Kapatılan Avrupa İslam Üniversitesi İçin Ne Dediler? “Allah rızası” bir kabahati örtmek için mazeret olamaz!


  • Kayıt: 28.02.2019 17:24:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:07:25

Kapatılan Avrupa İslam Üniversitesi İçin Ne Dediler?

“Allah rızası” bir kabahati örtmek için mazeret olamaz!

 

Hollanda adeta İslam Üniversitesi mezarlığına dönüştü. Türkler tarafından açılan 2 üniversite,Fakülte ve Enstitü derken Hollanda gündeminden düşmüyoruz. Hollanda müslümanlarının imajında büyük zedelenme söz konusu.Nerde hata yapıyoruz?

 

 

Ankaralılar Eğitim ve Kültür derneği başkan  Arif  Yakışır, eğitimci :  Algemeen Dagblad gazetesinin haberine göre, atanan kayyumMarcel Windt’in aldığı karar gereği merkezi Rotterdam’da bulunan Avrupa İslam Üniversitesi (IUE) 26 şubat tarihi itibarıyla kapanmıştır.


2016 yılında üniversiteye bagışlarda yapılan usulsüzlükten dolayı vergi dairesi ile sorunlar yaşamaya başlamıştı. Bu konudaki haberler Hollanda basınında geniş yankı buldu. Bakanlık üniversiteyi kontrol altında tutmaya başladı. Hatta verilen eğitim akreditesinin geri çekileceği yazıldı. Bazı yöneticiler belli bir süre tutuklandılar.


Üniversitenin gerek bakanlık, gerekse hükümet düzeyinde ve Hollanda kamuoyunda eski durumuna kavuşturmak, sorunları halletmek için geçici bir çözüm yoluna gidildi.


Hollanda’da Türk toplumu tarafından sevilen, sayılan, saygın bir kişiliğe sahip olan, dürüstlüğü ve hayırseverliliğiyle bilinen,  itibarlı işadamı, Türk İşverenler Derneği (HOTİAD) yönetim kurulu başkanlığını başarılı bir şekilde yürüten sayın Hikmet Gürcüoğlu’na üniversite rektörü tarafından  yönetim kurulu başkanlığı teklif edilir. O da şartlı olarak kabul eder. Üniversitenin yapmış olduğu  bağış konusundaki vergi usulsüzlüğüne isimleri karışan kişilerin, yöneticilerin bu görevlerinden uzaklaştırılmaları en önemli şartlarından biridir. Bu v.b. şartlar kabul edilir.  Bundan sonra da  Hikmet Gürcüoğlu bey  üniversitenin mütevelli heyeti başkanlığını kabul eder.  Göreve başlar ama yerine getirilmesi gereken  ve verilen  sözler bir türlü gerçekleşmez. Bir müddet daha beklenir ve yönetim v.s. konularında bazı düzelmeler olur.  Bir süre sonra üniversiteyi düze çıkarmak, eski itibarına kavuşturmak için canla başla çalışan Hikmet beyle eski yöneticiler anlaşamaz duruma düşerler.  Hikmet bey üniversitede istediğı değişiklik ve yeniliği uygulayamaz duruma gelir. Bütün cabalara rağmen işleri düzeltemez. Bu şekilde bir yere varılamayacağı kanatine varır ve istifasını verir Hikmet bey.


Üniversitede kısa süre de olsa başıboşluluk yaşanır. Yönetim boşluğu olur. Geçtiğimiz aylarda üniversite rektörü sayın Nedim Bahçekapılı’nin Türkiye’de iken kendisine Hollanda makamları tarafından tutuklama kararı çıkarılır.

 

 

Daha birkaç hafta önce Avrupa İslam Üniversitesi (IUE) 5 çalışanı tarafından uzun süredir alamadıkları toplam 130.000 euroluk maaşları için üniversiteyi mahkemeye verirler. Mahkemede üniverstiyi savunacak  ne bir avukat ne de bir yönetici bulunmaz. Mahkeme üniversiteyi bu 5 personelin maaşlarının kısa sürede ödenmesi kararını verir. Mahkeme IUE üniversitesine bay Marcel Windt’i kayyum olarak atar. Üniversitenin ayriça toplam 420.000 euro daha borcu bulunmakta. Üniversite gerek personelin gerekse diğer borçlarını ödemek için yardım kampanyası acar. Ama toplam 3000 euro yardım toplanır, tabii ki bu para borçların ödenmesine yetmez.

 

Kayyum Marcel Windt´e göre iflas eden IUE´nın  bazı personellerinin Amsterdam´da büyük bir ünversite ile görüştüklerini, bazı ögrencilerin eğitimlerinin yarıda kalmaması için HBO-master geestelijk verzorger bölümüne burada devam etmelerinin belki mümkün olabileceğini söyledi.


Bu öğrencilerin Rotterdam’daki diğer  İslam üniversiteye geçiş yapmaları veya kayıt yaptırmaları mümkün görünmemekte.


Üniversitenin Rotterdam merkezinde şu anda kalan 20 personel, 400 talebe bulunmakta. Bunlardan 360’ı akkreditesi kabul edilmemiş bir bölümde okumaktalar.  Üniversite yönetiminin Akkreditasyonu olmayan bölümler oluşturduklarını, bu bölümlere talebeler kaydettiklerini de açıklmasında bildirmekte kayyum bay Windt.

 

IUE üniversitesinin Almanya Duisburg, Manheim, Hamburg,  Avusturya, İsviçre ve Danimarka gibi ülkelerde de eğitim şubeleri bulunmakta, ama bunların akkreditasyonu bulunmamakta olduğunu söylüyor kayyum Marcel Windt.


UIE üniversitesinin Rotterdam merkezinin yanında Almanya, Avusturya ve İsviçre, Danimarka  şubelerinin de kapandığını bildirmekte kayyum.

 

2001 yılında Rotterdam İslam Üniversitesinden ayrılarak Avrupa İslam Üniversitesini kuran sayın Nedim Bahçekapılı’nın büyük hayalleri de söner  ve böylece üniversitesi de 2019 yılı şubat ayı sonu itibarıyla kapanmış olur.  Verilen büyük emekler heder olur. Müslümanların da büyük bir kaybıdır.

 

Büyük üğraşlar vererek, emekler harcayarak, gecelerini gündüzüne katarak Avrupa İslam Üniversitesi (IUE) büyük bir eğitim merkezi haline getirip, Avrupa’nın farklı şehirlerinde şubeler açmak, oralara giderek dersler vermek, talebeler  yetiştirmek bir azimli eğitimci olarak hiç de kolay olmadığını çok iyi bilenlerden biriyim. Üniversiteyi bu safhaya getirebilmek, gerekli  akkrediteleri alabilmek için birçok kriterleri yerine getirebilmek ve alanında eğitim verebilecek eğitimci v.s. bulmak hiç de kolay olmamıştır.  Başta sayın Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı ve diğer bazı arkadaşlarının 18 yıldır vermiş oldukları bütün emekleri üniversitenin kapanmasıyla yok olup gitmiştir. Arkasından ağlanacak ve üzülünecek bir durum. Bu üniversitelerin açılmaları Hollanda’da güzel bir örnek ve gururdu.  Rotterdam’daki Avrupa İslam Üniversitesinin kapanmasıyla, müslüman toplumun var olan umutlarımızdan bir daha söndü gitti. Yazık oldu,,.. hepimiz üzülduk. 

 

Lobi kuruluşu Center Public Center başkanı Mehmet Emin Ateş: Avrupa İslam Ü. Vergi yolsuzluğu ve muhasebe usulsüzlükleri suçlamaları ile gündeme oturdu

  

 

Lobi kuruluşu Center Public Center başkanı Mehmet Emin Ateş:  Öncelikle mezarlık tarifinize katılmıyorum. Bir milyondan fazla müslümanın yaşadığı Hollanda’da sadece iki “üniversite” kuruldu. Birincisi Rotterdam İslam Üniversitesi, diğeri Avrupa İslam Üniversitesi. Artık “Üniversite” adını kullanmak izne tabi çünkü “üniversite” kanunla korunan bir ünvan. Şimdi bunlar artık birer yüksek okul, üniversite DEĞİL!

 

Şimdi bu okulların dile düşmesine gelirsek, sapla samanı iyi ayırmamız gerekiyor. Rotterdam İslam Yüksek okulu rektörü sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle tepkiler aldı. Art niyetli Marksist ve Stalinist Türkiyelilerin Hollanda siyasilerini kışkırtması sonucu zaten hazır olan Türk ve müslüman düşmanlığının çığırtkanlarına gündoğdu. Ancak ben dün ve mezhep konularının sosyal medyada dile getirilmesini tartışılmasını kişsel olarak asla uygun bulmuyorum. Çünkü yanlış anlaşılmalar çok kolay olabiliyor ve insanlar inciniyor buna gerek yok. Öbür taraftan unutmayalım ki Hollanda’da fikir ve söz hürriyeti neredeyse kutsal bir hak onun yara almasına izin vermemek lazım. Hollanda Türk toplumuna hergün sosyal medyada ırkçı faşistler tarafından en galiz hakaretler yapılıyor ona kimse kılını kıpırdatmıyor.

 

Beğenmiyoruz söylenen ve yazılanları diye fikir hürriyetini sınırlamayı düşünmeyelim.


Şimdi “Avrupa İslam Üniversitesi” denilen öbür okula gelelim. Gündeme geliş sebebi çok farklı. Avrupa İslam Ü. Vergi yolsuzluğu ve muhasebe usulsüzlükleri suçlamaları ile gündeme oturdu. Avrupa İslam Üni. Rektörü delilleri karatmasın önlemi için üç ay hapis tutuldu, mahkemesi hala devam ediyor. Rektörün kendisi bana çözüm arama istişare toplantılarında kendi okulu için bağış toplanırkan usulsüzlükler yapıldığını, bağış yapılan miktarların birkaç katı sahte makbuz verildiğini (böylece Hollanda maliyesinin zarara uğratıldığını) itiraf etti.

 

Sonunda Avrupa İslam Üniversitesinin iflası istendi ve hakim kayyum atadı.

 

Bizler içimizdeki çürük elmaları temizlemeyi beceremezsek daha çok kurumların başına belalar gelebilir. Dürüst olmalıyız ve hileyi yolsuzluğu babamız , kardeşimiz bile yapsa kapatmaya, örtbas etmeye kalkışmamalıyız. Çünkü Hollanda’da usulsüz işleri saklamak çok çok zor!

 

Bilhassa hayır işleri için para toplanırken toplayan kurumların son derece şeffaf olmalarını istemeliyiz.

 

 “Allah rızası” bir kabahati örtmek için mazeret olamaz!

 

Burada Avrupa İslam Üniversitesi konusunda esas araştırılması gereken konu şudur: yalan bağış makbuzları verilmesi birkaç sene sürüyor, FIOD (mali Polis) bilmesine rağmen neden işi uzatıyor? Acaba daha fazla Türkün canını yakalım amacıyla mı hareket ediyor? Hollanda maliyesi alacağına kartal kesilir ve adamın boğazını sıkar,

 

Avrupa İslam Üniversitesi konu olunca niye işi böyle uzattı?

 

Bu sorunun cevabı çok önemli!!

 

İkinci soru, Savcının Avrupa İslan Üniversitesi rektörünün tekrar tutuklanmasını talebinin gerekçesi yeni deliller bulundu diye idi, hakim neden reddetti?

 

Acaba, derin devlet hakime “serbest bırak, Hollanda’dan kaçsın” diye mesaj mı verdi? Şayet Avrupa İslam Üniversitesi olayı mahkemeye gitse belki de Hollanda Eğitim bakanlığının, maliyenin neden zamanında gerekli denetim ve kontrolleri yapmadığı ortaya çıkacak ve belki de bakan güç durumda kalacaktı.

 

Acaba Hollanda olayı bir kayyum ile kapatarak kendi Eğitim bakanlığının ve maliyesinin ve de polisinin yavaş davranması sonucu bir sürü öğrencinin mağdur olmasının sorumluluğundan kaçmak mı istedi?

 

Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik: Ben sıkıntının kuruluşların profesyonel yönetilmediklerinden dolayı bu tür gelişmelerin yaşandığına bağlıyorum.  

 

 

Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik: Maalesef bu konu hakkında da kötü haberlerle karşılaşıyoruz.

 

Ben sıkıntının kuruluşların profesyonel yönetilmediklerinden dolayı bu tür gelişmelerin yaşandığına bağlıyorum. Maalesef kurumlarımızda halen bir kurumsallık söz konusu değil.


Kuruluşların mercileri gerekeni yapamıyorlar. Kurumlar genelde bir ya da beş parmağı geçmeyecek sayıda şahıslar tarafından yönetilmekte. Denetleme ve yol gösterecek olan kurum içindeki yapılar çoğu zaman ya yok ya da hükümsüz sayılıyor.

 

Bazen de maalesef siyaset gereksiz yere bu yapılarımıza sokuluyor ve sıkıntılar ondan sonra başını alıp gidiyor. Özellikle ilim yerlerinde siyaset ve şahsi ikballer sıkıntıları tavana vurdurup toplumun geneline mal edilerek kara propagandayla karşı karşıya kalıyoruz. Bütün bu olumsuzlaklarda toplumumuzu sıkıntıya sokuyor.

 

 

Rotterdam / Ebubekir TURGUT