Vardı Da, Biz Mi Bisiklet Öğrenmedik !


  • Kayıt: 28.06.2020 18:50:00 Güncelleme: 28.06.2020 18:50:00

Vardı Da, Biz Mi Bisiklet Öğrenmedik !

 

Hollanda'ya geldikten sonra ilk Pazartesi günü Almelo eski belediye binasının karşısında Polis binası bulunmaktaydı. Burada aynı zamanda Yabancılar Polisi’nin de ofisi vardı.

8 Ağustos‘dan sonra, ilk Pazartesi günü ikamet başvurumuzu yapmış ve artık bir Bisiklet alma zamanı gelmişti.

 

Daha sonraki yıllarda Yabancılar polisi (Vreemdeling politie) belediyelere taşındı ve bugün artık Göç ve Vatandaşlık Dairesinin Bölge Müdürlükleri bakıyor bu işlere. En önemli neden ise, ikamet ve aile birleşimi için polise giden Kriminal olaylara karışanların aynı kapıdan girmesi ve aynı bekleme salonunda beklemeleri idi.

 

Rahmetli babam Ahmet Sucu, Hollanda’da bizim için ne gerekli olacağını bilecek kadar ileri görüşlü biriydi. Bizden ilk isteği bisiklet ve Hollandaca öğrenmemizi istemişti.

 

Prinses Emma İlköğretim Okulunun bahçesi, (Prinses Emma, Wilhelmina’nin annesi ve Prinses Juliana’nın büyük annesi) Evimiz arkasında uygundu bisiklet öğrenmeye.

 

Okul öğrencilerinin olmadığı akşam vakitlerinde artık Bisiklet öğrenme zamanı gelmişti. Çocuklar bize gülüyor. O anda anlamasakta Türk çocukları tercüme yapıyorlar ,Kocaman adam Bisiklete binmeyi de bilmiyor.

 

Birde yüzme bilmemek sanki büyük bir yetenek eksekliği. Hollanda’da yüzme bilmeyeni ve Yüzme A ve B diploması olmayanı Polislik ve Askeri eğitimlere kabul edilmiyorlar. O anlamda engelli olma anlamına gelmekte.

 

Evet, ne bilsin çocuklar , bizim Göre Kasabasında Bisikletimizin olmadığını. Hollanda’nın çocukları, yürüyen ve yürüyemeyen bütün Hollandalılar bisikletlere bindiği için, çocuklar herkesin bisiklete binebileceğini zannediyorlar.

 

Tabiki düşe kalka, iki günde öğrendik bisiklete binmeyi. Ondan sonra renkli, renkli ve hep yeni bisikletlere binmeyi denedik. Bisikletle kendinle, doğayla olmak ve insanlardan bir anlık uzaklaşmak için güzel bir araç. Bir günde 100 kilometre bisiklete binmek mümkün Hollanda’da.

 

Şehirler arası Bisiklet yolları ve  şehir ve köylerle bağlantıları güzel gelişmiş.


Daha sonraki yıllarda  baba tavsiyesine  uyarak, Cumartesi  günleri haftada 2 saat Hollanda kurslarına Mahalle evimiz“ Veurbrook’ta “başladık. Misafir gönüllü öğretmenler, bizim sarı kaplı ders kitabımızda  Misafir işçiler (Gastarbeiders) idi. Bizim Aile doktorunın öğretmen kızı Claudia ve Kütüphanede çalışan Henri gibi gönüllü insanlardı ders verenler.

 

Kursa katılanlar genelde Almelo tekstil işçileri ve Türkiye'den yeni gelmiş gençlerdi. Bunlardan Hacı Karacaoğlan, Hidayet Üzüm, Mete Birik, Kamil Yelegen gibi isimleri hatırlıyorum. Tabiki Bayram Arslan Ağabeyi nasıl unuturuz.


Daha sonraki yıllarda Nejat Bey, senle dil kurslarına başladık ve sen bizi geçtin diye kendi kendine şikayetlenir di.


Yaşam öyle bir yoğun, öylesine de doğal ki, bir de bakıyorsunuz arkanıza, 40 yıl nasıl geçmiş?Kendi kendinize mırıldanıyorsunuz “Daha dün gibiydi, bir önceki günden ve dünden de bir pişmanlığımız olmadı. İnşallah gelecek günlerde de pişmanlığımız olmaz. 

 

Saygı ve sevgilerimle,

 

Nejat Sucu