Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü


  • Kayıt: 09.10.2014 18:21:00 Güncelleme: 09.10.2014 18:21:00

Çelik zincirlerle sıkı sıkı bağlanmış bir adamın kanatları olsa neye yarar ki? Yine mutsuz olur, hem de kanatları olup da uçamadığı için daha çok mutsuz olur. Ben de hazinesinin üzerinde oturan Fafner gibi, her türlü insani muhabbetten uzak altınlarımın yanı başında yoksunluk çekiyor, yine de yüreğimi altınlarıma açmıyor, hatta tam aksine onlara lanet okuyordum; altın uğruna insanlıktan kopmuştum!

 

Adelbert von Chamisso’nun 1814 yılında kaleme aldığı Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü gölgesini şeytana satan bir adamın öyküsünü anlatır. Sonsuz servet elde etmek adına gölgesiz kalmayı seçen Peter Schlemihl çok geçmeden yaptığı hatanın farkına varır. Gölgesiz olduğu için toplum tarafından dışlanır, sevdiği kadın tarafından reddedilir. Müthiş bir umutsuzluğun içindeyken, şeytan bir kez daha sahneye çıkar ve bu sefer ruhunu satması kaydıyla gölgesini geri vereceğini söyler ancak Schlemihl bu teklifi kabul etmez. Bunun üzerine servetini bir kenara bırakıp teselliyi doğada aramaya karar verir ve tesadüfen sahip olduğu büyülü çizmeleriyle dünyayı dolaşmaya başlar. Fakat bir gezisi sırasında hastalığın pençesine düşünce, kendisini dışlayan insanların arasına dönmek zorunda kalır, ancak kimse onun gölgesiz olduğunu fark etmez. Nihayetinde, Schlemihl maddiyatın önemsiz olduğuna karar verip doğa çalışmalarına geri döner ve hayatına devam eder.
Chamisso’nun başyapıtı Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü yazıldığı dönemde büyük ses getirmiş ve pek çok dile çevrilmişti.

 

Arka Kapak

 

“Sevgili dostum, insan bir kere düşüncesizlik edip doğru yoldan ayrılırsa, onu hep aşağıya, daha aşağıya çeken başka yollara da sapar; gökyüzünde ona yön gösterecek bir yıldız araması da boşunadır; zira çaresi yoktur, yokuş aşağı gidecek ve intikam tanrıçasına kurban olacaktır.”
Modern insanın çaresizliğinin masallara özgü bir üslupla aktarıldığı Peter Schlemihl'in Olağanüstü Öyküsü, sonsuz bir servet elde etmek adına Şeytan’a gölgesini satan Peter Schlemihl'in diğer insanlar tarafından aşağılanıp dışlanmasını anlatır. Adelbert von Chamisso'nun edebiyat tarihine damgasını vuran bu eşsiz hikayesi, aradan geçen iki yüzyıla rağmen hâlâ geçerliliğini koruyor.
“Damgalanmış ve dışlanmış bir adamın çektiği ızdırapların derin bir tasviri.”
- Thomas Mann