ÜNLÜ BİR FUTBOLCUNUN HAZİN HAYAT HİKÂYESİ:MİLYONLAR İÇİNDE YÜZDÜ, SONRA AÇ KALDI, ŞİMDİ DE İMAM OLACAK

Amsterdam’ın kriminal bir mahallesinde yetişen ve tam 14 arkadaşı öldürülen Harvey Esajas, Ajax ve Feyenoord’ta oynadıktan sonra işsiz kaldı...


  • Kayıt: 09.12.2021 16:24:31 Güncelleme: 09.12.2021 16:26:12

Amsterdam’ın kriminal bir mahallesinde yetişen ve tam 14 arkadaşı öldürülen Harvey Esajas, Ajax ve Feyenoord’ta oynadıktan sonra işsiz kaldı.

Tiyatro çadırı kurma işi yaparken 130 kilo olmuştu. Yakın arkadaşı Seedorf onu Milano’ya çağırdı. Antermanlardan sonra AC Milan ile anlaştı ve oynadı.

Hiçbir olaya karışmayan ve sabıka kaydı olmayan Esajas, kriminal çevrenin etkisinden kurtulamadı ve yine işssiz kaldı.Şimdilerde, eşi Diana ile birlikte kurduğu bir vakıf kanalıyla yoksullara yardım edecek olan Esajas, Arapça öğrendikten sonra imam olacak.

‘Üzüm üzüme baka baka kararır’ ata sözü, milyonlar kazanarak ünlü olmuş Amsterdamlı Harvey Esajas için de geçerli olmalı.

Hoş, çok ünlü bir futbolcu olmuş ve milyonlar kazanmış olan Esajas, baktığı üzümlerden tam olarak kararmamış olsa da, o kara üzümlerin esintisinden mağdur olmuş.Hüzünlü yaşam öyküsünü anlatmaya çalışacağım Harvey Esajas, doğduğu ve geliştiği Amsterdam’ın Pijp mahallesinde herkes tarafından çok seviliyor.

Pijp mahallesi Amsterdam’ın en kriminal topluluğuna sahip bir mahalle olarak biliniyor. İşte bu nedenle bu mahallede yaşayanlara ‘üzüm’ yakıştrmasını yapıyorum ve birbirlerine bakan bu insanların nasıl karardıklarını önünüze seriyorum.Harvey Esajas, Pijm mahallesindeki üzümlere çok baktı ama, onlar kadar kararmadı.

Bakınız ne diyor Esajas: ‘Ben öyle bir nahallede doğdum ve büyüdüm ki, tam 14 arkadaşım cinayete kurban gitti. Mahalle gençleri ile çok iyi anlaşıyordum ama, çoğunun meşgalesine katılmıyordum. Futbolu seviyordum ve oynuyordum. Özellikle annem bu konuda bana en iyi tavsiyeleri veriyordu.’Harvey Esajas maceralı yaşamından sonra şimdi Hollanda medyasında geniş yer alıyor.Yazılarını pedagogic, sosyologic ve psikolojik bir şekilde ele alan ve çok beğeni kazanan dostum Veyis Güngör de Hollanda medyasından esinlenerek bir yazı kaleme almış. Bakınız Veyis Güngör bu konuda gençlerimizin de yararlanabilmesi için bu konuyu nasıl izah etmiş:‘Harvey Esajas, Amsterdam’da, Sürinam’lı Hristiyan bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Kriminal arkadaşları vardı ama o kendisini futbola verdi. Ajax en Anderlecht genç takımlarında top koşturdu.Ajax ve RSN Anderlecht genç takımlarında başlayan futbol kariyeri, 1993 yılında Feyenoord takımında yükselmeye başlıyor Harvey’in. Bir süre FC Groningen takımında oynayan Harvey, Real Madrid’de oynamak için İspanya’ya gidiyor. Bir ara futbolu bırakıyor ve 2005 yılında AC Milan’da oynamaya başlayana kadar, bulaşık yıkayıp, diskotekte çalışmaya başlıyor. Ancak, Harvey bu sıra 130 kilo olmuştur.Tiyatro çadırı kurma işinde çalışırken, yakın arkadaşı Clarence Seedorf onu Milano’ya çağırıyor.Yaptığı antremanlardan sonra futbol oynayacak duruma geliyor ve AC Milan ile anlaşma yapıp futbol yaşamını başarı ile sürdürüyor. Ne var ki, geçmişi ile meşgul olan kafası onu futbol aynamaktan alıkoyuyor ve futbol kariyerine son vererek Hollanda’ya geri dönüyor.Harvey Esajas, iki yıl önce, Amsterdam’daki sorunlu ve durumu iyi olmayan gençlere spor yoluyla yardımcı olabilmek için eşi Diana ile birlikte “I-Sport-Special” vakfını kurdu.‘En iyi futbolcu’ olarak ün salan Harvey Esajas, eski bir arkadaşının, Hz. Muhammed ile ilgili okuduğu bir yazıdan olağanüstü etkilenmiş. Arkadaşıyla birlikte camiye gitmiş. İmam, Kur’an-ı Kerimden bir sayfa açmış, İhlas Suresini okumaya başlamış. “Allah eksiksiz, sameddir. Bütün varlıklar O’na muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir…”.

Harvey’in psikolojisi altüst olmuş. Elini masaya vurmuş ve ‘işte bu’ demiş. İmam, daha sonra Ayetel Kürsi’yi de okumuş. “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O. Daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O’nu ne gaflet basar, ne de uyku…”.

Harvey, bir çırpıda ezberden bildiği on kuralı söylemeye başlamış. Kısa bir süre sessizliğe boğulmuş Harvey. Kendine gelince, ‘işte yıllardır hissetiğim tam da bu’ demiş ve şehadet getirmiş.Hıristiyan bir ailede büyüyen Harvey, futbol oynamadığı pazar günleri kiliseye devam gitmiş. Ancak, çok genç yaşlarda kilisede duydukları kafasına takılmış. Bir Noel arifesinde, Papaz’ın yanına kadar gitmek durumunda kalan Harvey’e, ‘melek nedir’ diye soruluyor. ‘Haber veren’ cevabından sonra, Harvey şu beklenmeyen soruyu yöneltiyor: ‘Eğer, Hz. İsa, Orta Doğu’dan geldiyse, neden saçları sarı, gözleri mavi?’. ‘Anlatılanlara inanmayacağım, kendim araştıracağım’ diyerek yola çıkan Harvey, her zaman, herkesten büyük olan bir şey olduğunu düşündüğünü söylüyor.Gençlere mesajı

İslam’ın üç prensibini, ‘dürüst, dindar ve erdemli ol sözünü gençlere tavsiye etmek isterim’ diyen Harvey, gençlerin kesinlikle ümitsiz olmamalarını tavsiye ediyor. Problemli bir mahallede yetiştiğini, bir çok gencin suça bulaştığını belirten Harvey, kendi yaşamının, gençlerin ümitli olmaları için bir örnek olduğunu hatırlatıyor. Her insanın farklı bir hikayesi olduğunu, hata yapabileceğini, ancak asla ümidin elden bırakılmamasına dikkat çeken Harvey, ‘You don’t plan to fail, you fail to plan” gerçeğinin farkına vardığını söylüyor.Misyonunun insanlara iyilik yapmak, yardım etmek, ihtiyaçlarına cevap vermek olduğunu belirten Harvey, Kuran’ı okuyabilmesi, peygamberin hadislerini öğrenmesi için Arapça öğreniyor. Harvey, imam olunca, Amsterdamlı gençlere yaşayan bir örnek olarak yaklaşacağını belirtiyor.Hollanda medyasında, Harvey Esajas’la yapılan çeşitli söyleşilerde, ‘eski futbolcu imam olmak istiyor’, ‘profesyonel futbolcunun yeni yaşam sitili: imam olmak’, ‘AC Milan ve Pijp arasında bir yaşam’ gibi başlıklar atılıyor.

Ilhankaracay.com