Mayıs 2014 Seçimlerinden sonra Avrupa Parlamentosu Milletvekiliğini bırakacağını açıklayan Emine Bozkurt, 10 yıllık parlamento deneyimini Platform'a anlattı:
Emine Bozkurt Kimdir?
Emine Bozkurt, Zaandam'da doğdu, büyüdü ve hala orada yaşıyor. Avrupa Parlamentosu Milletvekili. Parlamentoya, Sosyal Demokratlardan 2004 Yılında giriş yaptı. Ayrıca Hollanda'nın parlamentoya gönderdiği ilk yabancı kökenli milletvekili olma özelliğini taşıyor.
PvdA'dan 2004 Avrupa Parlamentosu Seçimleri'nde 7. sıradan aday gösterildi. Ama 8. sırada olan Hollandalı aday, yerinden memnun değildi. Yapmış olduğu çalışma sonrasında kongrenin desteğini alarak 4. sıraya yüksetildi. Dolayısıyla Emine Hanım, bu durumda 8. sıradan parlamento seçimlerine katıldı. Türklerin de yoğun desteğini arkasına alan Bozkurt, 25 bin oy alarak listede 4.sıraya yükseldi ve tercihli oy oranı ile Avrupa Parlamentosu'na giriş yaptı.
''Türkiye'deki kadın haklarını içeren üç tane rapor hazırladım.''
Avrupa Parlamentosu Milletvekili olduktan sonra, hemen çalışmalara başlayıp lobi oluşturmanız gerekiyor. Aksi takdirde önemsiz konuları işleyen komisyonlara üye olmak zorunda kalıyorsunuz. İlk yılımda ben, partimiz için önemli olan istihdam komisyonuna, kadınlar komisyonuna ve Türkiye ile ilişkileri takip eden komisyona üye oldum. Bildiğiniz gibi 2004 Yılı Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan müzakerelerinin başlangıç yılı idi. Bu komisyonda yer almak benim için gerçekten çok önemliydi. Türkiye'deki kadın haklarını içeren üç tane rapor hazırladım. 10 yıl boyunca bu konu üzerinde çok çalıştım. Çalışmalarım, Turkiye'den ve Avrupa'dan büyük destek gördü. Avrupa Komisyonu, benim zorlamamla Türkiye ile olan müzakereler kapsamına ''Kadın haklarını iyileştirme'' konusunu da aldı.
''2009 Seçimlerinde 66 bin oy aldım.''
2008 yılında bir milletvekilinin yerini boşaltmasını fırsat bilip; Sivil halklar, içişleri ve adalet komisyonlarına giriş yaptım.
2009 Seçimlerinin gelmesiyle partim parlamentoda yapmış olduğum çalışmaları değerlendirerek 2. sıradan beni aday gösterdi ve bu seçimlerde 66 bin oy aldım. Artık tecrübeli bir milletvekili olarak, hemen çalışmak istediğim; Adalet ve temel haklar, kadın hakları ve dışişler komisyonlarına girdim. Ayrıca Orta Amerika komisyonunun başkanı oldum. Başkanlık tecrübesi kazanmak benim için çok önemliydi. Bu sayede Küba hariç bütün Orta Amerika Ülkelerini ziyaret ettim. Bu ziyaretler demokratikleşme konusunda o ülkelere yardım etme amaçlıydı.
Bu dönem, en fazla organize suçlar ve temel haklar üzerinde çalışma yaptım. Temel haklar kapsamına giren; Ayrımcılık, ırkçılık, kadın hakları v.b konular benim çalışmak istediğim asıl konulardı. Yaptığım çalışmayı bir örnekle güçlendirmem gerekirse; Yasalarda toplumda varolan bazı gruplar yer almıyordu. (Hastalar, gençler, yaşlılar, engelliler v.b) Yaptığımız çalışmalarla Avrupa temel haklar konusunda öncü konumuna geldi.
''Organize suçların üzerine gittim.''
Organize suçlar üzerine yaptığımız çalışmayı üç grupta toplayabilirim. Bu çalışmalarla gurur duyduğumu da belirtmek istiyorum. Birincisi; Finansal yolsuzluk. Bu konuda yeni yasalar çıkarttık. Büyük yolsuzluk yapanlar, sadece para cezasına çarptırılıyor ama hiçbiri hapsedilmiyordu. Benim önerimle ''Finansal yolsuzluk yapanlar, hapis cezasına çarptırılır.'' maddesi yasaya girdi. Artık piyasada manüpilasyon yapanlar dört sene hapis cezası ile cezalandırılacaklar.
Bu şekilde büyük bir haksızlığın önüne geçmiş olduk. Basit bir hırsızlık yapan biri, hapis yatarken, milyonları dolandıran birinin bu cezayı çekmemesi büyük bir haksızlıktı.
İkinci konu; Şike. Suç örgütleri, eroin kaçakçılığı gibi riski çok yüksek olan işlerle uğraşmak yerine, şike yaptırıp, önceden sonuçlarını bildiği maçlar üzerine büyük oranda bahis oynayarak, çok yüksek rakamlar kazanıylarlardı. Bunu da parlamentoda gündeme taşıyan ben oldum.
Üçüncü konu; Para aklama. Parlamento gündemine getirdiğimiz para aklama konusu henüz yasalaşmadı. Bütün firmaların Avrupa Parlamentosu için kayıt tutmaları gerektiğini savunduk. Paravan firmaları engellemeye yönelik bir çalışma idi. İnşallah çok yakında yasalaşır.
''Yasalarların uygulanmasında sıkıntı var.''
Ayrımcılık konusunda mevcut yasalar var ama bu yasaları uygulamak çok önemli. Lodewijk Asscher; ''Ayrımcılık yapan büyük firmalarla işbirliği yapmayacağız.'' dedi. Asscher'ın bu söylemini çok önemli buluyorum. Ayrımcılığı aşma konusunda liderlerin ne derece etkili olduğunu kanıtlayan bir söylem bence.
''Bir milletvekili çok iş başarabilir!''
Bakın size bir milletvekilinin ayrımcılık konusunda neler yapabileceğini örnekle açıklayayım; Bildiğiniz gibi Hollanda'nın dev şirketlerinden KPN, cep telefonu abonelerinde indirime gitmişti. Maalesef bu indirimden sadece Hollandalılar yararlanabiliyorlardı. Bu durum açık bir ayrımcılık örneği idi. Hemen KPN'ye telefon açtım ve tepkimi dile getirdim. Tabi ki basın-yayın organlarına da bu durumu bildirdim. Bunun üzerine KPN'nin direktörü beni aradı ve ''Emine Hanım, gerçekten utanç verici bir durum. Bunu hemen halledeceğim.'' dedi ve bu uygulama hemen düzeltildi. Görüldüğü gibi bir milletvekili, duyarlı davrandığı, üzerindeki sorumluluğu bildiği sürece çok işler başarabilir.
Savaş Büyüktipi
