37. Uluslararası Moskova Film Festivali


  • Kayıt: 24.06.2015 15:46:00 Güncelleme: 24.06.2015 15:46:00

Ülkemiz sinemasını dünya sinemasıyla buluşturma hedefiyle geçen yıl, Yapımcı Elif Dağdeviren tarafından kurulan Cinema of Turkey platformu ile T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla bu yıl ilk kez Uluslararası Moskova Film Festivali içinde Türkiye bölümü açıldı.

 

CINEMA OF TURKEY-YESTERDAY AND TODAY”” adını taşıyan bölümün açılışında konuşan Moskova Film Festivali Seçici Komite Başkanı Evgenia Tirdatova; Rusya film endüstrisi ile Rus izleyicilerin Türkiye sinemasına yaklaşımı ve böyle köklü bir festivalde ilk kez “Türkiye” bölümü açılmasıyla ilgili bilgiler paylaştı.

 

Tirdatova; “Türkiye Sineması bugüne kadar ilgilendiğimiz ama bilmediğimiz bir sinemaydı, o yüzden festivalimizde bu yıl ilk kez Türkiye’ye özel bölüm açılması bizim için çok önemli. Biz Ruslar Fransız, Amerikan veya İtalyan sinemasını çok iyi biliyoruz ama hemen yanı başımızdaki coğrafyada yıllardır var olan Türkiye sinemasını o kadar iyi bilmiyoruz. Elbette Türkiye’yi yakından tanıyoruz. Türkiye sinemasının varlığı hakkında da çok şey duyuyoruz. Duymaya “Yılmaz Güney” ve “Yol” filmiyle başladık. Ancak son yıllarda daha çok ön plana çıktı ve en son Nuri Bilge Ceylan ile bir Altın Palmiye daha aldı” dedi.

 

“Az daha yapamıyorduk”

“Festivalimizde Türkiye sineması bölümü olmasıyla ilgili çok heyecanlıydık. Fakat bu sene ekonomik nedenlerden dolayı festivali kısaltınca program da zayıf olacak diye endişelenmiştik. Ancak Türkiye Başbakanlık ve Kültür Bakanlığı destek olunca çok sevindik. Aslında daha çok güne daha fazla Türk filmi istiyorduk. Ne yazık ki olamadı ama 10 tane, çok kıymetli film geldi. Bunun için Cinema Of Turkey Direktörü Elif Dağdeviren’e ve Başbakanlık ile Bakanlığa çok teşekkür ederiz.” dedi. Tirdatova sözlerine şöyle devam etti; “Bu çalışmayı yaparken hiç beklemediğimiz bir şekilde kardeş gibi çok yakın çalıştık ve iki kültürün aslında ne kadar da çok benzediğini fark ettik. Bu iki kültürün benzerliklerinin dışında filmleri gözden geçirirken, Rus edebiyatı ve Rus sinemasının Türkiye sinemasına olan etkilerini fark ettik. Ve bu bölüm bizler için daha da kıymetli hale geldi” dedi. 

 

1959 yılından beri iki yılda bir gerçekleşen Moskova Uluslararası Film Festivali, 2000’li yıllardan itibaren düzenli olarak her yıl hayata geçiyor. Böylece festivalin 37 yıllık tarihiyle birlikte ülkemiz sineması da bir ilgi gerçekleştirerek, 10 özel Türkiye filmi ile birlikte bir kez daha tarihe geçiyor.