Bir Aşırının Hollanda’yı Rehin Alması Wilders: “Kudüs Düşerse, Sırada Biz Varız”


  • Kayıt: 05.06.2025 18:26:39 Güncelleme: 05.06.2025 19:10:34

Bir Aşırının Hollanda’yı Rehin Alması

Wilders: “Kudüs Düşerse, Sırada Biz Varız”

Ebubekir TURGUT

Geert Wilders, hem İsrail’e destek açıklamalarıyla hem de göç politikaları konusundaki dayatmalarıyla Hollanda siyasetini yeni bir krizle baş başa bıraktı. 11 ay süren hükümet, Wilders’in koalisyondan çekilmesiyle çöktü. Bu gelişme, ülkenin iç siyasetinde olduğu kadar dış politikasında da önemli sonuçlar doğurabilir.

İsrail’e Koşulsuz Destek: “Kudüs Düşerse, Sıradaki Biz Oluruz”

Hollanda’nın aşırı sağcı lideri Wilders’ın yeni yayımladığı bir videoda açık bir şekilde İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarını savundu. Wilders, bu çıkışında şu ifadelere yer verdi:

“İsrail bizim savaşımızı veriyor. Kudüs düşerse, sıradaki biz oluruz. Annelerimiz geceleri rahat uyuyorsa, bu İsrailli askerlerin annelerinin uykusuzluğu sayesindedir. Bu, cihat terörüne karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesidir.”

Wilders’in bu açıklaması, sadece bir dış politika görüşü olarak değil, aynı zamanda Batı dünyasının “İslam tehdidi” algısını merkeze alan ideolojik bir çizginin ifadesi olarak yorumlandı. İsrail’e koşulsuz destek vurgusu, onun uzun süredir yürüttüğü İslam karşıtı politikaların dış politika yansıması niteliğindeydi.

10 Maddelik Göç Planı: Koalisyonu Dağıtan Belge

Ancak hükümeti asıl sarsan konu, İsrail’e destekten çok, Wilders’in dayattığı 10 maddelik göçmen planı oldu. Bu plan özetle, sığınmacı kabulünün tamamen durdurulmasını, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesini, mülteci kamplarının kapatılmasını ve sınırlarda askeri denetim uygulanmasını öneriyordu.

Koalisyon ortakları – VVD, BBB ve NSC – bu önerilere karşı çıktı. Wilders’in uzlaşma yerine planında ısrar etmesi, sonunda koalisyonun dağılmasına neden oldu.

Başbakan Dick Schoof, yaşananları “gereksiz ve sorumsuz bir çıkış” olarak tanımladı.

Koalisyon Ortaklarından Sert Tepki

Wilders’in koalisyondan çekilmesi, ortakları tarafından büyük tepkiyle karşılandı:

  • Caroline van der Plas (BBB): “Wilders, Hollanda’yı sol partilere altın tepside sundu.”
  • Dilan Yeşilgöz (VVD): “Kendi siyasi çıkarını ülkenin istikrarının önüne koydu.”
  • Nicolien van Vroonhoven (NSC): “Bu karar, sağduyudan uzak ve anlaşılmazdır.”

Bu açıklamalar, sağ blok içindeki kırılmanın ne denli derinleştiğini gösteriyor.

Stratejik Hesap mı, Siyasi İntihar mı?

Wilders’in bu hamlesi bazı çevrelerce stratejik bir erken seçim manevrası olarak yorumlanıyor. Kasım 2023 seçimlerinde birinci çıkan PVV, anketlere göre oy kaybı yaşıyor. 

Güncel oranlar şöyle:

- Maurice de Hond'un 2 Haziran anketinde PVV %24 çıkmıştı (hükümet çökmeden önce). 

- Tendans’ın 5 Haziran anketinde PVV %21, Yeşil-Sol %18, VVD %15

- Farklılık nedeni: Anket şirketlerinin metodolojisi ve hükümet krizinin anlık etkisi.

Wilders’in bu gerilemeyi durdurmak için tabanını yeniden mobilize etmeyi ve gündemi göç meselesiyle domine etmeyi amaçladığı düşünülüyor. Ancak tüm muhalefet partilerinin onunla yeniden koalisyon kurmayı reddetmesi, erken seçimden sonra da hükümet kurma şansını zora sokuyor.

İslam Karşıtı Söylemin Sürekliliği

Wilders’in son çıkışı, onun on yılı aşkın süredir sürdürdüğü İslam karşıtı söylemin yeni bir halkası oldu. 2021 Ramazan ayında yayımladığı, “Ramazan bizim kültürümüz değil” temalı video ve 2019’da sosyal medyada “İslam’ın yayılması antisemitizme ve teröre yol açar” paylaşımı bu yaklaşımın örneklerinden sadece bazıları.

Wilders için göç, İslam ve güvenlik kavramları, birbirine sıkı sıkıya bağlanmış siyasi araçlar.

NATO Zirvesi Öncesi Belirsizlik

25-26 Haziran’da Hollanda’da düzenlenecek olan NATO Zirvesi öncesinde hükümetin düşmesi, ülkenin uluslararası pozisyonunu zayıflatabilir. Güvenlik, istikrar ve diplomasi başlıklarında soru işaretleri doğmuş durumda.

Wilders’in Çelişkisi

Wilders, İsrail’in güvenliği için “cihat terörüne karşı mücadele” çağrısı yaparken, kendi ülkesinde sadece 11 ay ayakta kalabilen bir hükümeti göç politikası nedeniyle dağıttı. Bu çelişki, siyasi analistlerce bir “paradoks” ya da bir “tutarsızlık” olarak değerlendiriliyor.

Ancak belki de daha doğru soru şu: Bu bir çelişki mi, yoksa siyasi hedefleri uğruna bilinçli bir kriz üretme stratejisi mi?

Cevap ne olursa olsun, olan Hollanda demokrasisine oldu.