandaşının kriter ailesi ile 3 yıl aynı adreste ikamet etmesidir. Evlilik yapması aile terk etmiş anlamına gelmemektedir. Avrupa Adalet Divanı kararında daha önce almış olduğu kararları emsal gösterdi. Müvekkilim yukarıda belirtilen kritere uyduğu için savunmamızı bu yönde yaptık. Arnhem mahkemesine intikal eden dava henüz sonuçlanmadı

Bir sonraki yazımızda müvekkilim kendisinin bu dava sürecinde neler yaşadığını anlatmak istediğini belirtti.

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.

 

Saygılarımla,