Hollanda’da Siyasi Deprem: Kabine Düşerken İslamofobi ve Demokrasi Sınavı


  • Kayıt: 04.06.2025 16:01:39 Güncelleme: 04.06.2025 17:01:43

Hollanda’da Siyasi Deprem: Kabine Düşerken İslamofobi ve Demokrasi Sınavı

Ebubekir TURGUT

Hollanda’da aşırı sağcı Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV), göç politikalarında yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle koalisyondan çekildi. Bu gelişme, Başbakan Dick Schoof liderliğindeki hükümetin yalnızca 11 ay sürebilmesine ve ülkede erken seçimlerin 29 Ekim 2025 gündeme gelmesine yol açtı. Ancak siyasi krizin ötesinde, Müslüman toplumu temsil eden kurumlar ve siyasi partiler, ülkede artan İslamofobiye ve demokrasinin yönüne dair önemli uyarılarda bulunuyor. 

Kabine Neden Düştü?

  • Koalisyon Krizi: Wilders, sığınmacıların sınır dışı edilmesi, aile birleşiminin durdurulması ve ordunun sınır kontrolünde kullanılması gibi önerileri içeren 10 maddelik bir göç planını koalisyon ortaklarına sundu. Ancak VVD, NSC ve BBB bu talepleri kabul etmedi.
  • Wilders’ın Açıklaması:

    “Mülteci planlarımız imzalanmadı. PVV koalisyondan ayrılıyor.”

  • Koalisyon Tepkileri:

    • Dilan Yeşilgöz (VVD): “Wilders, ülkeyi değil kendi egosunu seçti.”
    • Caroline van der Plas (BBB): “Bu, Hollanda’yı sol politikalara mahkûm etmektir.”
  •  

Camiler Platformu K9’dan Açıklama: “İslamofobi Derinleşiyor”

Bölgesel cami çatı kuruluşlarının oluşturduğu K9 Platformu, kabinenin düşmesini şaşırtıcı olmayan ancak kaygı verici bir gelişme olarak nitelendirdi. Platformun değerlendirmelerine göre:

  • Siyasi Merkezde İslam Karşıtlığı: PVV’nin koalisyondan ayrılması, İslam karşıtı söylemlerin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. K9, VVD ve NSC gibi merkez partilerin de göç politikalarında sertleştiğine dikkat çekti.
  • Kurumsal Ayrımcılık Raporu: 2024 yılında yayımlanan Müslümanlara Yönelik Ayrımcılık Raporu, kamu kurumlarında İslamofobinin sistematik hale geldiğini ortaya koydu.
  • Çağrı:

    “Siyaset, damgalama ve ayrımcılıktan uzak durmalı. Hollanda’nın geleceği, çoğulcu demokrasiye bağlıdır.”

DENK Partisi’nden Tepki: “Şimdi Mücadele Zamanı”

Göçmen kökenli seçmenleri temsil eden DENK Partisi, hükümetin dağılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi:

  • Parti Lideri Stephan van Baarle:

    “Wilders kabinesi, Müslümanlara ve toplumsal barışa karşı bir tehditti. Şimdi mücadele zamanı.”

  • Seçim Stratejisi: DENK, sandığa gitmeyen göçmen seçmeni harekete geçirmeyi ve sol partilerle iş birliğini artırmayı hedefliyor.

Hollanda’nın Siyasi Geleceği: 3 Senaryo

  1. Erken Seçimler (En Muhtemel Senaryo)

    • Seçimlerin 29 Ekim'te yapılacak bekleniyor. Anketler, PVV’nin oy kaybedeceğini, ancak Yeşiller-İşçi Partisi (GL-PvdA) ittifakının yükselişte olduğunu gösteriyor.
  2. Azınlık Hükümeti

    • VVD, NSC ve BBB partileri, dış destekli bir hükümetle yola devam edebilir. Ancak bu modelin siyasi istikrar üretip üretemeyeceği belirsiz.
  3. Sol Koalisyon

    • GL-PvdA, D66 ve SP gibi partilerin oluşturabileceği bir koalisyon, özellikle göçmen hakları açısından daha kapsayıcı bir politika vadetmekte.

Tarihten Ders: Kutuplaşma ve “Günah Keçisi” Siyaseti

K9 Platformu, Hollanda tarihindeki II. Dünya Savaşı’ndaki Nazi işbirlikçiliği ve sömürge dönemi uygulamalarına atıfta bulunarak, “ötekileştirici siyasetin” toplumsal barışı tehdit ettiğini belirtti.

  • Konut Krizi ve İşsizlik: Platforma göre göçmenler, günümüzde yaşanan sosyal ve ekonomik sorunların kolay hedefi haline geliyor.
  • Demokrasiye Uyarı:

    “1940’larda olduğu gibi, toplumun belli kesimlerini suçlu göstermek, demokrasiyi zedeler.”

Seçimler ve Toplumsal Direnç

Hollanda’daki siyasi kriz, yalnızca bir kabine değişimi değil; aynı zamanda demokrasi, insan hakları ve toplumsal eşitlik açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. K9 ve DENK gibi kurum ve partilerin çağrıları ortak bir noktada buluşuyor:

  • Katılım Şart: Göçmen seçmenin sandığa gitmemesi, aşırı sağın etkisini artırabilir.
  • Uzun Vadeli Mücadele: Irkçılıkla mücadelede hukuk devleti, medya ve sivil toplum iş birliği kritik öneme sahip.

“Hollanda’nın geleceği, çeşitliliği kucaklayan bir demokrasiden geçiyor. Bunun için hem sandıkta hem kamusal alanda mücadeleye devam edilmelidir.”