Yolunmuş Tavuğu Yeniden Yolamazsınız..! (Kale kip kun je niet plukken)


  • Kayıt: 12.05.2019 09:28:00 Güncelleme: 20.12.2020 13:07:51

Yolunmuş Tavuğu Yeniden Yolamazsınız..!  (Kale kip kun je niet plukken)


Hollanda’da binlerce birey ve aile yıllardır borç batağının içerisinde. 20.000’den fazla kisi Eğitim Bursu (Studiebeurs / studiefinanciering, ) borçları ödememekte ve ikamet adresleri belirsiz. Bir çoğunun yurtdışında yaşadığı ve belirli bir kısmının evsiz barksız olduğunu biliyoruz.


Geri kalmış mahelleler raporunda ise, sosyal aile sorunları, borçlar, fakirlik ve yalnızlığın çocukların eğitim ve dil sorunlarıyla eğitime başlama ve eğitimlerini devam ettiremiyerek diplomasız” Post Modern Kapitalist Hollanda’da “ yaşama emsalleri ile eşit bir başlangıç yapamamaktadırlar. Bu oran Türk ve diğer göçmen çocuklarının oranı oldukça yüksek gözüküyor.


Binlerce kişi, ceza, vergi ve ek vergi yardım borçlarını, hastalık primlerini, sağlık ek giderlerini ödeyemez durumda. Bunun yanında özel firmalara, bankalara ve diğer özel  ve tüzel kurumlara vatandaşın borçları her geçen gün artmakta.


Sosyal devletin çöküşüyle birlikte, acımasız Kapitalizmin ekonomik, ticari, sosyal,ahlâki  ve yasal kuralları olan sorunlarımızı daha da derinleştirdi.


“Yama üstüne yapa yapılan Pantolon artık yama tutmuyor

 

Kimse Katı Çözümden Yana Değil..


Bütün var olan yasalar, uygulamalar ve ayrılan bütçe var olan sorunu çözmüyor. Pantolandaki yırtık her geçen gün büyüyor ve artık yama da tutmuyor pantolon.

Onun için ne gerekli ?

 

Toplu borçların affı / Finale kwijting


Gelin, ne tutarsa tutsun, bir seferlik var olan borçların affı için mülti milyarderleden net kazançlarının yüzde 10’nunu bir fona aktarmalarını ve bu fonda biriken miktar ile tüm borçların bir yıl içinde tavsiyesinin (Finale kwijting) gerçekleşmesi bana göre mümkün ,


Aynı zamanda borçların affından sonra milyarca lira harcama gücünde artış olacak ve para kazanan serbest piyasa daha iyi para kazanarak Kapitalist sistem belirli bir süre nefes alacaktır.


Biz, yaşamda sadece hep bana , hep bana diyen bir nesillerin çocukları değiliz. Belliki buna cesaret edebilmek, yeniden devleti ve sistemin uygulamaları ile yapılanması gerekir.

 

Sistemin ismi A veya B olabilir. O sistem içinde vatadaşını huzur, güven, refah ve barış içerisinde yaşatacak yine sistemi uygulayan politik sistemler ve onların hizmetlisi politikacılar ve görevlisi bürokratlardır.

 

İlk önce düşünmek, yazmak ve konuşmak gerek. Konuştuktan sonra, yasal uygulamaya konulması için bir engel var mı? Varsa çok sahip olma hırsıdır insanın…

 

İklim değişikliğinde,fakirlik ve aclıkta mutlaka sırtı kalınların ‘Sterke schouders dragen zwaarste lasten “ daha çok yük taşımaları gerekir diyorum.


Siz ne dersiniz ?

Nejat SUCU