Ey gönül, dön öyleyse etrafında pervane.
Kimi Yunus misali, Aşk yolunda divane,
Kimi benim gibi meşk yolunda biçare.
Söylerim, söylerim de
Anlamaz beşer benliğim
Dur durak bilmez kanar hep
Yanılır, yanarım,
Hep de derinden kanarım
Bilirsin en kuytulara gizlenmiş gizli sırlarımı
Bana hep benden yakınsın
Sana aşikardır gönül sızılarım.
Sonra…… susarım…,
Suskunluğum sana arzuhalim olur,
Susarım suskunluğum, pişmanlıklarıma beyan olur
Vakit doldu!
Oyun bitti!
Düştü maskeler, indi perdeler
Anladım ki senin dışında her şey koskoca bir yalan…
Sıra sıra dizilir eyvahlar…, düğüm düğüm kelimelere.
Dilim sürçer… özürlerim bile utanır hıçkırıklara boğulur.
Beşeriyetimin eseri yıkık dökük hayat hikayem
Her gelene sevdalandı deli divane gönlüm,
Sahte sözlere, yalan gülüşlere hele birde iki yüzlülere……….
Ama pişmanlıklarım beni hep sana getirdi… ey Sevgili.
Girdin mi yıkık dökük yaralı gönlüme
Dön öyleyse ey gönül, en sevdiğine.
Dön gönül, huzur bulsun
Dön ruhum aşka doysun
Dön, hak hakikat yerini bulsun
Aşkın… inceden inceye nüfus etsin tüm benliğime
Yok olayım sonsuz varlığında,
Zerrelere dağılayım toz duman olayım
Cahilim, cahilliğimi bilmem
Körüm, körlüğümü görmeden
Aç gözlerimi sana gelen yolları göreyim
Af et beni yoluna kavuştur.
Af et beni huzura ereyim......
Selma Demir Demir