Sadece Hollanda’da değil, Avrupa'da bir ilki gerçekleştirdik. Başarımızın sırrını öncelikle buradaki yasayan azınlık toplumlarının güç birliği sağlaması ve ötekileştirilmeye karşı durmasından kaynaklanıyor...
Birçok vatandaşımız sizi tanıyor ama tanımayanlar için biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tunahan Kuzu: 5 Haziran 1981 İstanbul doğumluyum. Rahmetli dedem 1960’li yılların sonunda kendine ve kendinden sonra gelenlere daha iyi bir gelecek sunmak için Hollanda’ya göç etmiş. Küçüklüğüm Maassluis şehrinde geçti. Küçük yaşlardan itibaren doktora, belediyeye ve resmi kurumlara çevirmenlik yaparken, toplumumuzun yaşadığı sıkıntılarla tanıştım. Rotterdam Erasmus Üniversitesi Kamu Yönetimi dalında Masterimi aldım. Uluslararası bir şirket olan PwC’de çalıştıktan sonra 2008-2012 yıllarında Rotterdam ana kent belediye meclisinde vazife yaptım. 2012 yılından itibaren milletvekili olarak bize güven veren insanların haklarını savunmak için mücadele ediyorum. 2014 yılında DENK partisinin kurucu üyelerindenim.
• Hollanda tarihinde sanırım bir ilk, göçmenlerin kurduğu bir parti bu kadar başarı sağladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Tunahan Kuzu: Sadece Hollanda’da değil, Avrupa'da bir ilki gerçekleştirdik. Başarımızın sırrını öncelikle buradaki yasayan azınlık toplumlarının güç birliği sağlaması ve ötekileştirilmeye karşı durmasından kaynaklanıyor. Parti olarak toplumun dertleriyle ilgileniyor meclisteki yoğun tempo esnasında bulduğumuz bütün boş vakitleri insanlarla hasbıhal etmek ile geçirmeye çalışıyoruz. Mümkün olabildiğince vatandaşın sorunlarına yönelik çözüm üretmeye çalışıyor ve insanlara anlaşır dilde konuşuyor ve bize ulaşmak isteyen herkes kolaylıkla ulaşabiliyor.
‘Hollanda hepimizindir’ ve ‘Hollanda'nın geleceğine beraber yön vermeliyiz’
• Şu anda Denk Partisini mecliste 3 vekil ile temsil ediyorsunuz. Yapılacak seçimde bu başarıyı koruyacağınıza inanıyor musunuz?
Tunahan Kuzu: Dört sene boyunca vatandaşlarımızın haklarını savunmak ve Hollanda siyasetine yeni bir ivme kazandırmak için kıyasıya mücadele ettik. Bize dört sene önce güvenini veren insanlar bizden başı dik bir şekilde siyaset yapabileceğimizi görmüş durumda. Dostta düşmanda DENK’in çeşitli konulardaki duruşunu biliyor. Bunun üzerine dört sene önce oy hakkı olmayan ve seçimlerde 18 yaşında olan gençlerimizin seçme hakkkını eklediğimizde DENK’in rahatlıkla 5 sandalye çıkarabileceği anlamına geliyor. Ben inanıyorum ki ‘Hollanda hepimizindir’ ve ‘Hollandanın geleceğine beraber yön vermeliyiz’ mesajının seçmende karşılı en az 5 milletvekili yönündedir. Potansiyelimiz ise bu sayıdan çok daha fazla. Kısacası: DENK önümüzdeki seçim ve daha sonraki yıllarda gitgide büyüyecek ve Hollanda’nın merkezine oturacak bir partidir.
• Denk Partisi karşıtları tarafından popülist politika uygulamakla eleştiriliyorsunuz buna katılıyormusunuz?
Tunahan Kuzu: Elbette rakipler eleştirmek için bir şey bulmaları gerekiyor. Şayet toplumumuzun uğradığı ayrımcılık, ırkçılık ve müslüman düşmanlığına karşı tepki göstermek popülist tavırsa, razıyım. Şayet Hollanda’da sağlık sigorta primleri ödenemez hale geldiyse ve sistemde değişiklik yapılmak istemiyorsa ve biz buna karşı müdahale etmek istiyorsak, bu suçlamalara razıyım.
Bizim mücadelemiz ırkçılığa maruz kalan ve her alanda ötekileştirilen insanların sesi olmak. 2016 yılında DENK vergi dairesindeki ırkçılık araştırılması lazım dediğinde diğer siyasi partiler gülüp geçti. DENK’in iddiaları popülist ve ithamlar denildi. 4 sene sonra yine DENK’in etkin siyaseti ve yoğun Mücadele'si ile hükümet vergi dairesindeki ırkçılık yüzünden dostu ve Hollanda devleti özür dilemek durumunda kaldı.
Bizim diğer partilerden farkımız; yeni Hollandayı içerimizde barındırmamız ve adeta yeni Hollandanın ilk temel taşlarını döşeyen pozisyonda olmamızdan kaynaklanmaktır
• Diğer partilerden Denk Partisi’ni ayıran en önemli faktör nedir?
Tunahan Kuzu: Bizim partimiz çok renkliliği içinde barındıran ve toplumsal hareket ile şekillenmiş bir partidir. Toplumsal bir hareketin sonucu olarak partimiz doğmuş ve Hollanda meclisinde gündeme gelmeyen ve konuşulmak istenmeyen konuları dillendirmiş bir partidir. DENK partisi korkusuz ve cesur bir şekilde mağdur insanların hakkını savunurken prensiplerinden asla taviz vermeyen ve toplumun her alanındaki insanlarla birebir irtibatta olan ve dolayısıyla haberdar olan bir partidir.
Bizim diğer partilerden farkımız yeni Hollandayı içerimizde barındırmamız ve adeta yeni Hollandanın ilk temel taşlarını döşeyen pozisyonda olmamızdan kaynaklanmaktır.
• Partiniz, özellikle Türkiye kökenli seçmenlerden büyük destek alıyor. Aynı desteği Faslılardan alamıyorsunuz. Fas kökenli bir liderle, Faslıların desteğini alabilecek misiniz?
Tunahan Kuzu: Öncelikle belirtmek isterim ki Hollanda’da çeşitli toplumlardan partimiz destek alıyor. Bizim partimizde yabancı uyruğu olan insanlar olduğu gibi ‘Hollanda hepimizindir’ mesajına inanan ve yabancı kökeni olmayan insanlarda var. Doğal olarak Hollanda’da en büyük yabancı kökenli grubun Türkiye kökenli seçmenin olmasının partimizde de tesiri var. Son aylarda yaptığımız görüşmelerde net bir şekilde diğer yabancı kökenli grupların yığınla DENK partisine akın ettiği net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu gelişmeyi Fas kökenli Hollanda’lılarda da kesinlikle görüyorum.
Önümüzdeki yıllarda bütün devlet dairelerindeki ırkçılığı teker teker gündeme getireceğiz
• Hükümetin istifasında büyük etken olan vergi dairesinin yaptığı ayrımcılık hususunda bir şeyler söylemek ister misiniz?
Tunahan Kuzu: DENK olarak 2016’da dile getirdiğimiz vergi dairesinde yapılan ırkçılık yıllar boyunca özellikle milletvekilimiz Azarkan’ın verdiği büyük mücadelenin neticesinde gözler önüne serildi. Bunu ilk dillendirdiğimizde bize uzaydan geliyormuş gibi muamele eden, popülist politikayla suçlayanlara en bariz örnek bu olsa gerek. Artık Hollanda’da yeni bir dönem başladı. Toplumdaki var olan ırkçılık artık devlet dairelerinde de kanıtlandı. DENK bu değişime ön ayak oldu ve önümüzdeki yıllarda bütün devlet dairelerindeki ırkçılığı teker teker gündeme getireceğiz.
Camilere yönelik saldırılara meclisteki partiler çok cılız ses çıkarıyor
• Hollanda’da son dönemde İslam karşıtlığı ve ırkçılığının arttığını görüyoruz. Hatta çok sayıda camiye saldırılar oluyor. Wilders dışında diğer partilerin bu konuda duruşları nasıl?
Tunahan Kuzu: Maalesef diğer partilerin sesi çok cılız. İnsanlarımızın oy kullandığı partilerin bazılarının seçim programında islam düşmanlığı kelimesi geçmiyor bile. Maalesef geçtiğimiz yıllarda camilere yapılan çirkin saldırıların neticesinde çok az siyasi parti bu konunun önemini bilerek veya bilmeyerek kavramış durumda değil. Maalesef ülke çapında verdiğimiz önergeler kabul edilmese bile, yerel belediyelerde DENK temsilcilerin verdiği önergelerin neticesinde bu meseleler gündemde. Biz tabii ki ülkesel çapta bu konunun üzerine durmaya devam edeceğiz ve devletin en temel vazifesi olan vatandaşını koruma vazifesini yerine getirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
• Diğer partilerde ön sıralarda olmasa da çok sayıda Türkiye kökenli adayların olması, seçimlerde sizi etkiler mi?
Tunahan Kuzu: Öncelikle adayların hepsine başarılar diliyorum. Herkes istediği partide siyaset yapmakta özgür. 2017 yılındaki seçimlerde de aynı durum söz konusu idi ve diğer partilerden çokça yabancı kökenli aday vardı. Bu durum DENK’in Avrupa tarihinde siyasi bir ilk gerçekleştirmesine engel olmadı. Bu seçimde de olmayacağına inanıyor DENK’in daha fazla milletvekili çıkaracağına cani gönülden inanıyorum.
On binlerce mağdur ailenin haklarını savunan ve tazminat almasını sağlamak için uzun soluklu mücadele verdik.
• Denk Partisi’nin, şu ana kadar çok şey yaptığına inanıyor musunuz? Yaptığınız önemli çalışmalardan birkaç örnek verir misiniz?
Tunahan Kuzu: Daha önce bahsettiğim üzere vergi dairesindeki ırkçılık skandalını ortaya atan ve mecliste sürekli gündeme getiren DENK partisidir. On binlerce mağdur ailenin haklarını savunan ve tazminat almasını sağlamak için uzun soluklu mücadele verdik.
Gençlerimizin staj yeri sıkıntısı, üniversite diplomasini alanların diplomalı işsiz olmamaları ve konut arayan vatandaşlarımızın sırf yabancı kökeni olduğu için konut ırkçılığına uğramaması için çeşitli öneriler sunduk.
Adil bir dış politika içinde çeşitli önerilimiz oldu. Bizzat bendenizin sunmuş olduğum öneriden dolayı Myanmar'da soykırıma maruz kalan Arakanlılara her yıl milyonlarca euronun ekstra maddi destek gönderiliyor. Doğu Türkistandaki kardeşlerimizin durumunu ilk olarak mecliste biz gündeme getirdik. Amacımız Hollanda devletinin Uygur Türklerinin özgürlüğüne kavuşuncaya dek Çin devletine yaptırım uygulaması yönündedir.
Tunahan Kuzu: DENK’in daha birçok başarısından bahsetmek isterim lakin vaktimiz kısıtlı. İlgi duyan okurlarınızı sitemize yönlendirmek istiyorum. Seçim programımızın ilk sayfalarında neyi amaçladığımı değil neyi icra ettiğimizi yazdık.
- Bir ara politikaya ara vereceğiniz söz konusuydu, daha sonra gelen büyük olumlu tepki neticesinde devam etmeye karar verdiniz. Türkiye kökenli vatandaşlarımızın size karşı olan bu sevgisini neye bağlıyorsunuz?
Tunahan Kuzu: Sağ olsunlar. Mesele Tunahan Kuzu yu sevmek veya sevmemek değil. Burada benim şahsım kesinlikle önemli değil. Sevenlerimiz ve sevmeyenlerimiz için en önemlisi DENK’in misyonu ve yaptığı çalışmalara baktıktan sonra DENK’e gönül vermemelerinin imkansız olduğu kanaatindeyim.
Wilders’ın 10 sene önce iddia ettiği konular artık diğer partiler tarafından uygulanıyor
-Türkiye İslam karşıtı Irkçı parti lideri Wilders, İslam’ın önlenmesine yönelik bakanlık oluşturacağını belirtiyor. Mecliste karşılıklı tartışmalarınız oluyor mu, seçimlerde de anketlere göre büyük başarı sağlayacağı da gözüküyor. Bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?
Tunahan Kuzu: Asil mesele Wilders söylemleriyle Hollanda siyasetinin ve kamuoyunun algısına yön veriyor. Wilders’in 10 sene önce iddia ettiği konular artık diğer partiler tarafından uygulanıyor. Belki şu anda okuyanlarımıza Wilders’in söylemleri komik gelebilir ama korkum o ki 10 yıl sonra Wilders’in yerine aynı teklifleri başka partiler yapsın. Bu sebepten dolayı diğer bütün partileri Wilders’tan uzaklaştırıp ve Hollanda’ya göçmen olarak gelen çalışanların çocukları ve torunlarının bu ülkeyi sevdikleri ve bu ülkeye katkı değer olduklarını anlatan bir partinin olması toplumsal geleceğimiz açısından çok önemlidir. Bu görevi şu anda DENK üstleniyor ve diğer partiler kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalıyorlar.
DENK partisi Hollanda siyasetine yeni argümanlar sunuyor ve toplumsal meselelere yönelik çoğulcu ve yeni bir vizyon sunuyor.
Partimizin içerisinde 80 ırka mensup olan kıymetli arkadaşlarımız var
- Seçmenlerinizin ve adaylarınızın büyük çoğunluğu göçmenlerden oluşmakta. Bu seçimlerde Hollandalılara ulaşa bilecek misiniz?
Tunahan Kuzu: Yabancı kökenli insanlara kolay ulaştığımız bir gerçek. Aynı zamanda son zamanlarda bir çok yabancı olmayan insanlara da ulaşıyoruz. Partimizin içerisinde 80 ırka mensup olan kıymetli arkadaşlarımız var. Polonyalısından, Türke, Faslısından, Somaliliye ve aynı zamanda Hollandalılar dahil olmak üzere herkese ulaşabiliyoruz.
- Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı dır?
Tunahan Kuzu: Pandemi sürecinden dolayı maalesef istediğimiz düzeyde insanlarımızla buluşamıyor ve seçim çalışmasını gerçekleştiremiyoruz. Bu sebepten dolayı okuyanlarınızdan ricam DENK’i desteklemeleri ve çevrelerinde bulunan herkesin sandığa yönlendirmeleri yönünde olacaktır.
Ayrıca, Platform Dergisi ekibine değerli katkılarından dolayı teşekkür ederiz.