ALEVİLİK EHLİBEYT YOLUDUR.
Savaş Büyük Tipi / Amsterdam
''Alevilik, insan
P çerağ sır edilir.
Alevi toplumu içerisinde de Alevili in ana temelidir.'' Ay reklilikle cevap verdi.
Biraz kendinizden bahseder misiniz? Adım Muharrem Cengiz. Maraş Elbistan'da doğdum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. İlkokulu Türkiye'de bitirdim. Hollanda'da Mbo yaptım ve şu an eğitimim hala devam ediyor, HBO yapmakla meşgulüm. UWV Werkbedrijf'ta çalışıyorum ve HAK-DER'in başkanıyım. Ne kadar süredir HAK-DER'e başkanlık yapıyorsunuz? Yaklaşık 16 yıldır Alevi örgütlenmesi içerisindeyim. HAK-DER yönetiminin değişik kademelerinde 14 yıl görev aldıktan sonra, son iki yıldır başkanlık görevine getirildim. Bu görevi elimden geldiği kadarı ile layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum. ''Tarihte yaşanan ve Alevilere yönelik olan katliamlar, örgütlenmeyi kaçınılmaz hale getirdi.'' HAK-DER ne zaman kuruldu ve kuruluş amac ne idi? Federasyonumuz 1990 y yla kurulmuştur. Bildi hedefliyoruz. Aleviler köylerde zor şartlar alt . Hollanda genelinde kaç tane dernek ve vakf z var? Hollanda genelinde HAK-DER'e ba z var. Bu dernek ve vak flarda ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz? Faaliyetlerimiz, Alevi toplumunun ihtiya . Her toplumun kendine göre bir tak r. Bu alanda örnek vermem gerekirse; Hollanda devlet okullar Bu derslere sadece Aleviler değil, her inanıştan olan çocuklar girebilir. Bunu söylerken, diğer toplulukları Alevi yapmak gibi bir amacımız yoktur.
Bu tür geli melerin samimiyetle devam ettirilmesi gerekir. Alevi toplumu oyunu CHP'den yana kullanmaktad ildir. E na anayasal güvence getirilmelidir. Suriye'deki geli erlendiriyorsunuz?
Ü man ülke haline getirildi. Tamamen emperyalist ülkeler istiyor diye Türkiye, militan e yoruz.
Ş ımlamalar hem bizi hem de Aleviliği asla ilgilendirmez.
Son olarak eklemek istedi rum. Röportaj için te ekkür ediyorum. İnsanı merkeze alan bu dersler, çocuklarımızın asimile olmamasını, inançlarını öğrenmelerini ve Aleviliği diğer insanlara doğru bir şekilde anlatmalarını sağlamak için verileceketir. Dedeler Vakfı kurmamız bu alanda gerçekleştirdiğimiz diğer bir faaliyetimizdir. Dedeler cem yürütmek ve Alevilik inancını öğretmek için çaba göstereceklerdir. ''Cemevi Aleviliğin ibadet merkezidir…'' Türk siyasi yapısının Aleviliğe bakış açısı dün nasıldı?, Bugün nasıl oldu? Türkiye'de bugün yaşanılan Aleviliği, dün ile kıyaslarsak önemli bir yol katettik. Geçmişte yaşanılan Alevilik kendini saklayan, ortaya çıkmayan bir Alevilikti. Günümüzde artık Aleviler kendilerini ifade edebiliyor ve Alevi olduğunu çekinmeden söyleyebiliyor. En azından geçmişte varolan tabuların bir şekilde yıkıldığını görüyoruz. Sevindirici olan Aleviler örgütlenme yoluna gitmiş ve ihtiyaçlarını, gereksinimlerini söyler duruma gelmiştir. Üzücü olan nokta, cemevi açılması için belediyelere başvurulduğunda, siyasi partilerin hakim olduğu bölgelere göre, ya kolaylık sağlanıyor ya da izin verilmiyor. Bazı belediyeler kolaylık sağlarken, diğer belediyeler: ''Diyanetten aldığımız bilgilere göre cemevi ibadet merkezi değildir.'' diyerek bu isteği reddediyor. TBMM'nde bu konu tartışılmış, milletvekilleri kendilerini toplumun yerine koyarak ''Cemevi ibadet merkezi değildir.'' kararına varmışlardır. Laik bir ülkede tarafsız kalması gereken devlet, nedense bu konuda tarafsız kalamıyor. Bizim de Türkiye'de her vatandaş gibi anayasal haklarımız var. Devlet vergisini alıken, ''Sen Alevi misin?'' diye sormuyor. Her kesimden bu vergileri alıyor. Toplanan bu vergiler bilindiği üzere toplum için çeşitli hizmetlerde kullanılıyor. Örneğin, ''Diyanet bu vergilerden yararlanabilirken, Aleviler alınan vergilerden neden yararlanamıyor?'' sorusu akıllara geliyor ve bu soru yöneltildiği anda, cevap vermesi gerekenlerden hiç ses çıkmıyor. Diğer bir husus, Türkiye'de Alevilik seçmeli ders olarak ama Bakanlık tarafından hazırlanan kitaplarla veriliyor. Dolayısıyla bizim tanımladığımız Alevilik çocuklara okutulmuyor. Yani kabul edilecek bir durum değil bizim açımızdan. Diyanete bağlı imamlarla dedeler arasında bir diyalog söz konusu mu? Hayır böyle bir diyalog yok. Neden olmadığını da anlayabiliyoruz. Dedeleri inanç önderi olarak görmeyen ve cemevlerini de ibadet yeri olarak benimsemeyen Diyanet ile bir diyaloğun olması mümkün değildir. Bu şartlarda ortak bir çalışma nasıl yürütebilirsiniz. Zaten Diyanetin de bu yönde bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum. Türkiye'den Avrupa'ya 20 civarında dede gönderilmesini hoş karşılamıyoruz. Anlamadığım nokta; Hem dedeliği kabul etmiyorsunuz hem de Avrupa'ya dede gönderiyorsunuz. Bunun tek bir amacı olabilir, o da Avrupa'da yaşayan Alevi toplumunu asimile etmektir. Öte yandan bizim dede talebimiz de olmadı. Pir ocaklarından gelen ve Hacı Bektaş Dergahı'ndan icazet alan dedelerin listesi vardır. Kim oldukları bellidir ve genelde birbirlerini tanırlar. Bu dedeler haricinde görev yapan insanları, biz dede olarak nitelendirmiyoruz. Tanımadağımız, nerde yetiştiğini bilmediğimiz insanlar dede vasfıyla Alevilere aleviliği anlatamaz. İnanç, sevgiyi simgeler Ak Parti Hükümeti bildiğiniz üzere açılım politikası gütmektedir. Sayın Erdoğan'ın Dersim katliamı nedeniyle, devlet adına özür dilemesi sizin için olumlu bir gelişme midir?