Uğur Şahin - Özlem Türeci çiftinden yeni müjde geldi. Özlem Türeci, ABD medyasına yaptığı açıklamada, kanserle mücadele eden mRNA aşıları müjdesi vererek, "mRNA'ya dayanan farklı kanser aşılarımız var. Birkaç yıl içinde insanlara sunmaya hazır olacağız" dedi...
Koronavirüse karşı geliştirdikleri aşı ile tüm dünyanın takdirini kazanan Uğur Şahin - Özlem Türeci çiftinden yeni müjde geldi. Özlem Türeci, ABD medyasına yaptığı açıklamada, kanserle mücadele eden mRNA aşıları müjdesi vererek, "mRNA'ya dayanan farklı kanser aşılarımız var. Birkaç yıl içinde insanlara sunmaya hazır olacağız" dedi.
Alman biyoteknoloji firması BioNTech'te eşi Uğur Şahin ile ilk onaylı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını geliştiren Özlem Türeci, dünya gündeminden düşmüyor. Almanya tarafından Federal Cumhuriyet Liyakat Nişanı verilen çift, mRNA çalışmalarıyla New York Post’ta yer aldı.
mRNA üzerinde kanser araştırmaları yapan çiftin, dünyayı saran koronavirüs salgınının ortaya çıkmasının ardından 11 ay içinde aşıyı geliştirdiğini yazan gazete, Türeci ve Şahin’in kanser çalışmalarına yeniden ağırlık vereceğine dikkat çekti.
mRNA sisteminin önemi
New York Post'un açıklamasına göre, Kovid-19'a karşı kullanılan mRNA sistemi sayesinde vücuda enjekte edilen sentetik RNA moleküllerinin, virüsle mücadele edecek proteinlerin üretilmesini sağlayacak bilgiyi bağışıklık sistemine ulaştırdığı belirtildi.
'Birkaç yıl içinde sunmaya hazır olacağız'
Bu teknolojinin kanserli hücreler ve tümörlere karşı da kullanılması için çalıştıklarını belirten Türeci, "mRNA’ya dayanan farklı kanser aşılarımız var. Bu tip tedavi yöntemi ve geliştirme süreçlerinde tahmin yapmak zordur. Ancak birkaç yıl içinde kansere karşı savaşacak aşımızı da insanlara sunmaya hazır olacağız" dedi.
'Tek başımıza yapamazdık'
Geliştirdikleri koronavirüs aşısıyla Almanya’daki en yüksek onur olan liyakat nişanını almaları üzerine de değerlendirmelerde bulunan Türeci, "Bu büyük bir onur ancak tek başımıza yapamazdık. Ortada pek çok emek söz konusu. BioNTech’teki ekibimiz, sürece dahil olan ortaklarımız, hükümetler ve düzenleyici kurumlar hep birlikte çalıştık" ifadelerini kullandı.