Korona sosyalliğimizi mi gösterdi, bencilliğimizi mi?


  • Kayıt: 07.01.2021 10:21:25 Güncelleme: 07.01.2021 10:22:55


Korona sosyalliğimizi mi gösterdi, bencilliğimizi mi?

Ali Develioglu

Vefat haberleri son haftalarda arttı. Sağlık hastalık haberleri de. Salgın toplum psikolojisini derinden etkiliyor! Bunda virüsten çok medyanın sabah akşam koronayla kalkıp koronayla yatması sorumludur.

Lockdown, yani ulusal kapanmadan beri yalnız insanların doğa yürüyüşleri değil sadece dikkat çeken. Geçmişte hep birlikte oturulan teraslar, kafeler, eski toplu sohbetler, eski birlikte eğlenmeler şimdi özellikle rağbette: ESKİ SOSYAL YAŞAM NOSTALJİSİ! Tırmanışta!

Sosyal yaşamın ve birbirimizin ne kadar önemli olduğunu, kıymetini anladık! Demek ki `insan sosyal bir canlıdır` diyenler haklıymış! Biz ağında oturan bir örümcek ya da ormandaki bir kaplan veya tilki gibi tek başına yaşayamayız!

İnsanın doğuştan bencil ve bireysel bir varlık mı, yoksa doğuştan sosyal ve paylaşmacı bir varlık mi olduğu, 2000 yıldır tartışma konusu. Özellikle M.S. 400`lü yıllarda Romalı zengin sınıfların temsilcisi Augustinus ile yoksul Kartaca'lı düşünür Pelagius arasında başlayan bu tartışma Hıristiyan dünyasını sarsmıştı. İnsanın doğuştan sosyal ve paylaşmacı olduğunu savunan Pelagius`u zenginlerin kilisesi günahkar ilan ederek afaroz etti.

1600 yıllarında Avrupa`da aydınlanma çiçeği yeşerdiğinde, aydınlanmacılar (Rönesans) genelde Pelagius`un tarafını tuttular. Hollanda`da bu tartışma yeniden canlanacaktı. Kentli cumhuriyetçi aydınlar Pelagius`u savunup `Insan doğuştan sosyaldır` derken, Kralcı papazlar Agustin`i savunarak "Hayır, insan doğuştan kötü ve bencildir` dediler. Hıristiyanlığın aksine ana akım İslam insanı hiçbir zaman `doğuştan kötü , günahkar ve bencil" olarak ilan etmedi! Bu olumludur. Atatürk de hep Türk halkının iyi ve dayanışmacı yanını vurguladı.

Son yıllarda ABD`den tüm batı dünyasına yayılan bir `Survivalism` akımı ortaya çıktı. `Survival`, `hayatta kalma, yaşamını her şeye rağmen sürdürme" demektir. Türkçeye çevirirsek `insanın ne yapıp yapıp hayatta kalmayı ` en büyük amaç görmesi anlamına gelir. Yani siz yeterki hayatta kalın da, altta kalanın canı çıksın felsefesi! İğrenç ve süper bencil bir felsefe! Hitler'ci Faşizm`in yeni bir türü bu yeni Amerikan akımı. Amerikan sinema ve edebiyatı şimdilerde durmadan bu fikri pompalıyor. Netflix filimlerinin yüzde 99`u `survivalist`tir, soğuk soğuk filmlerdir, yaşamak için diğerine eziyet etmek, öldürmek bile mubah gösterilir. Çoğunun burun kıvırdığı o Türk dizi filmleri bile en azından içlerinde insanımsı bir sıcaklık taşırlar, ama Netflix filmlerinde bu yoktur. Onlar `survivalist'tir!

Amerikan Survivalizm'i Romali zenginlerin Augistin'i, ya da 16. yüzyıl Hollanda`sının kıralcı papazları ya da 20. yüzyılın Hitler`ciliği kadar iğrenç bir bencillik felsefesidir; Insan doğuştan bencil ve günahkardır, kötüdür, sosyal değildir, görüşünü savunur.

İnsanı doğuştan bencil ve kötü ilan eden zengin sınıfların temsilcileri, Pelaguis'leri her yüzyıl yeniden yeniden `afaroz` ediyorlar. Daha nereye kadar?

Ama biz korona salgınıyla neyi daha iyi anladık? Neden eski sosyal ve birlikte çektirdiğimiz fotoğrafların nostaljisi bizi birden bu kadar derinden büyüleyiverdi?

Yoksa Afrikalı yoksul düşünür Pelagius haklı mıydı?