Dışarıdaki hayat gençlere cazip geliyor


  • Kayıt: 07.12.2016 07:11:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:00:53

Hollanda Kadın Platformu Başkanı,Kadın Dergisi editörü  Özlem Özyol ile hepimizi ilgilendiren sorunlarımızı konuştuk.Ortaya ilgiyle okuyacağınız bir söyleşi çıktı.

 

Dışarıdaki hayatın ve arkadaş çevresinin genç kızları etkilediğini belirten Hollanda Kadın Platformu Başkanı,Kadın Dergisi editörü ve aile danışmanı Özlem Özyol“Aileler çocuklarına karşı baskıcı olmasınlar. Aileler  kızlarının  kimlerle arkadaşlık yaptığını mutlaka bilmelidir. Hatta arkadaşlarının aileleriyle de tanışmalıdırlar. Kızlarını kötü yönde etkileyecek kişilerle arkadaşlık yapmasına izin vermemelidirler.”dedi. 

Dışarıdaki hayat gençlere cazip geliyor. Çünkü karşı konulamayacak, hayır denilemeyecek şekilde özendiriliyor.Çocuk kuş gibidir. Çok sıkarsan ölür, serbest bırakırsan uçar. Dengeyi korumalıyız, dengeli olmalıyız. Ailede düzen ve disiplin olmalıdır. Disiplinsiz bir aile olmaz. Bazı kurallar koymak ve hayır demek, çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak demek değildir.“Hayır” çocuğun yaşına, kişilik yapısına ve özel durumlara göre düşünülmelidir ve gereklidir.

 

Bazen ailelerin iyi niyetli uyarılarını özgürlüklerinin kısıtlanması olarak algılayabiliyor. Özellikle 16- 18’li yaşlarda hayatlarına müdahale edilmesini istemiyor. Dışarıdaki hayat ve arkadaş çevresi genç kızı ailesinden daha fazla etkiliyor. Bazen bir arkadaş, bazen internet, bazen de ailenin yanlış davranışları kızın evden kaçmasına neden olabiliyor. Hollanda Kadın Platformu Başkanı,Kadın Dergisi editörü ve aile danışmanı Özlem Özyol, farklı kültürde kız yetiştiren ailelere önemli tavsiyeler veriyor. 

Aile şerefi, aile namusu her zaman aileyi ciddi ciddi düşündürüyor;  arayışa sevk edip tedbirler almaya zorluyor. Bu konuda ergenlere yönelik rehberlik hizmeti veren kurumlarla tanışabilen aileler ve gençler şanslı oluyorlar.

 

 

Erkek çocuklarından çok kız çocuklarının yetiştirilmesindeki zorluklar göze çarpıyor. Farklı kültürde kız çocuğu yetiştiren aileler hangi hassasiyetlere dikkat etmeli?

Farklı bir kültür ortamında yaşıyoruz. Dışarısı ve okullar farklı. Bize ait milli ve manevi değerler gereği gibi verilemiyor. Verilse de yüzeysel oluyor. Kalbinde Allah ve ahiret inancı olan gençler yetiştirebilmek zorlardan zor bir mesele..Bilinçli nesilleri, bilinçli aileler yetiştiriyor ve yetiştirecek…Yapmamız gereken; kendimizi durmadan eğitmek, eğitmek ve geliştirmek. Çocuklarımızla beraber gelişmek. Onların gerisinde kalmamak… Bu konuda başarılı olmuş ailelerle irtibata geçip onların tecrübelerinden istifade edilebilir. 

Zamanımızda çocuk yetiştirmenin; özellikle kız çocuğu yetiştirmenin zorluklarını, her anne-babanın farkında olduğunu sanıyorum. Maalesef bazı Türk kızlarının evden kaçtığını duyduğumuzda acaba bizim başımıza da gelir mi? sorusunu kendimize soruyoruz. 

Aile şerefi, aile namusu her zaman aileyi ciddi ciddi düşündürüyor;  arayışa sevk edip tedbirler almaya zorluyor. Bu konuda ergenlere yönelik rehberlik hizmeti veren kurumlarla tanışabilen aileler ve gençler şanslı oluyorlar.

Kızlar evden neden kaçıyorlar?

Kızların evden kaçmalarının bir değil, pek çok sebebi var. En önemli sebebi aileyle ergenlik dönemi çatışmaları. Internet ve dışarıdaki hayat da diğer önemli kaçış nedenleri olarak öne çıkıyor.Ergenlik dönemi fırtınalı bir dönem. Keskin bir virajdır. Hazırlıksız girilince savrulma tehlikesi vardır. Evde sevgi ve şefkat görmeyen bir kız, dışarıda, sanal ortamda kendisine gül veren, gülüveren, kibar davranan birisini görünce aradığı sevgiyi bulduğunu zannederek evden ayrılıp gidebiliyor. Sonunda pişman olsalar da çoğu zaman ailem beni affetmez diyerek tekrar eve dönmeyebiliyorlar. Kötü yollara düşebiliyorlar

.

Peki bu noktada aile ne yapmalıdır?

Keşke olmasaydı. Fakat olmuş. Artık aile sabretmelidir. Affetmelidir. Olan olmuş bir kere. Olanla ölene çare bulunmaz denilir.  Kapının tamamen kapalı olduğunu bilen ve kendisine maddi zarar verileceğinden korkan kız eve dönmez. Anne baba “kızım, suç da işlesen sen bizim kızımızsın, bizi daha fazla üzme eve dön!” demeliler. Bunu demek zordur fakat çocuğu tamamen kaybetmek bundan daha zordur.

İnternete şifre konulmalı. Aile koruma şifresi ile çocukların sakıncalı sitelere (şiddet, cinsellik, korku, kumar, sohbet içerikli vb) ulaşması ve sakıncalı kişilerle iletişime geçme imkânı engellenmelidir.

 

Internet ve chat diğer bir kaçma sebebi olarak öne çıkıyor. Internet ve chat’ı aileler nasıl kontrol altında tutmalı. Bunun ölçüsü nedir? Aile nasıl bir önlem almalı?

İnternet konusunda teknik bilgisi daha fazla olan kişilerden yardım alınmalı. İnternete şifre konulmalı. Aile koruma şifresi ile çocukların sakıncalı sitelere (şiddet, cinsellik, korku, kumar, sohbet içerikli vb.) ulaşması ve sakıncalı kişilerle iletişime geçme imkânı engellenmelidir. Günlük internet kullanım süresi belirlenmeli; böylece çocukların derslerinden ya da sosyal hayattan geri kalmaması sağlanmış olur. Üstelik bu şifrelemeyi, evde yaşayan her yaş grubuna hatta her çocuğa özel yapıp, istenilen zaman bu şifreleri kaldırmak mümkündür.

Kız çocuklarına dışarıdaki hayat daha cazip gelip gösteriliyor. Farklı özgürlük anlayışı dayatılıyor. Aileler „özgürlük“ sınırlarını nasıl belirlemeli? Erkek çocuğu ile kız çocuğunun özgürlük alanları nelerdir?  

Evet, dışarıdaki hayat cazip geliyor. Çünkü karşı konulamayacak, hayır denilemeyecek şekilde özendiriliyor. Dışarısı kızımızı elimizden almak için her türlü planı uyguluyorsa buna karşı biz de pasif konumda kalmamalıyız. İşin tekniğine uygun şekilde çocuklarımıza sahip çıkıp onları sokağa kaptırmamalıyız. Çocuk kuş gibidir. Çok sıkarsan ölür, serbest bırakırsan uçar. Dengeyi korumalıyız, dengeli olmalıyız. Ailede düzen ve disiplin olmalıdır. Disiplinsiz bir aile olmaz. Fakat bazı ailelerin disiplini(düzeni) daha katı, bazılarının ise esnektir. Burada önemli olan bu düzenin nasıl yapıldığı, disiplinin nasıl uygulandığıdır. Bazı kurallar koymak ve hayır demek, çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak demek değildir.“Hayır” çocuğun yaşına, kişilik yapısına ve özel durumlara göre düşünülmelidir ve gereklidir.Yaşına ve cinsiyetine paralel olarak milli manevi değerlerimiz ve bunlara uymanın bir yükümlülük olduğu özgürlüğün kısıtlanması olmadığı öğretilmelidir. Konulan kurallara uyan ve mutlu olan kendi yaşıtlarıyla arkadaşlık edinmesi sağlanmalıdır. Demek ki bu kurallar sadece bizim evde yok. Başkaları da severek uyuyorlar. Özgürlüğün kısıtlanması olarak algılamıyorlar fikri uyarılmalıdır. Erkek ve kıza karşı çifte standart uygulanmamalıdır. Yani kıza ayrı erkeğe ayrı kurallar konulmamalıdır. Sabah evden çıkan kıza “aman  dikkat et.” şeklinde tembihat yapılırken aynı şeyler erkek çocuğa söylenmez. Bu durum yanlıştır. Sınırsız özgürlük hiçbir yerde yoktur. Özgürlük için evden kaçan kızlar, kafesten kurtulduk zannederlerken daha kötü bir kafese kapanıp başta özgürlükleri olmak üzere çok şeylerini kaybediyorlar.

'Disiplin' dendiği zaman, çoğu anne baba bunu ceza ile terbiye etme, çocuklara katı sınırlar çizme"' olarak algılıyorlar.

 

Bazı aileler bu kuralları uygularken farkına varmadan baskı uyguluyorlar diye bilir miyiz?

Evet, bazı aileler farkında olmadan aşırı baskı uyguluyorlar. Aşırı baskıya dayalı bir ortamda, ebeveynlerin baskıcı olduğu durumlarda çocukların her hareketine sınırlamalar getirilir. 

'Disiplin' dendiği zaman, çoğu anne baba bunu ceza ile terbiye etme, çocuklara katı sınırlar çizme"' olarak algılıyorlar. Cezanın bol uygulandığı bu ailede amaç; sınırlarını bilen, söz dinleyen, kurallara uyan, verilen görevleri yerine getiren, bir çocuk yetiştirmektir. Ancak aşırı sınırlamaların olduğu ve bu sınırların baskı yolu ile çocuğa öğretilmeye çalışıldığı ailelerde çocuklar kaçma fırsatını bulduklarında kız olsun erkek olsun evden kaçıyorlar. Bu durumda özgür olma düşüncesinden daha çok baskıdan kurtulma fikri hakim. 

Bazı anne babalar karar alırken çocuğa sormuyorlar.  Çocuk için neyin doğru neyin yanlış olduğuna anne baba karar veriyorlar. Saç şeklinden giydiği elbiseye kadar, anne ve babanın tercihi söz konusu oluyor.  Böyle bir durumda olan çocuk özgürlüklerin elinden alındığını düşünüyor ve daha özgür bir ortam arayışına giriyor. Fırsat bulunca da kaçıyor. 

Anne babalar iyilik yapmak isterken farkında olmadan aşırı baskı nedeniyle çocuğun kaçmasına sebep oluyorlar.

17 ve 18’li yaşlarda kız çocuklarının bazen erkek arkadaş sebebi ile evden kaçtığı görülüyor. Aileler erkek arkadaş veya kız arkadaş konusunda nasıl tavır sergilemeli?

Burada aileye çok büyük bir sorumluluk düşüyor. 17, 18 yaşına gelmiş kızına “sen beceriksizsin, elinden bir iş gelmiyor, sen evde kalırsın vs.” denilmemeli. Bu sözlere muhatap olan kız evde kalma korkusuyla karşısına çıkan kişiye kaçıp kurtulmayı düşünüyor.

Aile kızının kimlerle arkadaşlık yaptığını mutlaka bilmelidir. Hatta arkadaşlarının aileleriyle de tanışmalıdırlar. Kızlarını kötü yönde etkileyecek kişilerle arkadaşlık yapmasına izin vermemelidirler.

Evden kaçmakla tehdit eden kızlarına karşı aile nasıl davranmalı?

  Söylemesi kolay, uygulaması zor bir cümle: Sevgiyle yaklaşsınlar. Çünkü sevginin açamayacağı kapı yoktur. Sevgi dilini kullanmak sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır. Kaçan ve kaçmayı düşünen gençlerin pek çoğu ailede sevgi ve şefkat görmediklerini söylüyorlar. Bir çocuk sevgi, şefkat, yardımlaşma, sadakat, işbirliği, sorumluluk ve güven duygularını ancak aile içinde yaşayarak öğrenebilir. Özellikle ilk 7 yıl çocuğun yaşadığı ortamın etkileri ömrü boyunca onun karakterini şekillendirir. Zira çocuğun her yönden gelişimi ilk 7 yılında gerçekleşir. İşte bu dönem başta olmak üzere aile her zaman çocuklarını sevgiyle kucaklamalılar. Bu konuda aile içi iletişim önemli. Aileler çocuklarıyla her gün dışarıda ve okulda neler yaşandığını, kimlerle neler konuştuğunu bir sohbet havası içinde konuşmalılar. Çocuklarına hissettirmeden, onları rahatsız etmeden ve güven duygularını da zedelemeden mutlaka çocuklarını takip etmelidirler. Arkadaş çevrelerini tanısınlar. Tıpkı yeni yürümeye başlayan çocuğu kendi haline bırakırız. Fakat kollarımızı açar, her an onu tutmak için hazır vaziyette bekleriz. Aynen böyle ergeni sokağa bırakırken onu tamamen kendi haline bırakmak, kontrolsüz bir şekilde istediği kişilerle istediği şekilde gezip tozmasına izin verilmemeli, bunların zararları anlatılmalıdır.Ayrıca soğukkanlı bir şekilde evden kaçmanın zararları konuşulmalı. En kısa zamanda da uzman bir kişiyle görüştürülmelidir.

Tarık Okan