Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!


  • Kayıt: 20.11.2020 00:22:00 Güncelleme: 20.11.2020 00:22:00

Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!

 

Yoğun Hollanda – Türk Gündemi 

 

Hollanda gündemi, Türk ve Türkiye bağlantılı Hollanda’da gelişmeler olumlu değil ama bilerek belirli bir grubun aktif ve kendine görev bilen ve boş insanların bir işi sanki.


Vatandaş yorgun İlk nesil Avrupa Türk göçmenleri


Yorgun, güvensiz ve zayıf ve hasta (Zwak en ziek ) Her gelen vatandaşa söz verip arkadan vurmuş. Gelecekte sahip oldukları, mal, mülk ve paralarını kaybetmekten korkarlar. Birde Korona baş belası geldi geleli sessiz ve sedasız evdeler. İlgi ve destek yok denecek kadar az bu vefakar baba, anne ve büyüklerimize.


Adamların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Adamların dertleri üzüm yemek olsaydı, göçmenlerin uyumu, entegrasyonu, sağlığı, yaşlıları ve gelecekte,  bir şekilde ortak yaşam şartları konuşulurdu.

 

Aynı fikirde olmayabilirsiniz, birbirimize benzemeye biliriz, ideolojik, kültürel ve inanç farklılıklarımızda olabilir. Önemli olan ortak yaşam için, birbirlerine saygı temelinde köprüleri atabilmektir.

 

Kamuoyunun ve Türk toplumun geniş omuzlu desteği olmadan, planlanan ve yürütülen hiç bir çalışmanın başarılı olması beklenemez.

 

Yasaklardan yana değilim


Ben var olan özgürlükler içinde Hollanda’da bireysel özgürlüklerin yanında serbest dolaşım, sivil örgütlenme ,konuşma, basın ve fikir özgürlüğünden yana olduğumu buradan belirtmekte yarar görüyorum.


Hasan ve Ahmet Hollanda’ya uymak, Hollanda’da uyum sağlamak vede asimile olmak istemiyorlarsa, Neden, ben ve biz hangi yanlışlık ve eksiklik var diye sormadan, karşı tarafı toplu suçlu gösterme politikalarına sığınma ucuz ve türbüne oynanan bir oyun oldu siyasette.

 

Neden onların kendi özgür idareleri serbest olmasın?

 

Unutmamak gerek, var olan azınlığında örgütlenme, fikir ve basın özgürlüğü hakkı vardır. Tabiki var olan toplumsal düzene ve yasalara uyarak toplumsal duyarlılıkları da göz önünde bulundurarak.

 

Amaç nedir dersek?


Psikolojik, sosyolojik kültürel, siyasi, toplumsal kendine benzemeyen azınlığı kontröl altında tutma methodu olabilir. Tribünler oynayarak 17 Mart 2021 ‘de yapılacak olan Hollanda Temsilciler Meclisi seçimlerde oyunu artırmak olabilir.

 

Bu arada, Turk toplumunun bu Hollanda gündemini belirleyecek ve temsil edecek Türk politikacıları değil, gerçekten ses getirecek toplum liderlerine ihtiyacı var. Ne yazık ki onu göremedik.


Sağlıcakla kalın,

 

Nejat Sucu