Horozu çok olan köyün sabahı geç olur!..
Evet. Hollanda Türk toplumunun içinde bulunduğu yaşam şartları çok da kötü olmamakla birlikte gelinen mevki ve varılması düşünülen hedefler çok ve gelecek bizlere mutlaka umut bağlıyor.
Onun için gelecekte, Şimdilik, vizyonu ve misyonu bana anlatacak ve bunun adım adım planlarını yaparak yürütecek bir Allah'ın kulu gözükmüyor.
25 yıl öncesi yapılan bir sözleşmemiz vardı!..
5 Göçmen kökenli belediye başkanı Geçmiş Lubbers III Kabinesinde, 1989 ile 1994 yılları arasında Dış işleri Bakanlığı yapmış olan Bayan CI Dales döneminde 4 belediye başkanının göçmen kökenli olması yönünde prensip anlaşmasına varılmış. Daha sonraki yıllarda, o zaman Başbakan Wim Kok’un çalışma ofisi olan “Het Catshuis “de katıldığım toplantıda gündeme gelmişti. Sonraki yıllarda, Hollanda Meclis Başkanı’nın ve 2 Hollanda belediye başkanın Fas kökenli politikacılardan görevlendirildiklerini biliyoruz.
Bizde neden olmadı?
Evet, sorunlarımızdan birisi Horozu çok olan bir Hollanda Türk toplumuyla iç içe yaşıyoruz. O zaman, Hollanda köyünün sabahı geç oluyor. Ortaklaşabileceğimiz bencil egolarımızla ortak hedefe varmak mümkün olamıyor. Korkunç bir güvensizlik, birbirinden olmayanı ve sahip olunmayanı paylaşamamada var tabii ki.
Nasıl başarı yakalanır?
Hollanda‘da büyük başarılara imza atmak için bir Hollandalı kadar Batı kültürünü bilen, yaşayan, özümleyen ve uygulayan biri olmadan belirli politik, kültürel ve toplumsal başarı mümkün değildir. Belirleyi Hollanda toplumu bize benzemeyeceğine göre, biz kendi kimliğimizi ve kültürümüzü unutmadan Hollanda’yı ezberlememiz gerekir.
Ne kadar başarıyı istesekte, ne kadar Hollanda’lılara benzer gibi davransakta, belirli bir dönem sonra Peruk düştüğü zaman var olan kellik görünmektedir. Onun için uluslar arası değer yargılarına, Hollanda yasalarına, gelenek, ve göreneklerine saygılı ‘demokratik değerlere bağlı ve sadece Hollanda ‘da politik aktif olan mümkün olduğu kadar, zorda olsa gelinen ülkenin politik faaliyetlerinden uzak durmak ve durabilmek politik başarının kalıcı olmasını sağlıyor.
Bir koltuğa iki Karpuz sığmıyor!.. Bir zaman çifte bağlılık (dubbel loyaliteit) olabileceği konusunda olumlu düşüncelerim vardı. Çifte bağlılık ve değerli bulma, iki ülkede her zaman aynı anda olması mümkün değil. O gelinen ülkenin yönetimi, liderleri ve Batı Avrupa ülkesi Hollanda ile ilişkileri de belirleyici olmakta. Tabii ki Hollanda’nın sömürgeci (Neokolonisme) geçmişini de unutmamak gerek.
Ben de yanılmışım... Koltuk altında 25 kilo 2 Karpuzu, taşımak hemen hemen mümkün değildir. Onun için seçim yaparak hangi Karpuzu, bir tanesini güvenli bir şekilde taşımak daha kolay ve politik başarı gibi daha güvenli.
Siz ne dersiniz?
Saygılarımla. Nejat Sucu
